Özür dilemekle her şey geçip gitseydi, yeryüzünde mutsuz, kırgın hatta kızgın hiçkimse kalmazdı. Bu yüzden biraz daha bekleyeceksiniz Ateş Bey bir süre daha bekleyeceksin. Elimde sıcak bir ten hissedince başımı çevirdim. Büşra elimden tutmuş gülümsüyordu. Hemen elimi ondan çekerek arkama yaslandım.
"Seslendim ama duymadın, iyi misin?" Hiç iyi değildim, bildiğin hazımsızlık sorunu yaşıyordum. Tabi bunu sana söylemeyecektim. Kısaca iyi diyerek tekrar aralarında top oynayan üçlüye baktım. Selim nefes nefese yanımıza koşarak su şişesini başına dikti.
"Kızlar neden siz bize katılmıyorsunuz buraya eğlenmeye geldik."
"Olmaz ben toptan korkarım. Hızlı atarsınız falan aklım çıkar." Selim kahkaha atınca Büşra'nin kas kaldırma hareketini yakalanmıştim. Beni görünce gülümse de Selim'e sus dediğini çoktan anladım.
"Selda beni çok güldürdün sen çok yaşa emi." Ona şaka yapmadığımı söyleyince gülmesi kesilmiş ciddiyette bürünmüştü. "Geldim... Geldim." Iyi kaç ama bunu hanene eksi olarak yazdim haberin olsun.
"Sürekli konuşup başını ağrıtmak istemesemde merak ettim. Ates ile aranız nasıl?" Ona da kısaca iyi demiştim. Öyle ılımlı hanım hanımcık konuştu diye yumuşamayacaktım. Diğeri zerre umrumda olmasada onun sözleri çok koymuştu. Kocam bile beni tanımazken halbuki kendisi beni çok iyi biliyordu. Buna rağmen beni çocuk gibi azarlamıştı.
Okan yanımıza gelip Büşra'yı da yanına alıp kısa bir yürüyüşe çıktılar. Ateş ve Selim top oynamaya devam ederken Selim topa öyle hızlı vurduki koluma çarpmasıyla sızlandım. Ateş koşarak yanıma gelip oturduğunda artık çok geçti. Acıyla çoktan gözlerim dolmuştu.
'Sevgilim çok acıyor mu?" Ateş koluma bakıp gözümün alındaki yaşı öptü. "Yenge yanına gelemeye çok korksamda ölümü göze alıp yanına yaklaşıyorum. Lütfen bana iyi olduğunu söyle, çünkü ben çok ölmek gencim."
"Sempatik tavırla beni kandırmazsın Selim, hemen git arabadan krem getir yoksa ben senin canına okuyacağim." Selim koştum diyerek gerçekten koşmaya başladı. "Sevgilim çok mu ağrıyor, doktora gidelim mi?"Sorusuyla birlikte iç cekince gözlerimden yaşlar düştü. Bu adam beni nasılda seviyor üstüme titriyordu.
Ateş yüzümü avuçlayip beni kedine çekti. " Ağlama artık bugün ağlamaktan için dışına çıktı. Sen ağladıkça benim burada yüreğim sızlıyor." Ağzımdan küçük bir hıçkırık çıkınca sen gerçek misin diye düşündüm.
Selim elinde kremle gelince Ateş kolumu üfleyerek kremi sürdü. Bu adam gerçekten üstüme titriyordu. Kim bir kadını bu kadar güzel sevebilirdi. Ateş kızarmış koluma krem sürdükten sonra yanımdan hiç kalmadı.
"Ateş gitmeden önce poğaçalarini yediğim çifte teşekür edelim mi?"Ateş olur diyerek ayağa kalktığında "Eliniz boş gitmeyin." Diyerek elimize küçük keklerden vermişti. Ateş sahiplenir gibi elimden tutunca ilerdeki çiftin yanına giderek keklerden ikram edip teşekkür ettik. Çift oturmamızı isteyince güler yüz hemen oturacak olmuş, daha sonra da kadının kocama olan bakışını yakalayarak sinirlenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬
Teen Fiction# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zek...