Sahne Bizim -28-

309 18 20
                                    

Multimedia'daki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ediyorum. Klip ve kızların tarzı aklıma Dark Angels'ı getirdi.  Ayrıca şarkıyı cidden beğeniyorum, umarım siz de beğenirsiniz. =) İyi okumalar... =)

28.Bölüm

In Na şaşkınlıkla etrafına bakındı. Normalde gittikleri gibi soju içmeye gideceklerini düşünürken kendisini fazlasıyla süslü ve bir o kadar da pahalı bir mekanda bulmuşlardı. In Na şaşkınlıkla oturdukları masadaki mumlara bakarken çalmaya başlayan kemanın sesiyle birlikte yerinde huzursuzca kıpırdandı. Min Hyuk ise onun tam tersine rahat bir tavırla ellerini çenesinin altında birleştirmiş, yüzüne yerleştirdiği çarpık gülüşüyle onun her hareketini izliyordu. In Na aralarındaki sessizliği yok etmek için şarabından ufak bir yudum alıp konuşmaya başladı.

“Basın toplantısında herhangi bir sorun oldu mu?” Bu soruyla birlikte Min Hyuk’un kaşları çatıldı. Aklına gelen şeylerle tüm rahatlığı yok olmuştu ve yüzündeki hayran bakışlar yok olup yerini kızgın olanlar almıştı.

“Seung Ho ve Taeyon’u mu soruyorsun, yoksa Muhabir Yoon adındaki kızıl cadıyı mı?” Min Hyuk uzun zamandır MuhabirYoon ile karşılaşıyordu. Bu kadın Shadow Boys çıktığından beri onların şirkete ve özellikle de Shadow Boys’a takılmıştı. In Na önüne konulan eti yavaş hareketlerle keserken Min Hyuk da sinirini bastırarak çatal ve bıçağına uzandı.

“O kadından hoşlanmıyorum.”dedi In Na etini ağzına atmadan önce.  Ağzındakini yutunca da konuşmaya devam etti. “Bizi skandala süreklemek için her şeyi yapıyor. Onun yüzünden rahatça bir basın toplantısı bile düzenleyemiyoruz. Şimdiki skandallarda ona tam olarak istediği şeyi verdi. Şirketin itibarı zarar görecek.”

“Biz hiçbir şeyi saklamaya çalışmıyoruz In Na-yah… Sanatçılarımızın yaptığı her davranışları doğru olsun yanlış olsun her haliyle düzgün bir şekilde halka aktarıyoruz. Diğer şirketler gibi örtbas etmeye çalışmıyoruz. Ama çocukların da özel hayatı var. Bazı şeyleri daha kendi içlerinde bile çözememişken neden bunu milyonlarca insanla paylaşsınlar ki? İnsanlar abzen bazı şeyleri anlamamak konusunda çok ısrarcı oluyorlar.”

“Bunları bildiğim için JMF’de çalışıyorum. Her zaman güvenilir bir şirket olduğu için…”

Min Hyuk elindeki çatal ve bıçağı tabağın kenarına koydu. İşten konuşmak istemiyordu. Burraya bunun için gelmemişti. Onlardan konuşmak istiyordan. İkisinden… Sadece arkadaş olmak istemediğini söylemek istiyordu In Na’ya. Onun için uzun zamandır beklediğini… In Na onda bir garriplik olduğunu fark etmişti. Min Hyuk’un aniden sessizleşmesiyle o da elindeki çatal ve bıçağı tabağının kenarına koydu ve bakışlarını karşısındaki yakışıklı adama sabitledi.

“Ne konuşmak istiyorsun Min Hyuk? Bana her şeyi açıkça söyleyebileceğini biliyorsun.”

Min Hyuk gözlerini kaçırdı. Onun bu hali karşısında In Na tek kaşını kaldırarak şüpheyle onu süzmeye başladı. Onun bu hareketi karşısında Min Hyuk önündeki şaraba uzandı kuruyan boğazını ıslatmak için. Gerçekten şaka gibiydi… JMF’in skandallara mahal vermeyecek kadar usta bir konuşmacı olan CEO’su şu anda bir kadının önünde utanıyordu.

Ama o sıradan bir kadın değil…” diye mırıldandı Min Hyuk bu düşüncesine karşılık olarak. Karşısında saçları omuzlarından aşağıya doğru harika dalgalar halinde dökülen kadına baktı. O sıradan bir kadın değildi. O sevdiği kadındı.

“En son beraber içtiğimiz günü hatırlıyor musun?”diye sordu tüm cesaretini toplayarak. Biraz daha geciktirirse cesaretini kaybedeceğini biliyordu. “Hani sen sarhoş olmuştun ve ben seni evine  bırakmıştım?” Karşısındaki kadın temkinli bir ifadeyle onaylayınca iç çekerek devam etti. “O gün bir şeyler söyledin ve… Ben doğruluğundan emin olmak istiyorum… Biliyorum, sarhoşken yalan söyleyemiyorsun… Ama yine de…”

Sahne Bizim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin