Sahne Bizim! -38-

362 22 35
                                    

Multimediada HyunA'nın hikayede geçen şarkısı var. 

Bu arada sevgili okuyucular, şu zamana kadar olan bölümler zaten elimde hazır olan bölümler olduğu için yorum konusunda pek bir şey söylemek istemedim ama bundan sonra gerçekten ilham kaynağım olmanıza ihtiyacım var. Umarım bana yardımcı olursunuz. 

İyi okumalar...

38.Bölüm

Sıkıntıyla etrafa bakınarak yanaklarını şişiren kıza bakarak gülümsedi Min Hyuk. Onunla uğraşmayı sevdiği bir gerçekti.  Ama bu sessiz kalma durumunu biraz daha uzatırsa Taeyon söyleyeceği şey ne kadar önemli olursa olsun onu dinlemeden giderdi. O yüzden, her ne kadar bu durumdan zevk alıyor olsa da, konuşmaya başladı.

“Babanla iletişim kurdum.” Taeyon’un sıkıntıyla etrafına bakan gözleri anında onu buldu. Heyecanla açılmış gözlerini görünce Min Hyuk, uğraşlarına değdiğini anlamıştı. “Yarın Kang Joon onun yanına gidecek ve yolculuğu boyunca ona eşlik edecek.”

“Gerçekten mi?”diye sordu Taeyon heyecanla. Babasını sonunda görebilecek miydi yani? Onun güçlü kolları arasındaki güveni tekrar tadacak mıydı?

“Evet. Artık biraz rahatlayabilirsin sanırım.”dedi Min Hyuk yumuşak bakışlarıyla onun sevincine eşlik ederken.

“Teşekkür ederim… Oppa… Gerçekten çok teşekkür ederim…”dedi Taeyon boğazına takılan yumruyla. Gözleri yanmaya başlamıştı bile. Onun bu duygusal halini fark eden Min Hyuk bu durumdan hoşlanmış olsa bile onun ağlamasını istemediği için boşver dercesine elini salladı ve öksürerek kendisinin de kapılmaya başlayacağı duygusallıktan sıyrılmak için konuyu değiştirdi.

“Teşekkür kısmını geç de… Dün akşam Seung Ho ile yine kavga etmişsiniz galiba? Tüm şirket bunu konuşuyor. Şu kavgalarınızı daha sessiz yapamaz mısınız?”

“Yurdun duvarlarına ses yalıtımı yapmayı düşünseydin eğer bunlarla uğraşıyor olmayacaktım.”dedi Taeyon anında duygusallığından sıyrılıp Min Hyuk’a ters bakışlar atarken.

“Ne o?”dedi Min Hyuk küçük bir çocuk gibi masasının üstünden ona doğru eğilerek. “Yoksa seni öptü mü?”

“YAH!”diye bağırdı Taeyon ama bu kızaran yanaklarına engel olamamıştı. Min Hyuk amacına ulaşmanın verdiği keyifle kollarını birleştirerek arkasına yaslandı. “Ben In Na Unnie ile arandaki ilişkiyi sorguluyor muyum? O zaman… Sen… Sen de bana bu şekilde davranmamalısın.”

Taeyon homurdanarak kollarını birleştirip oturduğu koltuğa yaslandı. Min Hyuk ise konunun ona dönmesinden rahatsız olmuş bir şekilde doğrulmuştu.

“Yah! Bizim ilişkimiz seni ilgilendirmez!”dedi Min Hyuk ama bakışları Taeyon dışında her yerde dolaşıyordu.

“Bizim ilişkimiz de seni ilgilendirmez ama sen burnunu sokup duruyorsun!” diye çıkıştı Taeyon

“Yani bir ilişkiniz olduğunu kabul ediyorsun artık?”diye sordu Min Hyuk tek kaşını kaldırıp. Taeyon bacak bacak üstüne attığı ayaklarını hızla düzeltirken yaslandığı koltuktan doğruldu.

“Yah! Ben öyle bir şey demedim! Aramızda sadece iş ilişkisi var bizim!” Min Hyuk’un ona inanmadığını belirten bakışlarını görünce gözlerini kırpıştırdı şaşkınlıkla. “Hol… Bana inanmıyor musun? Ne zamandan beri sinir bozucu muhabirler gibi davranıyorsunuz Bay Choi Min Hyuk?”

“Sen yalan söylediğinden beri…”dedi Min Hyuk da onu taklit ederek. Sonra yaptığının ve yaşının farkına vardı ve başını hızla iki yana salladı. “Beni de kendine benzetmeye çalışıyorsun ama bu numaraları yemem ben Bayan Go Taeyon!”

Sahne Bizim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin