BÖLÜM 32

1.9K 215 10
                                    


İçimde oluşan gerginliğe bir türlü anlam veremiyordum. Sanki bir şey mideme feci şekilde baskı uyguluyor ve bu baskı tüm bedenimi kasıp kavuruyordu. Elbette böyle hissetmemin neden kaynaklandığını biliyordum. Victor. İçimdeki karmaşanın sebebi oydu.

Jason gittikten sonra Victor'u gördüğüm son an dönüp durmuştu aklımda. Beni kandırmış, yalanlar söylemiş ve beni umursamamıştı. Peki, neden o son anda bana doğru koşmaya çalışmıştı? Neden beni kurtarmak istemiş ve başaramayacağını anladığında özür diler gibi bakmıştı? Belki de bana acımıştı, ya da beni kaybettiği için O'nun başına üşüşeceğinden korkmuştu. Sahi, bunu Diana'ya sormayı unutmuştum. Eğer Simon veya başka bir konsey beni seçseydi ne olurdu? Sonuçta YEM'e sırf güvende olmak için gönderilmiştim.

Tanrım.

Bunları düşünmek kafamı feci karıştırıyordu.

Aklımda dönüp duran diğer şey ise beni arayıp aramadığıydı. Rex ve Mike ona güvenemeyeceğimizi söylemişti. Bu da beni aramak için kılını bile kıpırdatmadığının kanıtı değil miydi?

Kalbim ister istemez acıyla kasıldı. Rex'in şuanda yanımda olmasını delicesine istiyordum. Elimi tutmasını ve bana güven veren gözlerini yüzümde gezdirmesine ihtiyacım vardı. Gözlerimi sıkıca kapatıp beşe kadar saydım. Onun acı çekip çekmediğini bilmek şuan ki ısdırabımı biraz olsun hafifletebilirdi fakat bilmiyordum.

Gözlerimi açıp güneş gibi parıldayan aya diktim bakışlarımı. Dışarıda, garajın hemen önünde bulunan bahçede ayakta durmuş, evin çevresini saran lambaların aydınlattığı büyük demir kapılara bakıyordum. Jason gideli üç saat olmuştu ve ikinci saatin sonunda evde daha fazla duramamış, dışarı çıkmıştım. Belki gitmesi kötü bir fikirdi, açıkçası onun için de endişelenmeye başlamıştım.

Ya Victor ona inanmadıysa ya da Marcus onu bulup kaçırmışsa?

Bu düşünceyi kafamdan silip attım. Onun yakalanma ihtimali neredeyse sıfırdı. Fazlasıyla güçlü ve zeki biriydi. Bu da onun hakkında daha fazla şey öğrenme isteği uyandırıyordu bende. Fazla konuşmuyordu, kendisi hakkında bilgi vermiyor, sadece yanımda durup bana yardım ediyordu. Bundan korkmam gerektiğini biliyordum fakat nedensizce ona güveniyordum. Ayrıca o, verdiğim sözün karşılığıydı. Sonuçta gün gelecek O ona olan borcumu tahsil etmeye gelecekti.

Düşüncelerimden sıyrılıp hareket etmeye başlayan demir kapıya doğru baktım. Sağ elim ister istemez belime yerleştirdiğim silaha doğru gitti. Metal kabzayı yavaşça kavrayıp silahı yerinden çıkardım ve elimi arkama doğru götürüp onu sakladım. Sonunda kapı sonuna kadar açıldı ve peş peşe üç araba içeri girdi. Öndeki araba Jason'a aitti, ayrıca durduğum yerden yüzünü görebiliyordum. Silahı hızla yerine koydum ve tişörtümün eteklerini düzeltip diğer iki arabaya odaklandım.

Dakikalar sonra arabalar peş peşe durdu. Jason arabasından inip yanıma doğru geldi ve ''William gelmiyor, halletmesi gereken şeyler varmış. Bu yüzden onunla idare etmek zorundasın,'' dedi sessizce.

Harika.

Tepki vermeden gözlerimi diğer arabalara çevirdim. Arabalardan birinin tüm kapıları açıldı ve içinden dört siyah takım elbiseli adam indi, bunlar onun korumaları olmalıydı. Önce beni incelediler, ardından biri eve girerken, diğerleri de evin çevresini dolaşmaya başladı. Beş altı dakika sonra evin çevresini dolaşan adamlar geri geldi ve içlerinden biri kapısı hiç açılmayan arabanın arka kapısına doğru yöneldi ve açtı.

Victor üzerine geçirdiği jilet gibi siyah takım elbisesiyle sonunda arabadan çıktı ve gözlerini gözlerime dikti. Yüzü anlaşılmaz, gözleri sertti. Ne düşüneceğimi bilemedim o an. Bir yanım ondan nefret ederken, diğer yanım eski benliğime en yakın insanlardan birini gördüğü için heyecanlanmıştı. Yaşadığım bu duygu karmaşası, arabadan inen Isabella ile daha da çoğaldı. Onunla geçirdiğim tüm anılar bir bir gözümde canlanmaya başladı. YEM'deki destekçilerimden biriydi. Benimle konuşmuş, yakınıma kadar girmişti ve sonunda onu sevmemi sağlamıştı. Yanına gidip ona sarılmak istiyordum ama bunu yapmadım. Ne yeri ne de zamanıydı, onları anlaşma yapmak üzere olduğumuz kişiler olarak görmek en iyisiydi. Böylece Victor'a saldırıp tüm işi berbat etme ihtimalim de olmazdı.

KUKLA: Y.A.K   ( -TAMAMLANDI- )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin