11.bölüm|

457 42 19
                                    

Medya:irie

Anime resimlerinden ona benzettiğim bu oldu. Hangi animeden hiç bir fikrim yok. İrie buysa hoşuma gitmedi değil yani shsjsj yatoya benziyor ama değil. Onu irie gibi gösteremem. O ilk göz ağrım. Shdhdj herneyse

So ist es immer 'i bölümde dinleyebilirsiniz. Medyada var. Sylvia non söylediği zaten.

İyi okumalar...

×  ×  ×  ×

Kapıyı tıktıkladım. Evet sakura, mei, ryu ve bilmediğim bir kaç kişiyi -gelirse tabi- davet etmeye gelmiştim. Tabiki benim isteğim önemli değil. Shin bir prens ve bir şey bahane etmiştir bile.

Biraz yağmur yağıyordu. Bir siyah pelerin takmıştım onun için. Kapıyı sakura açtı. Akşamdı muhtemelen o yüzden tanıyamayıp "k-kimsiniz" dedi. Pelerinimin şapkasını indirdim. "sence?" dedim. "Ah sylvia. Hadi gel daha fazla dışarda kalma" dedi içeriye geçtim. "Prensten bir mesaj getirdim. o yüzden geldim." dedim ciddi bir tonda.

"Kötü bir şey mi?" dedi sakura tedirgince. Boşverip "Beni iceriye davet etmiyecek misin?" dedim. "Ah tabi gel. Biz de meiyle nöbetteydik." dedi.

"Hmm orası uygun." dedim. O önden gidiyordu. Bende onu takip ettim. Nöbet yerine girdiğim. Bu karanlık odayı bir kaç gaz lambası ve meşalelerle aydınlatmışlar.

Yerde minderin üstünde oturmuş ellerini dizlerine bağlamış meiyi gördüm. Buraya bakmadan. "Kimdiigg sakuraaag?" dedi uykulu sesiyle. Sakura cavap vermeden bende onun gibi oturdum yanına. "Benim." dedim sessizce.

"Aagghh!" biranda bağırarak geri geri gitti. sonra ise daha farkına varmamışken "LEVİ HEİCHOU!" diye anırdı. Bana bakınca anladı sylvia olduğumu bu sefer yerimden ben oynadım. "Belanızı bulun lan! GENE Mİ LEVİ!" dedim isyankar bir şekilde ve ayağa kalktım.

"sakin ol ya sylvia. Öyle bir geldin ki levi sanması normal." bu sefer bağırma yoktu bak. sakince sakura söylemişti. Aynı yerime oturdum. "Adam'a bir şey de diyemiyorum da. Görmedim ki hiç." sonra sakurada aramıza katıldı. Yanımıza oturdu.

"..." bir süre birbirinizle bakıştık. Sessizliği sakura bozdu. "Prens hazretleri ne mesaj yolladı." dedi. "Shin desende olur o da insan sonuçta. Herneyse sizi saraya davet etti. Yarın gelin ayaküstü." dedim.

"Oha bu harika." dedi mei. "Eğlenceli olacak." dedi sakura. Mei heyecanla yaklaştı. "Yakışıklı prens veya insan var mı ha?" dedi.

"Aslında hepsi yakışıklı. Ama çok egolular. Shin o kadar da değil. Ama onunda geninde var pisliğin." dedim.

"Peki hangisini kapmalıyım. Bu iyi fırsat." dedi mei. Ona tuhaf bir bakış attım kızın içinden manyak çıktı. "Jean'ı unuttun hemen ha" dedi kınıyarak sakura. "Of o farklı. Yedeklerden canım." dedi mei.

"İrie var yani veliaht onu salla. Henrick var ama o da çok büyük. Yakışıklı uzun saçlı. Ama çok çapkın. Manyak portre ile ilişki yaşıyor. herneyse shin var işte. Benden 1 ay küçük yani 18 yaşında mavi gözlü beyaz saçlı pamuk gibi."

o sırada Akşam prensler ve kral yemek yiyordur.bifteğinden bir lokma alıcakken irie hapşurur birden. Masadan 'çok yaşa gibi şeyler duyulur. Kalbine ağrı girer ve rahatsızlanır. Biraz sonra ise sıradaki kurban henrick raj'dır. Önce hapşurur. Sonra yine ve yine. 'Yine bir küz benden bahsediyor' der ve güler. Kral ise ona imalı imalı bakar. Sonra raj şarabından bir yudum alırken boğazına kaçar. Öksürü krizine girer. Yanındaki irie onun sırtına vurur. 'Kızlar pekte iyi şeyler konuşmuyor gibi ha amca' der. 'Sen sus yeni yetme.' diye karşılık verir o da. Onların arasında yaralı ihtahsızca yiyen shin hapşurur. Ve yaralı dudakları acır ve tıslar. elleriyle dudaklarına dokunur. Hafif kanamıştır. Boşverip peçeteyle siler. Sonra yine hapşurur ve yine. Onun yakınıda olan kral bir elini omzuna koyar 'iyi misin oğlum?' der. Shin ise 'iyiyim kralım.' diye yanıtlar. O sırada irie ve henrick kıskanç bir şekilde bakıyordur. İrie babasını shinden kıskanuyordu. Henrick ise shin'i kraldan kıskanıyordur. nasıl olsa onu kendi oğlu gibi seviyordu. Ama o da babasıydı ona haksızlık etmemeliydi. 'Nede olsa  benim yeğenim. Ne kadar konuştular kızlar bakın!' dedi ve gülmeye başladı henrick. Güldüler....

Sylvia'nın İsyanı (Snk Fanfic√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin