18.bölüm|

296 32 5
                                    

Öğlen saat 15.00...

İrie ile izdivacım olucağı gün. Bunun asla olmamasını sağlıyacağım. Bugün çok farklı şekilde dört saat uyumuştum. İzin vermeleri ayrı bir ironiydi. Galiba bugün en boş günüm. Aynı zamanda kurtuluş günüm.

Bilmiyorum çok dalgınım. Kalktığımda on saat aynayla bakıştım ve duş aldım. Sonrası ise... Boş. Biraz temizik yaptım. Düşünemiyordum hiç bir şey. Erwinden dün haber alamamıştım ve bir sorun çıkabilirdi. Bu beni korkutuyordu.

Dünü hatırlamak istemiyorum bile. İrie'nin aptallığından sonra onunla evlenmemi bekliyemezlerdi. Gerçi sadece haber verilcek ve nişan... İğrenç. Tanrım kusmak istiyorum...

Sabahtan beri miğdem bulanıyor her an kusabilirim. Hiç birşey yemedim zaten. Bir şeyler yemeli veya içmeli miydim? Kurtulacağımı biliyordum. Ya ben kaçardım ya da keşif birligi yardım ederdi.

Derin bir iç cektim. Kafam gerçekten karışıktı.Pencereden dışarı bakan gözlerimi ceketime çevirdim. Cebimden annemin ve benim olduğum resmi elime aldım.

İrie ile evlenmemi o da istemezdi. Zaten keşif birliğine girmemi isteyen oydu. Bunu istemesi beni zorlamıyordu. Keşif birliğine ben girmek istiyordum. Girecektimde...

Bu resim ceketimin cebimde güvende değil. Onu hazırladığım valizime koymalıyım.

Valizi yatağımın altındam çektim. Kapağını açtım ve göz gezdirdim. Temizlik malzemeleri almıştım. Elbette lazım olurdu ve biraz para. Ne olur ne olmaz. Keşif birligine gidiyorsam onlara yardımcı olmalıyım.

Giysilerim ise normal siyahlı şeyler ceket, pantolon, pijama, eşortman... Beyaz gömlekte almıştım. Grili şeylerde vardı. Ve elbette siyah eldivenler...Bunlar beni idare ederdi. Tabi başka şeylerde vardı.

Defter ve okumalık kitaplarımdan koymuştum. Ha birde kraliyet affetsin biraz o pahalı kahvelerden aldım. Zaten o dolapta eskiyor gidiyor sylvia bir şey olmaz.

Göze çarpan bunlardı. Resmi özenle bir kitabım içine yerleştirdim. Valizi geri kapattım. Ayağa kalkarken kapı tıktıklandı.

Sevgili babam komutan william liebert-samalar kapıda bana seslendi. "Aç kapıyı sylvia."

Bende hemen doğrulup valizi ayağımla yatağın altına yittim. "Geliyorum bekle" diye seslendim. Etrafa bir baktım şüphe çeken bir şey var mı diye. Yoktu.

"Hadi bekletme beni." dedi. "Geliyorum dedim ya." diye bende seslendim. Kapının önüne geçtim. Sesimi toparlamak için yalancıktan öksürdüm. Ve kapının kilidini açarak kapıyı açtım. Ona ruhsuzca baktım.

"Hazırlanmıyor musun sen hala?" dedi. "Ortada bir şey mi var? Neyle hazırlanabilirim?" dedim imayla. Elimdeki askılığı bana uzattı. Elime alırken "Al elbisen." dedi. Elime alır almaz bir şey fark ettim. Bu niye bu kadar ağır lan?

"Elbise mi?" dedim. "Evet. Başka ne giyebilirsin ki?." bu soruya bir alkış! Keşif birliği forması.

"Eşofman rahat olurdu." dedim düz bir şekilde. "Sylvia! Saçmalama! Bunu sana kraliçe ayarladı." dalga geçmek istiyorum.

Fısıltıyla "Kaynana'ya bak sen." dedim ve çaktırmadan göz devirdim. Nasıl çaktırmadım bilmiyorum.

"Ne dedin? Herneyse izdivacında da böyle şeyler dersen görürsün." dedi.
"Bir dakika ya. Zaten az konuşuyorum konuşma da mı yasak?" inanamıyor gibi baktım. "Tch iyiymiş! bari izdivaçtan sonra kilitleyin bir odaya. İrie de gelsin eğlensin benle. İstediği her b*ku yapsın." dedim dalga geçerek. "Ya da dur dur ben söyleyeyim o veliaht herşeyi yapabilir." diye de devam ettim. "Seni anlamıyorum." dedim ve tiksinirce baktım.

Sylvia'nın İsyanı (Snk Fanfic√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin