Sylvia'nın İsyanı (Snk Fanfic√)

24.bölüm|

"Hanji gerçekten çay alacağını düsünmezdim." dedi. levi çayı inceliyordu.

"Kraliyet mensubu sylviamıza bu." deyip sırıttı. "Saçmalıyorsun." dedim.

Levi'ın kendi kendine hayıflandı. Pek anlamamıştım. "Ee hanji. Neyle yapıcaz çayı. İstersen ereni çağırıp onun sidiği ile yapabiliriz."  deyince leviye gözlerimi çevirdim.

"Hayal gücün nasıl işliyor senin." dedim tek kaşımı kaldırarak. "Miğdem bulandı." dedi hanji. "Ne yaparsanız yapın. Ben uyuycam." diye ekleyip odadan gitti.

Levi'a baktım. Göz devirdi o da. "O çay yapılacak." diyip ordan fırladım. Ne yapcam lan ben?

Sylvia aklını kullan...

En azından denemekten zarar gelmez.

Gidip bir odadan gaz lambası arayıp buldum. İyi ki eldivenlerim vardı diyeceğim ama... Eldivenlerim kirlenecek şimdi.

bunu taktığıma inanamıyorum. Gaz lambası bulduktan sonra kibrit kutusu gözüme çarptı. O an aklıma bir fikir geldi.

Hadi bakalım levi yardım etde işe yara.

×  ×  ×  ×

"Tch her yer yanık kokuyor velet."

"Farkındayım bunak." dedim uğraşırken. Biz baya gaz lambasıyla çay yapıyorduk.

"Eren fikri daha iyiydi." dedi tıslayarak kendi kendine.

"Bak lanet kaptan bozuntusu. Daha fazla sohranırsan eren'e seni becertirim. İçersin o zaman başka şeyler." deyince kızgınca baktı. Oldukça çıldırmış bir yüz ifadesiyle hemde.

"Nee?!"

"Hey millet! Tüp buuull-...dum?" hanji içeriye pat diye girince ikimizde onu umursamayıp bakışmaya devam ettik. O oldukça sinirli bakarken bende ona öyle karşılık verdim. "Aptal velet." dedi tıslayarak. "Şunu demeyi kes." dedim karşılık olarak.

"Siz..." dedi hanji sessizce. "Neden böyle. aaa..."

"Tanrım... Hanji çay hazır." dedim sakince. "Nasıl yaptın?"

'Sorma.' der gibi bir bakış attım.

×  ×  ×  ×

masada oturup çay içiyorduk. Fena olmamıştı. dediklerimden sonra bana bakmıyordu levi... Gerçekten alındı mı bu şimdi. Yoksa gay filan mı?
(Y/n:levi is a gay?)

Kendi kendime göz devirdim. "Sylvia." dedi hanji. Kendime gelip hanji'ye baktım. "Efendim leydim." dedim. Ne yani bende centilmenlik yapabiliyorum.

Kıkırdadı. "Konuşalım hadi. Heyecanlı mısın?"

"Eee... Yani keşif birliği için evet."

İçten bir şekilde gülümsedi. "Bizden olacağın için çok mutluyum bee."

"Mutluluk geçicidir hanji. Ama geldiğim yere göre oranın daha iyi oldugunu biliyorum. Bu yolu ben seçtim." çayımdan bir yudum aldım.

"Ah be erwin. Gelde kurtar bizi şu harabeden. Sıkılıyorum!"

"Titanların bekliyebilir dörtgöz."

Tek kaşımı kaldırarak baktım. "Titanları?"

"Evet sylvia. Onlar gerçekten ilginç ve ben onlara rasmen aşığım! Bu tarafını geçersek ilerlemelerde bulunmak için titanları inceliyorum. Yıllardır bu konuyla uğraştığım için bazı insanlar bana 'profesör' bile diyorlar."
"etkileyici." dedim sakince. Gülümsedi.