"Açmıyor işte, açmıyor !" Sinirden telefonu yatağa fırlattım.
"Kahretsin !" Dedi Hasan da.
"Ben dedim, ona gitme dedim." Dedi Cihan da.
"Sosyal medyada evine dair bir konum da bulamadım." Dedi Sina telefonu masaya bırakıp. "Grupta da çevrimdışı."
Sinirle ellerimi saçlrımdan geçirdim.
"Şerefsiz ! Eğer Mısra'ya en ufak bir şey yaparsa onu mahfederim !" Dedim sinirle.
"Düğüne gidelim, belki hala birkaç insan vardı. Burak'ı tanıyorlardır." Dedi Hasan. Haklıydı.
"O zaman hemen gidelim düğün yerine." Deyip evden çıktım ve kendimi dışarıda buldum.
Zor olsa da bir taksi bulduk ve düğün mekanına doğru yola koyulduk.
Allah'ım ne olur Mısra'ya bir şey yapmamış olsun, ne olur.
"Ulan o herifi geberteceğim ! O evi ona mezar olacak !" Dedi Cihan. "Suç bizde ! Biz ne akla hizmet onu bir şerefsizle aynı arabaya sokuyoruz ?!" Bu dediğine ben de sinirlendim. Cihan haklıydı. Bizim suçumuzdu.
"Kahretsin !" Diye bağırdım.
"Gençler yapabileceğim bir şey var mı ?" Diye sordu taksici abi.
"Yok abi, hızlı sür yeter." Dedi Sina da.
Sinirden ağzımın içini ısırıp kanlar içinde bırakmıştım. Düğün salonuna gelince hemen taksiden indik. Taksiciye de beklemesini söyledik. Ağzıma dolan kanı yandaki çöp konteynırının içine tükürüp salonun girişine doğru ilerledim.
Görevliler, onları takmadan salona girmemizden huylanıp önümüze geçtiler ki Hasan onları ittirdi.
"Abi bir defol yaa !" Dedi Hasan ve görevlilerin karşı çıkmasına izin vermeden içeri daldık.
Kahretsin ki temizlikçi teyzeden baika kimse yoktu. Teyze biliyordur umuduyla yanına gittim.
"Teyzeciğim, bu düğüne katılan, Burak adında bir çocuğu tanıyor musun ? Benim yaşlarımda." Dediğimde teyze hayır anlamında başını salladı.
"O Burak'ı geberteceğim ! Anasından doğduğuna pişman edeceğim o piçi !" Dediğinde Cihan teyze bize huzursuz olmuş şekilde baktı.
"Kabadayı mısınız oğlum siz ? Yoksa katil mi ?" Diye sordu teyze.
"Şu an için katil değilim ama ilerleyen saatler için garantı veremeyeceğim." Deyip çıktım salondan.
"Ee şimdi ne bok yiyeceğiz ?!" Diye sordu Cihan.
"O piçin ağzına sıçacağım !" Dedi Hasan da. Sina ise bizi sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Gidecek bir yerimiz de yok !" Dedim sinirle.
"Lan şu düğün arabası değil mi ?" Dediğinde Sina hemen gösterdiği tarafa döndük.
Düğün arabasıydı ve yeni hareketleniyor.
"Çabuk atlayın taksiye ! Takip ediyoruz onları. Yakalarsan, Burak'ı öğrenebiliriz." Dediğimde hepsi beni onayladı.
Hemen taksiye atladık.
"Abi şu düğün arabasının peşinden git." Dediğimizde abi gaza bastı ve peşlerinden gitmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşımız Bir Kız
Novela Juvenil1 kız ve 4 erkek aynı evde yaşamak zorunda kalırlarsa neler olur ? Küçüklükten beri kanka olan Hasan, Cihan, Ömer ve Sina. Ailesi terk ettiği için evsiz kalan Mısra. Eğleceli, komik ve romantik olan bu hikayeyi okumaya ne dersiniz ? **** Evet, Mısra...