Not: Yine söylüyorum önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun cjskfsjjf sürekli söylüyorum çünkü ortalamanın altında okunma sayısı olunca görmediğinizi fark ediyorum, neyse iyi okumalar ❤️
__
Duyduğum şeyle birlikte gözlerim büyürken, ciddi anlamda kalbimin durduğunu hissetmiştim. Taehyungun cevabını duymayı istesemde şu an hiçbir şey duymuyor, hareket dahi edemiyordum.
Taehyung.. beni mi seviyordu?
Yalan yok, son zamanlardaki hareketleri yüzünden aklıma böyle düşünceler dolmuştu. Ama buna ihtimal dahi vermemiştim.
Taehyung ve beni sevmek mi? Taehyung beni neden sevsin ki?
Düşündükçe taşlar yerine oturuyor ve ben onları yerinden kaldıramıyordum.
'Ama biliyor musun, benimki biraz imkamsız bir aşk' demişti bana o gün. Aynı şu an Jimine söylediği gibi. O gün söylediği cümlelerin her biri aklıma teker teker geliyordu, geri gitmemek üzere.
'Hatta onu sevebileceğim ihtimalinin olduğunu bile düşünmediğine eminim' demişti. Evet. Gerçekten de ihtimal dahi vermemiştim.
'Açılırsam.. benden uzaklaşacak'
'Onun beni sevme ihtimali yok'
'Ve bence en güzeli de onu öpebilmek. Nefesinden, gözlerinden, alnından, yanaklarından.. dudaklarından öpebilmek. Çünkü sevdiğin zaman kelimeler anlamlarını bir kenara bırakıyor, zaten onu görünce konuşmayı unutuyorsun. Dudaklarına, kelime olarak dökülemeyen duyguların birikiyor ve en ufak masum bir öpücüğünle ona aktarıyorsun. Ve biliyor musun? Şanslıyım ki onu istediğim zaman öpebiliyorum. Yani dudaklarından değil tabiki ama, öpebiliyorum. Umarım.. ona söylemek istediklerimi anlıyordur' demişti.
Ama hayır. Anlamamıştım. O bana belki de acıyla bakarken ben hiçbir bok anlamamıştım. Ve bunun suçlusu gerçekten bendim. Çünkü kaçmıştım. Olan ihtimalleri yok edip, kaçmıştım.
Beni sürekli sevdiğini söylemesi, onu sevdiğimi söylediğimde heyecanlanması, bana.. yakınlaşması, yoğun duyguyla bakan gözleri ve bir çok şey daha. Gerçekten bir insan bu kadar kör olabilirdi. Çocuk resmen bana beni sevdiğini açık açık söylemişti ama ben bir gram bir şey anlamamıştım. Anlamamayı tercih etmiştim.
Beni benden saklıyordu.
Evet. Malesef ki jetonum yeni düşmüştü. Beni benden saklıyordu. Hayatım boyunca böylesine anlamlı sözler duymadığım için miydi bu anlayamayışım bilmiyorum ama Taehyunga fazlasıyla acı verdiğim kesindi. Düşünsene, gözlerinin içine baka baka seni seviyorum diyorsun ve karşıdakinin yaptığı tek şey öylece bakmak oluyor. Kesinlikle onu duyduğumu bilmemeliydi. Zaten duygularımı aktarabilen biri olmadığım için sorun olmaz diye düşünüyordum. En azından ben düşüncelerimi toparlayana kadar duyduğumu bilmemeliydi.
Hızla oturduğum yerden kalktım ve yatağa geri yattım. Gözlerimi kapatmak istiyordum ama şu an onu bile yapamıyordum.
Taehyung. Beni. Seviyordu.
Beni bana anlatmıştı, ama kendime o kadar yabancıydım ki bunu bile anlamamıştım. O, beni seveceğine ihtimal vermeyeceğimi dahi bilecek kadar beni tanıyorken ben daha kendimi tanımıyordum. Hadi ama Jungkook.. en azından aklıma böyle bir şey geldiği zaman inkar etmemeliydim. Saçma da olsa değerlendirmeliydim. Her zaman yaptığım gibi her ihtimali düşünmeliydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Beginning: taekook
Fanfiction7 Eylül 2020 Not: Yavaş yavaş yazım yanlışları düzeltilmeye başlandı. Diğerlerinden farkları cinsiyetleri değil, birbirlerine olan tükenmek bilmeyen sevgileriydi. 05.09.2018