28. bölüm|

295 35 13
                                    

Hemen acele etmemiştik. Sabah 6 gibiydi. Hava yeni aydınlanıyordu.

Sadece hazırca oturmuştuk.

Ben onlara yük oluyormuş gibi hissediyorum...

İnsanların içinde esrarengiz pelerinler ile gezmemiz neden kimseye tuhaf gelmiyor? anlamış değilim.

Düşünceler içinde boğuluyordum. Neredeyse herseyi düşünüyordum.

Düşünmek beni çıldırtıyordu. Düşünmekten yorulmuştum.

Kraliyette bıraktığım, içimde ukte kalan bir şey vardı.

Anlamış değilim. Böyle olmaması gerekiyordu.

Hanji kolunu bana attı. "Nasılsın?" yürümeye devam ediyorduk.

"İyi değil." dedim. Bir şey diyemedi. "Ya sen hanji? Sen nasılsın?"

"Gayet iyiyim. Oldukça ilginç bir görev. " dedi.

"Bu görev olmak için saçma gibiyim öyle değil mi?" dedim olgun tonumda.

"Hayır saçmalama." dedi. "Hanji bu uğraşlarınızı boşa çıkarmayacağım. Keşif birliğini ait olduğu yere, göklere yükselticeğim."

Gülerek baktı. "Yükselteceğiz." dedim net bir şekilde.

"Bu ruhunu seviyorum." dedi bana yapışarak.

Etrafa tuhaf bakışlar attım.

× × × ×

Gözlerimi normal yaşayan insanlarda gezdirirken iç çektim. Çok nostaljikti.

Shin Sylvia'ya bakıp gülümsedi. "Çok kar yağıyor. Çok güzel değil mi?"

"Evet." dedi Sylvia cam'a bakarken. Shin ona bakarak gülümsemeye devam etti.

"Şehre gidip kar oynamaya ne dersin Sylvia?" dedi Shin. Sylvia yüzünü ona çevirdi.

"Babam'ın gönderceğini sanmıyorum. Kar var diye eğitim göremediğimden bir sürü halletmem gereken görev verdi." dedi Sylvia. başka yere odaklandı.

Shin buna üzülmüş olsa da çok belli etmedi. Hep bir umut vardır düşüncesiyle konuştu.

"Komutan'dan izin isteyebilirim." dedi. Sylvia geri ona doğru geri baktı yavaşça. "Bilmiyorum." dedi.

Shin'in mavi gözlerine bakarken kaçırdı gözlerini. "Sylvia eğer istemiyorsan söyle."

"İstiyorum." dedi tereddütsüzce.

Ayaklandı Shin. Sylvia o kalkınca aşsağıdan ona baktı. Shin eğildi ve bir eliyle omzuna koydu. "Hava soğuk sıkı giyin Sylvia."

Sylvia gözleriyle ne yapacağını bilemiyerek büyük gözlerle baktı. Shin gülümseyerek ordan uzaklaştı.

Sylvia ile shin yeni yeni yetişkinliğe bir adım atıyorlardı. 16 yaşındaydılar. Sylvia öbür ergenler gibi değildi. Mantıklı yaklaşıyordu her şeye. Ancak sinir her zaman ki gibi onu elbet ele geçiriyordu bazen.

Öbür normal genç kızlar gidip erkek avcılığı yapmak peşindeydi. Sylvia bazen erkek kessede her insanın aynı olduğunu biliyordu.

...

Sylvia sıkıca giyinmişti. Sonra kapının tıktıklandığıni duydu.

"Girebilirsin." dedi sylvia. Şüphesiz shin'di.

Sylvia bir şey bekler gibi baktı. "İzin aldım tabiki. Senin için her şeyi yaparım."

Sylvia duraksadı. Shin ise soğuk terler akıtıyordu. Ağzından neden böyle anlamlı kelimeler çıkmıştı. Hep böyle şeyler söylerlerdi ama büyümüşlerdi artık.

Sylvia'nın İsyanı (Snk Fanfic√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin