Sahne Bizim!

Sahne Bizim! -7-

Multimedia: Choi Min Hyuk

7.Bölüm

“Taeyon-ah?” Min Hyuk’un sakin sesine karşı Taeyon bağırmıştı.

“NE?!”

“A.J ile çalışmanda başarılar.”

Min Hyuk farkında olmadan Taeyon’un adını açık ettiğini fark edince göz ucuyla A.’ye baktı ama o, gülmekle o kadar meşguldü ki onu duymamıştı bile. Derin bir nefes alarak Taeyon’un öfkeden kudurmuş halini düşünerek sırıttı Min Hyuk da…

Taeyon ise birden kapanan telefona bakakalmıştı. Hyun Joon arabanın dikiz aynasından ona baktı. Kendisini kontrol ettiğini görünce sakince önüne döndü. Taeyon sakinleşmek için açıp kapadığı yumruklarından birini öndeki koltuğun başlığına geçirdi. Hyun Joon ise bunun olacağını önceden tahmin ettiği için sakince yola bakmaya devam etmişti. Taeyon derin bir nefes alıp sakinleşti ve hala yolla ilgilenen Hyun Joon’a döndü.

“Min Hyuk beni öldürmeye çalışıyor.”dedi bir tespitte bulmuşçasına.

“A.J ile daha önce de çalıştım Taeyon. İyi bir çocuk, sana sıkıntı çıkarmayacaktır.”

“Bugün yeterince çıkardı ama…”diye homurdandı Taeyon. Bugün olanların hepsini Hyun Joon’a anlatmıştı. A.J’ye fazla sinirliydi o sırada ve birine içindeki kızgınlığı anlatması gerekiyordu. Bu da, çoğu zaman olduğu gibi, Hyun Joon’a kalmıştı.

“Sadece seni tanımaya çalışıyor. Seung Ho onun en yakın arkadaşı ve sen de onunla beraberdin.”

“Evet, beraberdim. Üç yıl önce!”

Hyun Joon Ona laf anlatamayacağının ve anlatamayacağı şeylerinin olmasının verdiği sıkıntıyla nefesini dışarıya vererek başını iki yana salladı. Yurda geldiklerinde Taeyon üstünü değiştirirken Hyun Joon da mutfakta, Taeyon’u almadan önce marketten aldığı şeyleri dolaba yerleştirdi. Taeyon hazırlanıp yanına geldiğinde bile hala bir Min Hyuk’a bir A.J’ye söyleniyordu. Hyun Joon onun bu hareketi karşısında bıyık altından gülümsedi.

Taeyon ne zaman biriyle iyi anlaşacak olursa önceden ona sinirlenirdi. Farklı huyları vardı ama yine de bu garip kızı seviyordu Hyun Joon. Göremediği kızı gibi…

Taeyon söylenemeye aralıksız bir şekilde devam ederken yola çıktılar. Şirkete geldiklerinde Taeyon sesinin duyulmaması gerektiği için susmak zorunda kalmıştı ama Hyun Joon onun içinden söylenmeye devam ettiğine emindi. Bazen yaşlı nineleri bile geçebiliyordu Taeyon. Choi Min Hyuk’un odasına geldiklerinde grubun geri kalanının çoktan gelmiş olduklarını gördüler. Taeyon odaya girince diğer menajerler dışarıya çıktılar. Odada menajer olarak sadece Hyun Joon kalmıştı.

“Grubun adını koyduk.”dedi Min Hyuk direk konuya geçiş yaparak. Kızlar soran gözlerle ona bakınca devam etti. “Dark Angels.”

“Dark Angels…”diye mırıldandı Taeyon. Nedense bu ismi benimsemişti. Hafifçe tebessüm ederek önündeki masaya baktı. Diğer kızlardan da beğeni dolu sesler gelince Min Hyuk memnun bir şekilde devam etti.

“Seksi bir konseptiniz olacak. Seksi ama vahşi… Tüm bunların altındaysa herkesten saklanan bir çocuk…” Taeyon duyduğu şeylerle kendisi tanımlanıyormuş gibi hissetti.

Vahşi ama bunun altında herkesten saklanan bir çocuk… Tüm korkularıyla… Tüm ümitleriyle… Tüm karanlığıyla…

Min Hyuk, Taeyon’a kısa bir bakış attıktan sonra onun düşüncelere daldığını görünce önündeki kâğıtları incelerken devam etti.