Merhabalarrr öncelikle medyada Sarp ve Mert yer alıyor. Sizce Melodi'nin gönlü hangisinden yana?
Bu arada medyada bölümü okurken dinleyebileceğiniz bir şarkı da yer alıyor. Keyifli okumalarrr ❤.....................
DENİZ'DEN DEVAM:
"Melek, Melodi nerede?"
Avm'nin yemek katında durmuş merakla Melodi'ye bakınıyordum ki Melek reyis koluma girerek sırıttı.
"Melodi nerede olacak Mert'in yanındadır. Sen merak etme ablan her şeyi ayarladı. O ikisi bugün aralarındaki husumeti sonlandıracaklar."
"Ciddi misin? Kızım onlar bırak konuşmayı yan yana bile duramaz ki." dediğimde sinsi sinsi sırıtmaya devam ediyordu. Bazen korkuyorum bu kızdan. Kafasında sonsuz tilki dönüyor. Keşke şu zekasını derslerde de kullansa...
"Ee ne yiyeceğiz?" diyerek Meleği zorla hamburgerciye çekiştirdiğimde tam tersi bir istikamete koşarak pizzacının önünde durdu ve salyalarını akıtmaya başladı.
"Denoşum, hayatımın anlamı, bir tanem bana pizza mı ısmarlayacaksın? Aa yapma ama böyle utandırıyorsun beni. Ayy ısrar etme lütfen kabul edemem!" diyerek kendi kendine havalara girdiğinde gözlerimi devirmekle yetindim.
"Tamam be tamam yürü git ne istiyorsan al. Ben ısmarlayacağım."
"Ooo bakıyorum da Fırat'la takıldığından beri bir bonkörlük geldi sana. Eee tabi koskoca Akıncı'lara gelin olmak bunu gerektirir."
"Melek ya sesini kesersin ya da pizzayı unutursun." dediğim an önüme geçerek kollarını birbirine bağladı. Yine ne yapıyor bu ya?
"Allah belamı versin ki sustum. Çiçek oldum şu an, daha da konuşmak yok. Konuşanı s^ksinler!"
Tam siparişlerimizi veriyorduk ki Tunç aradı. Melekse hem pizzacıya hem de telefonuna bakıyordu. Sipariş mi verse telefonu mu açsa bilememişti. Neyse ki on saniyelik bir kararsızlıktan sonra telefonu açarak taramalı moda geçti.
"Ne var oğlum ya yemek yiyeceğim. Eğer ölmüyorsan veya beyaz bir ışık görmüyorsan veyahut Azrail'i gördüğünden emin değilsen kapat."
Deli Meloşuma şaşkın şaşkın bakarken karşıdan bana doğru gelen Fırat'ı son anda fark edip saçıma başıma çeki düzen verdim. Çocuk resmen büyük bir asalet içerisinde bana ilerliyordu. Markalı kol saati, kot ceketi, cool duruşu yani her şeyi ayrı bir hoştu. Harbi bu çocuk bula bula beni mi buldu?
"Selam." diyerek yanağıma ufak bir buse kondururken gözü telefondaki Meleğe ilişti. Bizim zır deli yine kendini kaptırmış gidiyordu.
"Oğlum sen hadsizlik dili ve edebiyatı mı okuyordun? Var ya o fakülteyi yıkarım senin başına! Sen var ya sen dangalaklığın everstisin! O kızı bir görürsem ben karışmam çakarım suratına!"
Melek telefonu büyük bir sinirle kapatır kapatmaz merakla karşısına dikildim.
"Kanka ne oluyor? Yazık değil mi çocuğa niye azarlıyorsun?"
"Ya senin bu enişten var ya tam bir dangalak. Babaannesi evin temizliği için gidip Ukrayna'lı sarışın, alımlı, uzun boylu yani kısaca bende olmayan ne varsa onda olan bir kız tutmuş. Tunç efendi de kızı göndermek yerine kabul etmiş."
"Eee Tunç şimdi nerede peki?"
"Daha rahat ağzına s^çayım diye buraya çağırdım."
Göz ucuyla Fırat'a baktığımda o da aynı benim gibi gülmemek için kendisini zorlar gibiydi. Eminim içinden bana 'Böyle cins arkadaşları nereden buldun?' diyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇ SİLAHŞÖRLER
Novela JuvenilÖncelikle buraya kadar geldiysen bu kitaba bir göz atmanda fayda var. Belki sen de bu kitaptaki herhangi bir karakterde kendini bulabilirsin... Melodi: Obur, müziksever, hayalperest ve makyaj bağımlısıdır. Melek: Uykucu, üşengeç, rahat ve ağzı bira...