"Selda emin misin, bu elbise fazla iddialı olmadı mı?"
Şaka mi yapıyordu? Şuan islik sesi çıkarmak istedim. Harkularde görünüyordu. "Benim sözümü geçtim nikahımda dahi bu kadar güzel değildin." Ona trip atar gibi konuşsam da oralı değildi. "Büşra yeminle içimi daraldın çok güzel görünüyorsun bana neden inanmadığını bir türlu anlamıyorum..."
"Neden acaba ben paranoyak gibi neden her seferinde seni sorguluyorum." Ben dudak büzünce çekti. "Sende çok şirin görünüyorsun, belindeki büzgü seni çok şirin bir anne yapmış." Sözleriyle boy aynasına baktım ne yalan söyleyeyim. Bende bunun içinde kendimi sevmiştim.
Büşra arkamda durunca elimi belime götürdüm. "Bak Büşra baştan anlaşalım benimle birlikte kilo almaya başlayacaksın. Ben etrafımda öyle ince belli insanlar görmek falan eistemiyorum. Benim gibi balıketli tatlış bir kız olacaksın."
"Merak etme şu depresyondan birkaç ay çıkamazsam bi on kilo alırım.." Elime telefonu alınca saatte baktım. Ona geç kaldığımı söyleyerek elime çantamı aldım.
"Bu arada evimi özlemişim iyi ki beni zorla buraya getirdin."
"Aynen eğer senin teklif ettiğin elbiselerden birini giyseydim gece boyunca hiç rahat edemezdim." Bir yandan konuşurken diğer yandanda alelacele evden çıkmaya çalıyorduk.
"Itiraf et elbiselerin hepsi birbirinden güzel. Ateş'in annesi gerçekten zevkli bir kadın... Ve ben nedense o kadını seviyorum. Hatta o evde sevdiğim tek insan diyebilirim... Biliyor musun galiba ben insan sarrafi olup çıktım."
Büşra hadi dediğinde tatli arabasına bindik... Bindik binmesine de çalışmadı. Ne oldu dediğimde taksiye binmemiz gerekiyor demişti. Bende zaten geç kaldık diyerek arabadan inip taksi çevirdim. Taksiye bindiğimizde Ateş Bey arayarak herkesin geldiğini söyledi. Bende birazdan ordayız demiştim. Ateş oradayız derken diye sorduğunda kapattıp diyerek telefonu kapatmıştim.
Yol boyunca Büşra'ya sakin olmasını söylüyordum fakat bir kulağından girip diğer kullağindan çıkıyordu. 'Büşra farkında mısın hamileyim. Beni sterse sokmaktan vazgeç." Ona çıkıştığımda tamam demişti. Taksinin parasını ödeyip arabadan inince Büşra vazgeçtim, dedi.
"Seni öldürürüm. Şuan beni yalnız bırakıp gidersen seni öldürmeden önce yeğenini dünyaya getiririm haberin olsun."
"Bunlar nasıl tehditler ya senin birkaç sonraki halini düşünemiyorum." Telefonum çalınca oflayarak açtım. "Geldik be adam neden sürekli arıyorsun çok mu özledin."
"Tamam, canım bekliyoruz."dediğinde ona verdiğim sözü hatırladım. Bugün arkadaşlarının yanında tatlı bir kız rolü oyanayacaktım. Büşra'ya girelim dediğimde bu defa diretmedi. "Dik dur ve gülümse..." Mekandan içeriye girerken beni büyük bir heyecan sardi. Normalde Büşra'nin heyecanlanmasi gerekmiyor muydu?
Içeriye girdiğimizde birkaç masanın birleşimi olan topluluk ayağa kalkmıştı. Ateş'in söylediği gibi epey kalabalıkti. Ateş yanıma gelirken gözüm Okan'ı aradı. Onu garsonlara bir şeyler söylerken bulmuştum.
"Hoş geldin canım..." Ateş yanıma gelip sol yanağıma öpücük bırakırken sağ elinide belime yerleştirdi. "Sözünü sakin ola unutma söz namustur." Demiş sonra da "Hos geldin Büşra..."demişti.
"Hoş bulduk enişte..."derken diğerlerinden daha acelecei olan ve epeyde yakışıklı bildiğin kaslı maslı bir yanımıza gelerek elini uzatti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...
