3.Bölüm
“Bilmiyor muydun? Yan daire Shadow Boys’un…”
Taeyon yaşadığı şoku atlatmaya çalışırken kapı çaldı. Kızlar ne yapacaklarını bilemez bir ifadeyle birbirlerine bakarlarken Ye Rim kapıya bakmak için kalktı. Ye Rim gidince Eun Joong Taeyon’a döndü.
“Bir sorunun olursa bana anlatabilirsin. İyi bir dinleyiciyimdir.”dedi samimi bir ifadeyle. Taeyon hafifçe gülümsedi.
“Teşekkürler Eun Joong-ah.”
“Şapkanı tak.”dedi Eun Joong gelen sesleri duyunca. “Anlaşılan içeriye geliyorlar. Gizli yüzümüz olarak kalmalısın.”
Taeyon çıkmadan önce ona göz kırpan Eun Joong’a gülümsedi. Eğer ikiyüzlü yalancılar değillerse Eun Joong ve Ye Rim ile çok iyi anlaşacaktı. Onları sevmişti Taeyon ve onlar hakkında yanılmamayı umuyordu.
“Yeni komşularımıza merhaba demeye geldik.”dedi bir erkek sesi.
“Bir bu eksikti.”diye düşündü Taeyon. Meraklı, ünlü komşularıyla tanışmaya hazır değildi. Zaten tanışabileceğini de sanmıyordu. Odasından çıkmaması onun için en iyisi olacaktı. Min Hyuk ile uğraşmak istemiyordu.
“Çok iyi gözüküyorsunuz.”diye cıvıldadı bir kız. “Ama siz beş kişi değil miydiniz?”
“Hah, ben de kim soracak diye bekliyordum!”
“Diğer arkadaşınız nerede?”diye sordu başka bir ses.
“Cehennemin dibinde ve orada gayet mutlu.”diye homurdandı Taeyon içinden. Onu duyacaklar diye dışından bile söylenemiyordu. Kızların verecekleri cevabı merakla bekliyordu.
“Ah, o mu? Odasında.”diyen Mi Nam’ın sesini duyunca öfkeyle soludu.
“Tabi ki her şeyi benim için zorlaştırmak zorundasın… Ne olurdu sanki şirkette, daha gelmedi desen? Ya da bizle yaşamıyor bile diyebilirsiniz… Yok, onu fark ederler… En iyisi daha taşınmadı demek…”
Taeyon kendi düşünceleriyle boğuşurken başka bir kız sesi duydu. Taeyon şimdiden buradaki neredeyse tüm kız ünlülerden nefret edeceğini hissedebiliyordu.
“Niye gelmiyor buraya?”
“Yasak.”
Jung Se Na’nın onu küçümseyen bu cümlesiyle Taeyon öfkeyle yumruklarını sıktı. Ne yani? Onu küçük bir çocukmuş ya da kafese tıkılan bir hayvanmış gibi göstererek mi intikam alıyordu? Neyin intikamı olduğunu da bilmiyordu ya, neyse… Eğer Eun Joong araya girmeseydi Taeyon ne olacağını umursamadan Se Na’yı oracıkta boğabilirdi. Eun Joong birinin hayatını kurtardığından habersiz konuştu.
“Gizli yüzümüz o sunbae. Ortaya çıkmaması lazım bir süre. O yüzden odasında kalmayı tercih ediyor.”
“Hadi ama! Aynı şirketteyiz.”
“Bu şirket içinde de geçerli bir kural. Biz bile yeni tanıştık onunla.”dedi Eun Joong soğuk ve mesafeli bir sesle.
“En azından kısa bir süre için onu görelim.”dedi bir erkek sesi. Taeyon bu sesi nerde duyduğunu hatırlamaya çalıştı. Çok tanıdık geliyordu ses. “Varlığına emin olmak istiyorum.”
“NE?”dedi kızlar aynı anda şaşkınlıkla. Taeyon ise olduğu yerde şaşkınlıkla gözlerini açmış doğru algıladığına emin olmak istiyordu.
“Dans öğretmeni onun Başkan Choi’ye kafa tutan birisi olduğunu söyledi. Seung Ho dışında bunu yapabilen biri görebileceğimi sanmıyordum. O yüzden onun gerçekten var olduğuna emin olmalıyım.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahne Bizim!
JugendliteraturFan fiction değildir! “Sen istesen bile seni bırakmam Taeyon-ah… Sonsuza kadar senin yanında olacağım. Kalbinde olacağım, kalbimde olacaksın…” Onun bildiği tüm masalların sonunda “sonsuza kadar mutlu” yaşanırdı. Hayatının bir masal olmadığını, hiçbi...