Okuduğum şeyle birlikte kaşlarım çatılırken vücudum uyarılmış gibi gerilmişti. Ne yapacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum. Nasıl şu an pişman olmaktan çok, çevremdeki iki kişiden birine zarar verebileceğini belli eden bir mesaj olması beni korkutmuştu.
Tamam, Jimin de çevremdeki nadir insanlardandı ama o bütün gün gözümün önünde olacağından onu saymıyordum. Yoongiye zaten zarar vermişti vereceği kadar. Daha fazla onunla uğraşacağını düşünmüyordum. Geriye bir tek Taehyung kalıyordu. Ona.. ne yapabilirdi ki? Yani, bütün gün hastalarla ilgilenecekti. Hem yoğun olduklarını söylemişti Yoongi. İçeriye giremezdi sonuçta, değil mi? Bende seansa gittiğimde çıkışlarını beklerdim ve çıkışta da bir şey yapamamış olurdu. Aynen. Çok korkmaya gerek yok.
"Jungkook? Şey.. hazırsan, gidelim mi?" Dediğinde üzerimin uygun olduğunu düşünerek para ve telefonumu alıp ayakkabılarımı giymiştim. O da giyinince beraber çıkmıştık. Aklım gerçekten Taehyung ve Yoongideydi. Eğer onlara bir şey olursa cidden kendimi affetmezdim. Derin bir nefes alarak kafamda boşuna dönüp duran çarkları durdurmak istemiştim.
"Nereye gideceğiz?" Demiştim Jimine.
"The Shilla Duty Free?"
"Oh.. orası çok kalabalık değil m- Yani gidelim tabi ama çok fazla kalabalık" diye mırıldandığımda gülümsemişti.
"Tamam o zaman. Doota'ya gidelim"
"İstersen The Shilla'ya gidebiliriz sorun değil"
"Yo, hayır. Doota'ya gidelim. Hem kliniğe daha yakın. Bugün seansın varya, daha rahat gideriz" dediğinde başımla onaylamıştım. Otobüs durağına gelmiştik ve bekliyorduk. Yalnız, gerçekten gergindim. Attığı mesaj yüzünden rahat nefes bile alamıyordum. Dayanamayıp telefonumu çıkardım ve Yoongiye mesaj attım.
Jungkook:
Hyung. Ne yapıyorsunuz?Yoongi Hyung:
Hasta geliyor şimdi. Siz?Jungkook:
Alışveriş merkezine gideceğiz, otobüs bekliyoruz.Yoongi Hyung:
AnladımMesajı okuduğum sırada otobüs gelmişti. Binip bir yere oturduğumuzda telefonum titremişti.
Yoongi Hyung:
Bunun için mesaj atmadın değil mi?
Hey?
Ne oldu?
Niye yazmıyorsun?Jungkook:
Otobüse bindikte.
Şey hyungYoongi Hyung:
Ney?Jungkook:
Kendinize dikkat edin tamam mı? Neden diye sorma, sadece içimde bir his var. Eğer bir şey olursa hemen ara beni tamam mı?Yoongi Hyung:
Jungkook iyi olduğuna emin misin sen?
Bak bir sorun varsa ve söylemiyorsan
BozuşuruzJungkook:
Hayır. Hiçbir sorun yok
Şu anYoongi Hyung:
Şu an?
Jungkook garip garip konuşma
Bir şey olmuş belliJungkook:
Hayır, bir şey yok. Sadece kendinize dikkat edin dedim. Aklım sizde kalacaktı, ben de mesaj atayım dedimYoongi Hyung:
Şimdi gitmem gerek. Eğer bir sorun varsa söyle. Yoksa da canını sıkma. Biz iyiyiz, ve dikkat ederiz. Aklın bizde kalmasın. Siz de dikkat edin.Mesajı bir iki kez okuyup derin bir nefes vererek ekranı kapatmıştım. Üzerimde hissettiğim gözlerle birlikte Jimine baktığımda bana baktığını görmüştüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Beginning: taekook
Fanfiction7 Eylül 2020 Not: Yavaş yavaş yazım yanlışları düzeltilmeye başlandı. Diğerlerinden farkları cinsiyetleri değil, birbirlerine olan tükenmek bilmeyen sevgileriydi. 05.09.2018