Sahne Bizim! -31-

380 19 26
                                    

Bölümde bahsettiğim şarkı multimediada var. Okurken eğlenmeniz dileğiyle =)

31.Bölüm

Yoğun kalabalığı aşarak zorlukla da olsa balkonda onlar için ayrılan bölüme geçtiler. Aşağıdaki kalabalığın onları fark etmemesi büyük bir şanstı onlar için. Yüzlerine taktıkları maskeleri çıkarıp rahat bir nefes alarak onlar için hazırlanmış olan koltuklara oturdular. Her grup için ayrı bir bölüm hazırlamışlardı. Dark Angels’ın bu durumdan şikâyeti yoktu. Hatta sadece onlar olacakları için durumdan hoşlanmışlardı. Stajyer oldukları zamanlarda tüm stajyerlerle beraber izliyorlardı konserleri ve bu durum ondan bin kat daha iyiydi. Taeyon gözlüğünü çıkarıp bulundukları balkonun kenarına ilerledi. Oldukları yerden sahneyi tamamen görebiliyorlardı ve sahneye fazlasıyla yakınlardı. Ama sadece sahneden bakan biri onları görebilirdi. Min Hyuk’un bilinçli olarak onları tam sahnenin önüne koyduğunu biliyordu Taeyon. Ne zaman uğraşmaktan vazgeçecekti acaba? Hayranlar henüz sahneye çıkmamış olan Shadow Boys’un adını haykırırken iç çekti yavaşça. Buraya geldiğine hala inanamıyordu.

“Bizim de bir gün böyle hayranlarımız olacak, değil mi?” diye sordu Ye Rim aşağıdaki fanlara imrenerek bakarken. Böyle büyük bir konser alanında sahne vermek istiyordu o da. Bu her zaman için onun hayali olmuştu. Taeyon ona güven verircesine gülümsedi. Shadow Boys’un on dakika içinde sahnede olacağını bildiren anonsla hayranların çığlıkları yükselirken Taeyon yüzünü buruşturdu. Geçen gün herkesin önünde yaptığı şeyden sonra Seung Ho’yu nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde görememişti. Anlaşılan Seung Ho aklını kullanıp ondan kaçıyordu.

“Beni buraya getirebildiğinize hala inanamıyorum.”dedi Taeyon yerine otururken. O derince iç çekerken Eun Joong da karşısına oturdu ve gülümseyerek ona baktı.

“Eğlenceli olacak. Göreceksin.” Masadaki içkiden iki bardağa doldurup birini Taeyon’a uzattı. Ye Rim reşit olmadığı için onun içmesine ikisi de izin vermiyordu. Ye Rim gözlerini devirerek önündeki meyve suyuna uzandığında Taeyon elindeki bardağı tek dikişte bitirmişti. Eun Joong onun bu hızına karşılık kaşlarını çattı.

“Hey! Yavaş ol kızım! Şimdiden sarhoş olamazsın.”

“Onu uzun zamandır sahnede görmedim.”dedi Taeyon bakışlarını boşalan bardağına dikerek. İkisinin bir açıklama beklediğini biliyordu. Şişeye uzanıp bardağını tekrar doldururken onların merakını gidermeye karar verdi. Sonuçta onlardan başka kime güvenecekti ki? Hem onlarla konuştukça rahatladığını fark etmişti Taeyon. O yüzden içindekileri onlara biraz da olsa dökmeye karar vermişti. Eun Joong ve Ye Rim de bunu anlamıştı ve sessizce onun konuşmasını bekliyorlardı. “Sesini duyduğum an ortamdan uzaklaştım hep. Sesini duymak anılarımın canlanmasına neden oluyordu ve canlanan anıların mutlu olduğumuz zamanlara ait olması canımı daha fazla yakıyordu.”

Tekrardan bardağını başına dikerken kızlar onun bu davranışa karşılık olarak kaşlarını çattılar ama bir şey söylemediler. Onun zor zamanlar geçirdiğini biliyorlardı. Onun canının hala acıdığının farkındaydılar. Her ne kadar konuşurken geçmiş bir zamandan bahsediyor gibi görünse de aynı hisleri hala yaşadığını biliyorlardı. Eun Joong bir an için onu geri götürmeyi düşündü. Eğer acı çekecekse burada olmamalıydı. Yurtta beraber eğlenebilirlerdi. Ama Taeyon’un bunu güçsüzlük olarak algılayarak asla kabul etmeyeceğini biliyordu. Yine de denemekten zarar gelmeyeceği düşüncesiyle hareketlendiği anda Taeyon’un sesi yerine oturmasına neden olmuştu.

“Bunu aşmalıyım artık. Resmen hatıralarımdan kaçmaya çalışıyorum. Ama kaçtıkça daha da etrafımı sarıyorlar. Belki de sadece akışına bırakmalıyım. Korkakça davranıyorum bu şekilde ve ben korkak biri değilim. Biliyorum. Ama yüzleşmek için hiç gücüm olmadı. Hep erteledim bu yüzleşmeyi.” Taeyon başını kaldırarak onlara içinde belirgin bir şekilde acı barındıran bir gülümsemeyle baktı. “Bunu yenmem gerekiyor. Bu yüzden beni zorla da olsa buraya getirdiğiniz için teşekkürler. Bunu kendi başıma asla yapamazdım.”

Sahne Bizim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin