BÖLÜM 10

146 52 38
                                    

MELODİ'NİN AĞZINDAN:

"Ahh kafam!"

Kafamı tutup acıyla yere çöktüğümde her taraf karanlıktı. Kafama bir tencere geçmemişti o da çok sükür oldu..

Bu başına nasıl geldi derseniz anlatayım.

Deniz çay koymak için çaydanlık istedi. Taa everestteki çaydanlığı!
Ben de şu selvi boyumla alayım derken tencereyi kafama düşürmeyi başardım. Melodi Soykan yine harikalara imza atıyor...

Biri tutup tencereyi çektiğinde önce Sarp sonra Melek görünmüştü ardından Tunç ve Denizi de fark etmiştim. Şu an tek düşündüğüm şey ağrıyan beynimdi. Melek bu halime gülerek "Kanka korkma beyin yok ki zarar görsün." derken Erosum beni kaslı kollarına almıştı. Bu cüsseyi taşıması da zordu. Allah kolaylık versin.

"Melodi istersen bir doktora gidelim." diyen Deniz de yanıma gelerek kafama buzu bastırdı. "Ya kanka beyin kanaması falan geçirmiyorsun değil mi? Kafanda ikinci bir kafa çıktı."

Hissettiğim soğukluk ürpermeme sebep olurken gözlerimi kapatarak kafamı Sarp'ın omzuna bıraktım..

"Ben iyiyim uyuyacağım."
........

"Melodi kalk annecim sana çorba yaptım."

Melek annem gibi seslenerek yanıma geldiğinde gözlerimi nihayet aralayabilmiştim.

"Melek beyninin bütün kıvrımlarını tek tek s*keyim. Gerçi olmayan bir şey için zor.."

Melek şaşkınlıkla bana döndü.

"Aa aşık olunca ağzın da bozulmuş senin. Ayıp yani azıcık terbiyeli ol."

Bunu diyen kişinin Melek olduğunu hatırlayarak gülümsedim. Kafam hala acıyordu. Yatağımdan kalkarak suratıma su attım. Uyurken yine canavara dönmüştüm..

Sofrada herkesin oturup beni beklediğini geç de olsa fark ettim. Sarp yanında boş kalan sandalyeyi göstererek gülümsedi.

"Bu hayvanlardan kurtulup sana sandalye ayırdım gelsene."

Eros'un yanına çökerek ağrıyan kafamı tutmaya devam ettim. Herkes yemeğini yerken ben çatalla oyun oynuyordum. Sarp yemeği bırakmış bana bakarken telefonuma gelen mesaj sesi dikkatimi dağıtmıştı.

Sarp: İstersen bir doktora gidelim iyi durmuyorsun.

Siz: Yok şimdi tekrar uyuyacağım. Yarına düzelirim.

Sarp: O yemek bitecek.

Siz: Ya valla tokum. Tencereyi kafama bir güzel yedim zaten.

Sarp: İyi tamam. Ben de birazdan eve geçeceğim. Kendine dikkat et.

Bu sofradaki her şeyi bir saniye içinde gömebilme kapasitesine sahip olan ben ilk defa iştahsızdım.

"Ben tokum ya size afiyet olsun." diyip odama geçerken Melek de peşime takılıp yanıma geldi.

"Ya ibne niye yemiyorsun? Senin için mutfağa girip hayatımda ilk kez yemek yaptım."

Demek ki yemekleri Melek hazırlamıştı. Yememem benim açımdan daha iyi oldu en azından zehirlenmeyeceğim..

Kekocana dönerek gülümsemeye çalıştım.
"Kanka çok şaşıracaksın ama iştahım yok. Sonra yerim acıkırsam." (Asla yemeyeceğim.)

"Tamam o zaman biraz daha uyu. Ama çok da uyuma kış uykusuna çevirme işi. Bu arada sevgilin seni merak ediyordu. Bir ara sen uyurken geldi yanına inşallah o tipi görmemiştir. Neyse hadi uyu ibnecim."

ÜÇ SİLAHŞÖRLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin