Medyada kızların kıyafetleri var. Keyifli okumalar ♡
"Ödül Tunç Bey ile özel bir akşam yemeği."
Hissediyordum birazdan olacaklar Melek sağolsun psikolojimizi olumsuz yönde etkileyecekti...
Deli kankam çattığı kaşlarını daha da çatıp görevli kıza döndü. Dabbe 7 yeni başrolüne an itibariyle kavuşmuştu.
"Bak tatlı şey eğer Tunç'un yerini bana söylersen seni dövmem. Söylesene nerde o psikopat?"
Görevli kız hafif tırsak bir ifadeyle çaprazımızda duran elbiselerin içindeki Tunç'u işaret ederken esas oğlan da ortaya çıkmıştı...
Deniz o sırada etrafta görünmüyordu. Herhalde çakma Einstein gerilimin kokusunu alıp kendine yeni test kitapları bakmaya gitmişti.
Düşüncelerime bir ara verip Melek adlı İblisin mağazayı inleten mütüşlü konuşmasını dinlemeye başladım.
"Lan Tunç bana bak... Sana uzak dur diyorum uzak dur! Seninle yemek yemeyi bırak aynı ortamda bulunmak, aynı havayı solumak bile istemiyorum. Seninle konuşurken harcadığım kaloriye üzülüyorum. Bak senin bulunduğun yer yansa ve benim elimde de bir kova su olsa ben o suyu gerekirse içerim yine sana dökmem. Anladın mı olayı? Gerçi bu zekayla anlaman da zor!"
Tunç suratını büzerek kafasını önüne eğerken Melek hiç bir şey olmamış gibi yanıma gelmişti. Tamam da ortada iki kişilik bir yemek vardı. Saf kankam elinin tersiyle itse de böyle teklif kaçırılmazdı...
Melek daha fazla dayanamayıp mağazadan çıkarken IQ seviyemin bir anda yükseldiğini hissediyordum.
Tunç'un yanına giderek moral verircesine elimi omzuna attım.
"Kanka bak Melek ilk başlarda böyle naza çekiyor. Kız evi naz evidir biliyorsun. Sen bekle bak ben onu sana ayarlayacağım."
Bu çocuk gerçekten saftı ya. Meleğin onu sevebilme ihtimaline inanmıştı.
Halbuki Meleğin ondan etkilenme ihtimali benim matematikten geçme ihtimalimden de düşüktü...
Olsun ben kârıma bakarım.Bizim saf aşığa dönerek gülümsedim.
"O zaman senin bu yemek boşa mı gidecek?""Yani mekanın kirasını bile verdim. Tüm hazırlık boşa gitti." diyerek kafasını öne eğdi.
Allah'tan beynim mükemmel çalışıyordu. Gerçi o benim mükemmelliğim de olabilirdi. Gözlerim yine ışıklar saçarken mübarek insan Tunç'a baktım.
"Tunç kardeş bak paylaşmak sevaptır. Benim için bir iyilik yapsan da o yemeğe ben bir arkadaşımla gitsem olmaz mı?"
Çocukta belli ki para boldu. Yoksa Meleğe yaranmak için bu kadar malca işi yapamazdı. Ayrıca her giyindiği de markaydı. Dünyanın en kurnaz insanı olarak bu zengin insancıktam kendim için de faydalanabilirdim..
Çocuk nihayet beni onaylarken Meleğin peşinden koşturmaya başladım. Geriye tek bir şey kalmıştı. O da Eros'umu bu akşamki beleş yemeğe getirtmekti...
Deniz'in ağzından;
"Bak tatlı şey eğer Tunç'un yerini bana söylersen seni dövmem. Söylesene nerde o psikopat!"
Meleğin ponçik suratındaki hain ifadeyi fark edip birazdan etrafı birbirine katacağını da tahmin edip kenardan kenardan sıvıştım ve kendimi en sevdiğim yere atmaya karar verdim. Kitapçı...
Üzerimdeki göbeği açılan beyaz tişörtü sinirle belime doğru indirdim. Test kitaplarını gördüğümde heyecandan çok pis bir şeylere toslamıştım. Gözlerimi kapatarak yerle bütünleşen bedenime ve üzerime yığılan kitaplara tepki gösterdim.
"Allah sizi bildiği gibi yapsın. Ben size servetimi vereyim siz benim başıma iş açın ayıp ama ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇ SİLAHŞÖRLER
Teen FictionÖncelikle buraya kadar geldiysen bu kitaba bir göz atmanda fayda var. Belki sen de bu kitaptaki herhangi bir karakterde kendini bulabilirsin... Melodi: Obur, müziksever, hayalperest ve makyaj bağımlısıdır. Melek: Uykucu, üşengeç, rahat ve ağzı bira...