Öncelikle buraya kadar geldiysen bu kitaba bir göz atmanda fayda var.
Belki sen de bu kitaptaki herhangi bir karakterde kendini bulabilirsin...
Melodi: Obur, müziksever, hayalperest ve makyaj bağımlısıdır.
Melek: Uykucu, üşengeç, rahat ve ağzı bira...
Ya bu nasıl cenabet bir gün? Neden sabahın köründe uyanıyorum ben? Neden!
Yatağımda bir süre tepinsem de uykum gelmemişti. Topaç gibi döne döne beynim uyuştu yemin ediyorum.
Komodinin üzerinden bana gülümseyen Osman'a "Günaydın sevgilim, canım, bebeğim, erkeğim..." dedikten sonra kızlara bakınmak için içeri geçtim.
Birinci avım Melodi koca bir taraflarını dönmüş camış gibi uyuyordu. İkinci avım Deno zaten yüz onuncu rüyasındaydı. Desenize sabah sabah çok eğleneceğim.
Telefonumun kamerasını açıp bir köşeye yerleştirdim. Güne güzel bir videoyla başlayalım değil mi?
"Melodii kalk. Zümrüt teyze seni istiyor?" dediğim gibi ayağımda duran terliği telefon niyetine eline tutuşturduğumda salak fark etmedi.
"Alo anne..." diyip konuşmaya çalışmıştı. Terlik lan o!
Birkaç saniye sonra da terliğimi tekrar bana iade etti.
"Kanka çekmiyor." dediğinde anırarak üzerine zıpladım.
"Çünkü terliğimle konuştun."
"Lan Melek çek o koca kıçını üstümden. Ölüyorum..."
Savaş yeni başlıyor güzellik...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tepişe tepişe hanımefendiyi yere fırlattım. Bu sefer ben saçını çekiyordum o da bacağımı. En son ben bunun kafasını ısırıyordum özürlü de kolumu çimdikliyordu.
Yılan ya bir de çığlık atıyordu. Son kozum olan pastel boyamla suratına bir şeyler çizerken baya kudurmuştu.
"Ya Melek sen erken kalkma! S*keyim böyle uyandırmayı." diyip lavaboya kaçtığında kameramı alarak Deniz'in odasına damladım.
"Denooo sana biraz mikropluk yapacağım. Şimdiden kusura bakma." diyip gözünün önünde test kitaplarına pastel boyamla kendi şaheserlerimi çizdim. Bunu fark ettiği an dokuz çocukla ortada kalmış gibi çığırmaya başlamıştı.
"Ayyy Melek ne yaptın?! Seni öldürürüm ben!"
Tam o sırada masasından kaptığım kalemleri yere fırlattım. Ben dağıttıkça kuduruyordu. "Meleeekk defolll!" dediğinde kıçıma tekme yememek için kaçtım. Daha fazla çirkinleşmeden gitmek en iyisiydi...
Kahkahalar atarak mutfağa geçtim. Ama yoo! Gevrek bitmişti.
Kızların gelip kahvaltı hazırlamasını beklerken oldukça sıkılıyordum. O işsizlikle hemen bir grup açtım.
