"Kızım biraz dikkat et."
Yeter artık bir kez daha dikkat et derlerse orta yerimden çatlayacağım. Annem bir kez daha yavaş dediğinde gözlerimi devirdim. "Anne kaplumbağa gibi yürümemi ister misin?" Sözlerimi işiten babam arkasına dönüp baktığında sesimi kesmiştim. Hep beraber hastaneden çıkıp arabaya bindiğimizde arka koltuğa dikkatlice yerleşmiştim. Annem ve babam öne bindiklerinde bana şöyle bir baktıktan sonra tekrar önlerine döndüler.
Bende rahat oturmak adına oturduğum yerde biraz hareketlenerek elimi karnımın üstüne koydum. Güzel kızım evimize gidelim söz üç gün yataktan çıkmayacağım. Kızıma bir şey olacak diye aklım çıksa da sonunda taburcu olmuş eve gidiyorduk. Yol boyunca elim karnımın üstünde hayaller kurup durmuştum. Hepsinde de kocam vardı. Kızımı kaybedeceğim korkusuyla kahrolsam da şimdi gayet iyiydik. Eve yaklaştığımız sırada babamın ani fren yapmasıyla öne savrulurken annemin ağzından tiz bir çığlık çıktı.
"Anne!" derken babam arabadan inmiş annem de inerek bir şeyler sormuştu. Arkamızdan korna sesleri gelirken annem aceleyle arabaya bindi. "Anne ne oldu?" Annem bana dönüp baktığında "Bir köpek çıktı önümüze." Derken babam da arabaya inerek arabayı çalıştırmıştı. "Yok, köpek falan biz inene kadar kaçmış olmalı." Köpek mi? Aniden önümüze çıkıyor babam biraz daha geç frene bassa belki de köpeği öldürecekti.
"Bak baba gördün mü? İnsanoğlunun başına neler gelebiliyor. Belki önümüze fırlayan bir köpek değil, insan da olabilirdi. Baba artık kabul et o lanet kazada bir tek Ateş ve annesi değil Selen'inde suçu vardı. Sen önüne aniden biri çıksa frene biraz daha geç bassan kendine katilim diyebilir misin?"
"Kızım yeni çıktık doktor stresten uzak durmanı söyledi." Annem ikaz ederken babamın sesi çıkmıyordu. Bu sessizliğine karşılık beni anladığını hissetmiştim. Zaten babam dünden berri sessini dahi çıkamamıştı. Belki de pişman olmuştu. Apartmanın önüne geldiğimizde annem araçtan inerek bana yardımcı olmuştu. Bende odama girer girmez yatağıma girip dinlenmeye çalıştım. Nedense bir an için bile olsun gözümün önünden babamın ani fren etmesi gitmiyordu. Ateş çok yüklenmiştim. Ona neler yapmıştım.
İyi ama o zamanlar onu sevmiyordum ki insan sevmediği birinin canını ne kadar yakarsa yaksın hep az gelirdi. Bende sevmediğim için bana hep az gelmiş hep daha fazla canını yakmak istemiştim. Şimdiyse pişmandım. Ama nereden bilebilirdim bana yalan söylemiş. Evlendiğimiz gün bana gerçekleri söylese bu raddeye gelmezdik. Annesi ise birkaç haftada çıktı işte... O halde neden Ateş neden arayıp sormuyorsun? Ben senin karnımın her şeyi geçtim kızını hiç mi merak etmiyorsun. Gerçekten seven bir adam sevdiğinin acısını hisseder.
Yattığım yere daha fazla sığamayınca kalıp pencere kenarına yürüdüm. İnsan aramayı gururuna da yediremiyor beni bir kez arasa özledim dese... Başımı cama yasladığımda gözüme siyak bir araba çarptı. Pencereden plakası görünmese de içindeki adamı görebiliyordum. Ateş... Net görünmese de bu onun arabasıydı.Bir kez daha bakınca onun olduğuna emin oldum. Yüreğim ağzıma gelince heyecanla odadan çıktım.
"Kızım nereye?" Annem yolumu kesse de dünya umurumda değildi. "Anne Ateş gelmiş, kocamın yanına gidiyorum." Ayağıma içeriye terliğini geçirince mutlulukla kapıyı açıp dışarıya açtım. Annem ardım seslense de ben kocama gidecektim. Asansörün düğmesine birkaç kez bastıktan sonra açılmıştı. Ateş buraya gelmişti. O gelmeden ben ona koşmalıydım. Asansörün içinde heyecandan dört dönerken sonunda kapı açılmıştı. Koşmasam da hızlı adımlarla apartmanda çıkarak kendimi yola attım. "Ateş... Ateş..." Ateş gidiyordu. Birkaç kez seslenip elimi havaya kaldırırken ani bir fren sesiyle kal gelmiş gibi yolun ortasından kalakaldım. Koruma içgüdüsüyle elimi karnımın üstüne koyduğumda arabadan bir adam çıkıp bana bağırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...