36

18.1K 1K 2.2K
                                    

Not: Bir önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun ❤️ iyi okumalar ❤️


__

"Jungkook.. hadi ama.. uyan artık"

Bilmem kaçıncı kez omzumun dürtülmesiyle birlikte oflayarak arkamı Taehyunga dönmüştüm.

"Yah! Bana sırtını dönme! Kalk hadi, hastaneye gideceğiz. Alçım çıkacak"

Sonlara doğru sevinçle çıkan sesinden şu an sırıttığını anlayabiliyordum. Ama dün gece çok geç yatmıştık ve şu an -tatil günü olmasına rağmen- büyük ihtimalle sabahın körüydü. Gözlerim kapalıyken bile yanıyordu, kirpiklerim birbirine yapışmış gibi hissediyordum.

"Jungkook.. tuvalete gitmem gerekiyor"

Onu takmayıp tekrar uyumaya hazırlanırken duyduğum cümleyle birlikte sanki az önce mızmızlanan ben değilmişim gibi gözlerimi açmıştım. Kısık gözlerimle hemen ona dönerek gözlerimi ovuşturmuştum.

"Tamam, bekle biraz" diyerek yataktan kalktığımda beni izliyordu ama ben henüz kendime gelemediğim için bir şey yapamıyordum. Salak gibiydim ve gözlerim ağrıyordu. Arada dengemi kaybetsem de banyoya sapasağlam ulaşmış ve elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmiştim. Sonra yanına gidip onu yavaşça yataktan kaldırmıştım. Ben yürümesini beklerken o boynuma sarıldığında şaşırsam da bende ona sarılmıştım.

"Teşekkür ederim" demişti sessizce. Nefesi boynumu gıdıklıyordu. "Her şey için, teşekkür ederim"

"Lafı bile olmaz Taehyung. Sen yeter ki iyi ol, ben senin içi her şeyi yapmaya hazırım. Bir ay, bir yıl hatta bir ömür sana böyle bakabilirim. Yeter ki yanımda ol, beni sev"

"Seni tahmin edemeyeceğin kadar seviyorum.." diyip boynuma öpücük bırakmış ve geri çekilmişti. "Ama biraz daha böyle kalırsak, etrafı temizlemek dahi istemeyeceksin" dediğinde gülerek belinden tutup kolunun altına girmiştim. Tuvalete geldiğimizde sabit kaldığına emin olup kapının önüne çıkmış ve onu beklemiştim. Sifon sesini duyduktan sonra içeriye girmiş ve ellerini yıkamasına yardımcı olduktan sonra onu yatağa geri götürüp oturmasını sağlamıştım.

"Üzerini değiştirecek misin?"

"Hayır, gidip alçıyı çıkarttıralım. Döndüğümde banyo yapacağım" dediğinde başımı sallamıştım. Fazla buruştuğu için tişörtümü çıkartıp yenisini giydikten sonra telefonumu ve bir miktar parayı eşofmanımın cebine koyup Taehyungu kaldırmış, değneklerini alıp yavaşça odadan çıkarmıştım. Yoongiler uyuyordu, ki bu normaldi. Çünkü saat daha yediyi on geçiyordu. Taksi çağırdıktan sonra su içmiş ve sessizce evden çıkmıştık. Biz inene kadar taksi gelmişti zaten. Yavaşça bindiğimizde hastanenin adını söyleyerek yan oturan sevgilimin beline sarmıştım kolumu.

"Mutlu görünüyorsun" demiştim saçlarını öperek.

"Çünkü çok mutluyum. Sonunda kurtuluyorum bundan."

"Artık daha dikkatli olursun umarım" diyip güldüğümde homurdanmıştı.

"Sende beni sürekli banyoya gitmek zorunda bırakma" dediğinde gülüşümü saklamaya çalışmıştım. Taksici garip bakışlar atsa da takmayarak tekrar saçlarını öpmüştüm.

"Öpme Jungkook. Saçım kirli. İstiyorsan yanağımı, dudağımı falan öpebilirsin ama saçlarım kirli"

"Neresi kirli? Çok güzel kokuyor" diyerek tekrar öptüğümde karnındaki elimin üzerine yerleştirmişti elini. Yolun geri kalanını sessizce sarılarak geçirmiştik. Geldiğimizde ise parayı ödemiş ve taksiden inmiştik. Taehyung farkedilir derecede, uzun süredir hiç olmadığı kadar mutluydu. Bu beni de mutlu ediyordu. Onun üzüldüğünü görmek gerçekten kötü hissettiriyordu bana. İçeriye girdiğimizde cüzdanımı çıkararak içinden kimliğini çıkarıp danışmadaki kıza vermiştim. İşlemleri yapıp bizi bir yere yönlendirince yavaş hareketlerle söylediği odaya girmiştik.

The Beginning: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin