ÜÇ SİLAHŞÖRLER

BÖLÜM 36

Merhaba sevgili okur. Hoş geldin.
Bu bölüme kadar geldiğine göre artık sen de bizim hayatımızın bir parçası oldun diyebiliriz. Artık sen de bizdensin.

Biliyorum sen şimdi diyorsun ki "Acaba kiminle konuşuyorum?"

Ben Melodi Soykan.

Bugün sana birlikte geçirdiğimiz o güzel günlerden bahsedeceğim.
Hatırladıkça bile yüreğimi hoplatan, sesimi titreten, gözlerimin dolmasına sebep olan günlerden...

.....................

Sonunda be! Sonunda okuldan kurtulup güzel bir tatile kavuşmuştuk.

Gerçi bu durumu annemlere açıklamak pek kolay olmadı ama onlar da biliyordu okulun son haftası olduğunu.

Otelin geniş koridorunda tüm tayfa ilerlerken Melek elindeki oda kartını kapıya doğru tuttu.

"Kızlar gelin. Burası bizim odamız."

Ve o dakikada kendimi içeriye fırlattım.

Tunç'u otel seçiminden dolayı tebrik etmek istiyorum. Paraya hiç acımamıştı.

Yatağa zıplayarak kafamı yastığa bıraktığımda keyfim gayet yerindeydi.

Deniz o sırada dezenfekte çalışmalarına girişmiş Melek de bavulunu açmaya başlamıştı.

Kıyafetlerini kendi zevkime göre değiştirdiğimi görünce kesin kalp spazmı geçirecekti. Şimdi bittim ben!

"MELODİİİ!"

Geliyordu gelmekte olan. Biraz ani oldu ama. Şirin şirin sırıtarak ayağa fırladım.

"Söyle Meleğim."

"Sen yaptın değil mi?" dediği sırada elinde tuttuğu mini eteğe ve file çoraba ters ters bakıyordu.

"NERDE BENİM KIYAFETLERİM?! Eşofmanım bile yok..."

Kaçmaya hazırlanır gibi komodinin üzerine bıraktığım telefonumu kaparak tekrar gülümsedim.

"Bunlar sana daha çok yakışacak."

Bunu söylerken kafama bir terlik yesem de sonrasında kapıya depar attım ve son hız kendimi koridora attım. Şükürler olsun ki peşimden gelmemişti.

Nefes nefese koşmaya devam ederken bir anda tuhaf bir cisme tosladım. Allah'tan yabancı değilmiş.

"Mert!" dediğimde merakla bana bakıyordu. "Hayırdır ne bu hız? Yine nereye koşuyorsun?"

"Ne sen sor ne de ben anlatayım." dediğimde gülümsedi.

"Peki, ben odama geçiyorum."

Oh no! Odama istesem de gidemezdim. Dımdızlak kalmıştım burada. Melek beni gördüğü yerde vuracaktı.

Tam gidiyorken kolundan kavrayarak yavru kedi bakışları attım.

"Mert dışarı çıkalım mı?"

.............................

MELEĞİN ANLATIMIYLA:

"Deno ya sence oldu mu?" 

Meraklı gözlerle Deniz'e döndüğümde elindeki sodayı bırakarak yanıma koştu.

"Oha kızım bu kim!?"

Ben de bu tepkiyi beklemiyordum.

"Ne var ya elbise işte." dediğimde kahkahalar atarak bir fotoğrafımı çekti. Tamam ben de farkındaydım uzun süredir elbiselerle aramın olmadığını biliyordum ama abartılacak bir şey yoktu bence.