Sahne Bizim!

Sahne Bizim! -29-

29.Bölüm

“Hiçbir güç beni oraya götüremez! Özellikle de hala o salakla bir skandalımız varken!

Eun Joong bıkkın bir şekilde iç çekti. En az iki buçuk saattir Taeyon’u ikna etmeye çalışıyorlardı Ye Rim ile beraber ve bu hiç de kolay bir iş değildi. Taeyon oraya kesinlikle gitmeyeceğini bıkmadan tekrar ediyordu. Onun gitmek istememesini anlıyorlardı. Ama Eun Joong ve Ye Rim her zaman için Shadow Boys konserlerini sevmişlerdi. Stajyerliklerinden beri bir konserlerini bile kaçırmamışlardı. Shadow Boys konserleri her zaman için eğlenceli olmuştu. Coverladıkları şarkılarla, yaptıkları şebekliklerle Shadow Boys’un her konseri ayrı birer efsaneydi.

“Kimse bizi fark etmeyecek unni. Hadi ama!”

“Çok istiyorsanız siz gidin.”dedi Taeyon. Ellerini beline koyup onlara beni-asla-ikna-edemezsiniz bakışlarını yolladı. “Neden beni de peşinizde sürüklüyorsunuz ki?”

“Beraber tüm gün alışveriş yaparız.”dedi Eun Joong son kozlarını oynayarak. Ye Rim de onu onaylayıp devam etti.

“Ayrıca sinemaya da gideriz.”

“İstersen lunaparka da gidebiliriz.”

Taeyon şüpheyle karşısındaki iki kızı süzdü. Uzun zamandır dinlenmeden çalışıyordu. Bu onlar için de geçerliydi ama Taeyon’un çalışma programı onlarınkinden daha yoğundu. Çalışmaktan yorulmuş ve sıkılmıştı. Bir günlük bir tatile hayır demek istemiyordu. Ama bir yandan da Seung Ho’nun konserine gitmek istemiyordu. Zaten onu gereğinden fazla görüyordu.

“Min Hyuk buna asla izin vermez. O inatçı keçinin çok sert kuralları var.”dedi Taeyon son bir umutla. İkna edilmeye fazlasıyla yakındı şu an. Dinlenmenin dışında kızlarla beraber vakit geçirmek de istiyordu. Programlarına göre en az 4 ay boyunca daha tatil yoktu onlara. Aslında ufak bir kaçamak fena olmazdı.

“O işi bize bırak.”dedi Ye Rim göz kırparak. Taeyon gözlerini kısarak onları incelerken Eun Joong ve Ye Rim keyifle kıkırdadılar. Taeyon o ikisinin ondan önce Min Hyuk ile konuştuğunu bilmiyordu. Doğal olarak planladıkları şeyi de…

“Pekâlâ. Ama kesinlikle dans etmeyeceğim. Beni zorlayamazsınız.”dedi Taeyon işaret parmağını onlara uyarıcı bir şekilde uzatarak. Eun Joong ve Ye Rim hevesle başlarını sallarken Taeyon dudaklarını büzüp onlara baktı tekrar. Bu işin içinde bir iş vardı ve burnunu hiç iyi şeyler olmayacağını belirten pis kokular geliyordu. Ama bunun alışveriş-sinema-lunapark üçlüsüne değeceğini düşünüyordu. Tabi bu durum Alec’siz bir Shadow Boys konseri için dua edeceği gerçeğini değiştirmiyordu. Konserden önce hem kolunu hem bacağını kırıp boynunu incitebilme olasılığını düşündü Taeyon. Sanırım fazlasıyla dua etmesi gerekecekti.

Konser için giyecek bir şeyleri olmadığı gerçeğini fark etmeleri uzun sürmemişti. Üçünün de dolabında genellikle provalarda rahat olmak istedikleri için tayt ve eşortman dışında giyilebilecek pek bir şey yoktu. Uzun zamandır dışarı çıkıp eğlenmemişleri. Ellerinde olan kıyafetlerin hiçbiri konser için uygun değildi. Uygun olanları ise onlar beğenmiyorlardı.

“Sanırım alışverişi işini biraz erkene alabiliriz.”dedi Eun Joong iç çekerek.

Taeyon da iç çekerek karşılık verdi buna. Dışarıya çıkmaktan nefret ediyordu son zamanlarda. Daha yeni çıkış yapmalarına rağmen hem JMF’in yeni grubu olduğu için hem de bu kadar kısa sürede yaşadıkları skandallar yüzünden fazlasıyla tanınıyorlardı. Rahat edebilmek için Taeyon’un son zamanlarda en çok nefret ettiği şeyleri kullanmaları gerekiyordu: Şapka ve gözlük.

“Sizce de böyle daha çok dikkat çekmiyor muyuz?”diye sordu Ye Rim aynadaki yansımasını süzerken.

“Şapkaları önümüzdeki 20 yıl boyunca kullanmayı düşünmediğimi daha önce birçok hem de fazlasıyla çok kez söyledim diye hatırlıyorum.”diye homurdandı Taeyon kafasındaki şapkayı çekeleyerek. Bu şeylerden gerçekten nefret ediyordu. O ikisinin sızlanmalarına karşılık Eun Joong ellerini beline koyup kızgın bir ifadeyle onlara baktı.