Hayatın her mevsiminde başka bir imtihan ve her imtihanda da diğerlerine benzemeyen detaylar vardır.
"Negatif! Negatif!"Negatifti. Günlerdir kendimi boşuna hırpalamıştım. Kardeşime ihanet ettim diye kendimi boşuna hırpalamıştım. Sevinçten ne yapacağımı bilmeden elimde çubuk banyodan çıktım. Banyoyu açar açmaz Ateş ile yüzlerimiz denk düştü. Ona gülerek "Hamile değilim boşuna korktuk sonuç negatif!" Demiştim.
Ateş inanıyor gibi elini elimin altına koyarak çubuğa bakmıştı. "Selda bir testle olacak şey değil, emin olmak için doktora gitmek gerekiyor." Saniyesinde yüzüm düşünce başımı sağ tarafa çevirdim. Büşra negatif konuşurken hemen yanında duran Okan da başıyla onaylamıştı.
Içimden siz biliyorsunuz demiştim. Zaten Okan'in burada olmasına ekstra sinirlenmiştim. Hayır, böyle özel bir günde onun burada ne işi vardi. Büşra felaket tellalı gibi testlerin güvenli olmadığını söyleyince Ateş'e baktım.
"Büşra haklı bizim emin olmamız için doktora gitmemiz gerekiyor." Derin bir nefes alarak ellerimi aşağıya indirdim. Bi hafta boyunca bugünü beklemiştim. Teste negatif çıktığına göre gider tahlil yaptırır sonra da emin olurdum.
"Peki çantami alıp geliyorum." Istemeyerekte olsa odama geçerek çantami almıştım. Tekrar çıktığımda Ateş durumdan sizleri haberdar ederim diyordu. Sanki baba olmaya çok hevesli beyimizde haberdar edermiş. Büşra kendine dikkat et dediğinde tamam diyerek Ateş ile beraber evden çıktık.
Akşam saatleri olduğu için direkt hastannenin acilinden giriş yapmıştık. Gerekli tahliller yaptırdıktan sonra iki saatt beklememizi söylediler. Bizde kendimize bir yer bularak beklemeye koyulduk.
"Dışarda oturmamız şart mıydı?" Evet, şarttı dört duvar arasına oturmak beni boguyor darlanıyordum.
"Temiz hava almak ikimiz için de iyi olacaktır." Ona bakmadan gece karanlığında insalara baktım. O ise bekle diyerek yanimdan ayrılmıştı. Onu uzaktan gözümle takip ettiğim de uzaktan çok dikkat çektiğini düşünmüştüm. Elim karnıma gidince ondan bir bebek dedim. Bir erkek olsa tıpkı ona benzeyecekti. Içim titreyince yutkundum. Kardeşime nasıl bir ihanet ettiysem başım beladan kurtulmuyordu.
Ateş elinde çaylarla geldiğinde karnın mı ağrıyor, diye sordu. Bende elimden karnımı çekerek başımı olumsuz anlamda salladim. "Bir sorun yok, yalnızca bir bebek olsa ne yaparım diye düşündüm." Ona karşı samimi konuşmak gibi niyetim olmasa da bir kere ağzımdan çıkmıştı. Ateş yanıma oturduğunda iç çekti.
"Inan bana bende günlerdir bunu düşünüyorum. Baba olsam bir oğlum olsa da çıtı pıtı bir kızım olsa ne yaparım diye düşünüyorum. Sence benden bir baba olur mu?"
"Olmaz... Yani merak etme hamile değilim." Demiştim. "Illa olsaydın bir kızin mı olsun isterdin?" Bunu sırf zaman geçsin diye sordum yoksa merak ettiğimden falan değildi.
"Evet, bir baba olacaksam illa ki bir kızım olsun isterim." Ona neden diye sordum. "Ben tek çocuğum hep bir kardeşim olsun istedim. Özellikle de bir kız olsun ko ona ağabeylik yapıp kollayıyım diye düşündüm. Galiba içimde ukte olarak kaldı. Peki, sen ne isterdin?" Ben mi?
"Yani ben erkek istedim galiba hiç erkek kardeşim yok."
"O halde bir kız kardeşin var öyle mi?" Sorusuyla birlikte elimdeki bardağı sıktıgımda çayın birazi elimi dökülmüştü. "Dikkat et kendini yakacaksin." Çayı elimden alıp kenara koyduğunda bana su alır mısın diye sordum. O ise sorgusuz sualsiz bana su alıp gelmişti. Suyu ilk önce elime dökerek iyi misin diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...