4G'nin Dönüşü • İkinci Şans

5.6K 404 126
                                    

"Neyse haydi yurduna bırakayım seni." Dedi Sina banktan kalkarken. Ben de ardından kalktım. Beraber sessizce yürümeye başladık.

"Oha." Diyen Sina'ya döndüm. Baktığı yere baktığımda karşımda Hasan ve Cihan'ı görmeyi beklemiyordum. "Oğlum ne çabuk ?"

Gözlerin dolmaya başlamıştı. İkisi karşımda elleri ceplerinde duruyorlardı. Gelmişleri, beni bırakmamışlardı.

Onlara doğru koşup sarıldım ve serbest bıraktım göz yaşlarımı.

Gelmişlerdi, buradalardı. Beni yalnız bırakmamışlardı. Hasan'ın bana sarılmadığını hissettim. Ama olsundu, gelmişti, buradaydı. O yeterdi.

Geri çekilip göz yaşlarımı sildim. "Gelmeyeceksiniz sandım." Dedim sevinçle.

"Hasan'ı kaptım geldim." Diyen Cihan'a döndüm.

"İyi ki geldiniz." Hasan'a döndüm sonra. İfadesizce bana bakıyordu. Hala kırgındı evet, ama yine de bırakmamıştı beni. "Hasan..." Cevap vermedi Hasan, öylece baktı sadece bana. "Bir şey demeyecek misin."

Derin nefes alıp verdi. "Her ne kadar anlayışsız olduğumu düşünsen de, seni yalnız bırakmaya gönlüm el vermedi." Suçlulukla eğdim başımı.

"Anlayışsız olduğunu hiçbir zaman düşünmedim." Kaldırdım başımı tekrar. "Sadece... Bilmiyorum. O kadar saçma şeyler geldi ki başıma fırsat bulamadım, aklıma gelmedi. Ben de bilmiyorum niye söylemediğimizi. Ama sana yemin ediyorum anlayışsız olduğunu hiç düşünmedim, düşünmem." Yine ifadesini bozmadı Hasan. Ben de pes ettim, beni affetmeyecekti.

"Sorun değil." Dedi sadece. Başka bir şey demedi, canım acıdı. Halbuki bir gülümsese...

"Haydi Mısra'yı bırakalım." Cihan'ı onaylayıp yurda doğru yürümeye başladık.

"Çıktı baban değil mi ?" Hasan'a döndüm.

"Çıktı."

"O zaman seni Sina'nın omzunda ağlarken değil kahkahalar atarken görmemiz lazımdı." Diyen Hasan'a buruk bir şekilde gülümsedim.

"Siz olmayınca bir anlamı kalmıyor." Deyip önüme döndüm.

"Ömer nerede ?" Dedi Cihan. Ortam birden gerildi. Cihan da yanlış bir soru sormuş olduğunu anlamış olacak ki üstelemedi.

"Bilmiyorum, arıyorum açmıyor." Ofladım. Ömer'in bu yaptığı çok büyük aptallıktı.

Sessiz bir yolculuğun ardından benim yurdun önüne geldik. "Görüşürüz o zaman." Deyip el salladım.

"Görüşürüz kuzu. Yeni gelişmelerden bizi haberdar edersin." Başımla onayladım Sina'yı. Onlar taksiye binip giderken ben de yurda doğru ilerledim.

Ta ki Ömer'i görene kadar. Bir bankta tek başına oturuyordu. Aptal yanıma gelmek yerine burada mı beklemişti ?

Beni fark ettiğinde hemen yurt binasına doğru ilerlemeye başladım. Onunla konuşmak istemiyordum.

Banktan kalkıp bana doğru geldiğini fark ettiğimde daha da hızladım ama nafile. Ömer bana yetişip kolumu tuttu. Ona döndüm sinirle.

"Ne var ?" Deyip çektim kolumu.

"Nasıldı duruşma ? Çıkıyor mu baban ?" Omuz silktim.

Ev Arkadaşımız Bir KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin