34 • Söz

11.5K 650 465
                                    

3 Hafta Sonra •

ÖMER

"Okul gezisiymiş. Böyle yarışlar felan oluyormuş, pek anlayamadım." Dedim okuldaki panoya bakarken.

"Abi işte servislerle bizi bir yarışma yerine götüreceklerlmiş, orada yarışlar felan yapacakmışız işte. Böyle bir etkinlik." Dedi Hasan da.

Sina girdi söze. "Katılacak mıyız ya ?"

"Abi salaklaşmayın, Mısra nasıl gelsin ? Kız daha o günden beri anca bugün gelebildi okula." Dedi Cihan haklı olarak.

"Haklı abi, unutun bunu. Haydi gidelim de Mısra'ya bakalım." Dedim ve Mısra'nın sınıfına doğru yol aldık. Tam sınıfın önüne gelmiştik sınıftan elinde bir poster olan Mısra çıktı.

"Aaa kuzumlar ? Ben de tam size şu etkinliği göstermeye geliyordum."

"Ne etkinliği." Dedim hangi etkinlik olduğunu bildiğim halde.

Mısra posteri bana doğru uzattı. "Bu etkinlik kuzum."

"Mısra sen mal mısın ?" Dedi Hasan sinirle. "Nasıl gitmeyi planlıyorsun daha okula bugün gelebilmişken."

"Doğru konuş lan kızla !" Dedi Cihan Hasan'ın koluna vurup.

"Yaa ben yarışmam, köşede oturur sizi izlerim. Hem siz giderseniz de ben kalırsam cinnet geçiririm."

"Sen gitmiyorsun, biz de kalıyoruz, kapiş ?" Dedi Hasan.

"Hayır ben gidip orada oturuyorum, siz de eğlenmenize bakıyorsunuz, kapiş ?"

"Mısra biz de gitmek istemiyoruz zaten, boşver." Dedim ben de.

"Ya lütfen, bak yarışmayacağım."

"Hayır Mısra ! Zorlama !" Dedi Cihan da.

"Size bundan sonra 'kuzumlarım' diye değil de 'keçilerim' diye hitap edeceğim ! Çünkü hepiniz birer inatçı keçisiniz." Deyip sınıfa girdi ve kapıyı çarptı.

"Haydaa ! Resmen trip attı." Dedi Sina gülerken.

Sınıfa girdik ve Mısra'nın yanına geldik. Başını kolları arasına gömmüş, hıçkırık sesleri ve burun çekme sesleri geliyordu.

"Ağlıyor musun ?" Diye sordu Cihan. Cevap gelmedi, sadece bir hıçkırık sesi daha.

"Kuzum bak biz seni düşündüğümüz için."

"İyi ki de vurulmuşum, sanki ben istedim vurulmayı. Bana vurulduğumu hatırlattığınız her an benim kalbim daha da acıyor biliyor musunuz ? Sadece bir geziye gelmek istedim ya ! Yarışmayacağım bile !" Boğuk geliyordu sesi ve üzgün.

Pes edercesine bizimkilere baktım. "Tamam kuzum sen de gel, gel ama oynama."

"Söz verin gelmeme izin vereceğinize."

Derin nefes aldım. "Söz !"

Mısra'nın telefonu çaldı, kafasını kollarının arasından kaldırdı ve ben şok. En ufak bir gözyaşı yoktu gözlerinde, ya da bir kızarıklık, morluk. Gülümseyerek telefonunu alıp kulağına götürdü.

"Efendim Bensu ?" Dedi neşeli bir sesle. "Aa o gezi mi ? Tabi ki geliyorum, sen ?..... İyi sevindim.... Tamam hemen geliyorum." Deyip telefonu kapattı. "Neyse kuzumlar, öğle arası görüşürüz." Deyip sınıftan çıktı.

Ve biz şok !

***

"Ya bak bu iki oluyor abi ! Yeter yha !" Diye söyleniyordu Hasan iki saattir. "Abi bu nasıl kız ya ? Kazıkların en kazığını attı."

Ev Arkadaşımız Bir KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin