Okul çıkışı evdeydik hepimiz. Hasan eve gelmemişti tabi, annesine gitmiş. Mısra suçluluktan ağlıyor, Cihan onu teselli etöeye çalışıyor, Sina öylece oturuyor, ben de o biletin sebebini düşünüyordum.
Ankara'ya gidip ne yapacaktı ? Ablasını görmeye gidiyordur büyük ihtimalle ama neden bize söylemedi ki ? Sürekli şüpheli hareketlerini yakalıyordum. Acaba Ankara'ya mı gidecekti bizden gizli ?
Şimdi soramazdım çünkü berbat haldeydi. Ortamı daha fazla germeye gerek yoktu. Ama bu konu burada bitmemişti.
"Mısra tamam bak Hasan öfkesine pek hakim olamıyor, o yüzden sert çıkıştı biraz. Korkma yarın bir gün gelir eve." Mısra gözyaşlarını sildi. Sanki sadece Hasan değildi ağlama sebebi. Başka şeyler de vardı içinde, hissediyordum.
Peki bu başka şeylerin biletle alakası var mıydı ?
"Mısra yeter artık. Deminden beri ağlıyorsun korkma ölmedi Hasan. O öfkesine sahip olamaz zaten, o yüzden öyle yaptı." Dedi Sina bıkmışcasına.
Biraz daha sakinleşti Mısra, sonra kalktı. "Ben yatıyorum, hepinize iyi geceler." Deyip çıktı salondan.
"Ne düşünceli kız, iki saattir ağlıyor." Dedi Sina etkinlenmiş gibi yaparak.
Kapı çaldı. Büyük ihtimalle Hasan'dı. Gidip açtım kapıyı, ama karşımda Hasan yoktu. Karşımdaki kişi beni büyük bir şaşkınlığa sokan...
Rengin'di..
"Rengin ?" Dedim şaşkınlıkla. "Ne işin var burada ?"
"Şey... Hasan'ı çağırır mısın ?" Sırılsıklam olmuştu yağmurdan.
"Hasan yok... O bugün ailesinde kalacak." Dediğimde gözlerinden bir yaş süzüldü.
"Ben üzgünüm, benim yüzümden aranızın bozulmasını istemezdim." Deyip başını eğdi.
"Önemli değil, Hasan bize dayanamaz zaten."
"İyi akşamlar." Deyip gitti
HASAN
Evden sıkılıp dışarı çıkmıştım. Yağmurlu havadan beni koruyan şemsiyemle deniz kenarı bir bankta oturuyordum boş boş. Belki Mısra bugün gerçekten beni düşünmüştü, her ne kadar böyle yapması yanlış olsa da.
Üstelik onu itmiştim. Kızmalta haklıydım ama gereğinden fazla tepki göstermiştim.
Rengin...
Hayatımda tek aşık olduğum kız, Mavi kız. Ben o Mavi kıza aşıktım, belki o öldü ama ruhu kalbime saklanmıştı sanki. Ben o kalbimdeki ruhu seviyordum artık belki de... O artık Mavi değildi çünkü.
Düşüncelerimden beni oltayla çeken yanımda oturan kişi oldu. Belli ki oturacak yer bulamamıştı da buraya oturmuştu, kim olduğunu bilmediğim kişi. Daha fazla yeri olsun diye yana kaydım hafif.
Nerede kalmıştık ? Mavi kızımda, bir türlü geçemediğim, her seferinde takılıp kaldığım.
"Derin düşüncelere dalmışsın." Kafamı hemen yanımdaki tanımadığım kişiye çevirdim.
Ya da tanıdığım kişiye mi demeliyim ?
"Ne işin var burada ?" Deyip kalktım banktan.
"Size gittim, ailenle olduğunu söylediler." Dedi ve o da kalktı. "Konuşmak istiyorum." Öyle bir bakışı vardı ki, o masmavi gözleri hüzünle doluydu, sanki o mavi bir okyanustu da ben de o okyanusta boğuluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşımız Bir Kız
Novela Juvenil1 kız ve 4 erkek aynı evde yaşamak zorunda kalırlarsa neler olur ? Küçüklükten beri kanka olan Hasan, Cihan, Ömer ve Sina. Ailesi terk ettiği için evsiz kalan Mısra. Eğleceli, komik ve romantik olan bu hikayeyi okumaya ne dersiniz ? **** Evet, Mısra...