Sahne Bizim!

Sahne Bizim! -21-

Multimedia: Taeyon ve Seung Ho

21.Bölüm

Tamamen dağılmış olan evdeki tek sağlam kalan yere, odasına doğru koştu A.J. Seung Ho ise onun aksine ağır adımarla onu takip etti. Adım attıkça devleşiyor daha da ürkütücü hale geliyordu. Ya da bu sadece kaçacak yeri kalmayan A.J için öyleydi… Seung Ho her ne kadar sadece kapıda dikiliyor olsa da sadece kapı kolunu sıkan eline bakarak onun ne kadar öfkeli olduğunu anlayabilirdi A.J ve şu anda Seung Ho sabrının son demlerindeydi ve her an patlayabilirdi.

“Seung… Seung Ho-yah… Sakin ol…. Oturup konuşmaya ne dersin? Evet evet… Önce sakince oturalım ve bu konuyu birbirmizin kafasına birşeyler fırlatmadan tartışalım. Ha? Ne dersin?”

Seung Ho ona cevap vermek yerine öfkeli bakışlarını bir milim olsun kımıldatmadan ona bakmaya devam etti. En yakın arkadaşı ondan Taeyon’un onların şirketinde çalıştığını saklamıştı ve ayrıca onun gizlenmesine yardım etmişti. Bunu hazmetmesini nasıl bekleyebilirdi? Aslında A.J de bunu beklemiyordu o yüzden ondan kaçıp duruyordu. Dong Joon ve Yoo Seun, Taeyon ile beraber Dark Angels’ın dairesine gidince o da evde tek başına kalıp Seung Ho’yu beklemeye başlamıştı. Bu yüzleşmenin ne kadar erken olursa o kadar iyi olacağını düşünüyordu ama Seung Ho’yu gördükten sonra tüm fikri değişmişti. Eve geldiğinden beri tek kelime etmemiş ve A.J’yi gördüğü anda eline ne geçerse ona fırlatmaya başlamıştı. Zaten pek düzenli olmayan daireleri bu ufak çaplı saldırıyla daha da dağılmıştı.

“Seung Ho-ya… Korkmaya başlıyorum…”

“Daha yeni mi başlıyorsun?”diye sordu Seung Ho sıkılı dişlerinin arasından. Onun konuşması asıl saldırının geleceğinin habercisi olduğundan A.J sesli bir şekilde yutkundu. Seung Ho kapı kolunu tutan parmaklarını boğumlarının beyazlaşmasına neden olacak derecede sıktı ve her kelimenin üstüne basa basa konuştu. “Bunu. Benden. Nasıl. Saklarsın?”

A.J eğer Seung Ho onu öldürmeye çalışırsa onu kurtarmaya gelecek biri olup olmadığını düşündü hızlıca. Binadaki ses yalıtımı sayesinde sadece yan daireleri, yani Dark Angels’ın dairesi, onların seslerini duyabilirdi. Ama Taeyon’un şu an orada olduğu düşünülecek olursa onu kurtarmaya gelecekleri engellemesi büyük ihtimaldi. Bu durumdan zevk alacağına dair şüpheleri vardı. Dong Joon da ona yardım etmekten büyük bir zevk duyardı. Böylece dolaptaki içecekleri rahatlıkla başına dikebilecekti. Yoo Seun desen umurunda bile olmaz.belki Eun Joong ve Ye Rim onu kurtarmaya gelirdi ama diğerlerinin umursamaz halleri onları da kandırabilirdi. Kısaca kaçışı yoktu.

“Seung Ho-ya… Gerçekten özür dilerim. Bu kadar kızacağını bilmiyordum. Zaten onunla klip çekmeyi de istemiyordum aslında…”

“Onunla ne yapacaksın?!” Seung Ho’nun kükremesiyle yerinden sıçrayan A.J konuya yanlış yerden daldığını farketmişti. Üstüne gelen Seung Ho’yu görünce yutkunarak geri geri gitmeye başladı. Yatağına çarpınca yatağa oturmak zorunda kalmıştı. Yatağındaki yastıklardan birini alıp Seung Ho’dan korunmak için önünde tuttu. Seung Ho yastığı ondan almaya çalışırken A.J bir yandan ondan kurtulmaya çalışıyor bir yandan da bağırıyordu.

“Sadece arkadaşız!”

“Başka ne olmayı düşünüyordun?”diye bağırdı Seung Ho öfkeyle. A.J yastığın arkasına sakladığı yüzünü çekip kaşlarını çatarak Seung Ho’ya baktı.

“Lanet olsun! Konuya hep yanlış yerlerden dalıyorum.”dedi sinirli bir ifadeyle. Bunun üstüne Seung Ho onun üstüne çıkıp yastığı suratına bastırdı. Yastığı çektiğinde A.J kocaman açılmış gözlerle onun arkasına bakıyordu. Seung Ho kaşlarını çatıp onun bu haline anlam vermeye çalıştı. En sonunda başaramayacağını anlayınca şüpheli bir şekilde ona bakarak konuştu.