Sahne Bizim!

Sahne Bizim! -14-

Multimedia: Seung Ho

14.Bölüm

Min Hyuk duyduğu şeyler başını tekrar masaya gömdü ve sıkıntıyla inledi. Önceki skandalı halledeli daha bir saat bile olmamıştı! Aynı zamanda Taeyon okula başlayalı bir haftayı geçtiği ve kimseden ses çıkmadığı için bu konunun açılmayacağını düşünmeye başlamıştı.

“Gelecekten haber var!”dedi A.J alaycı bir ifadeyle arkasına yaslanarak. “Dark Angels’ın çıkışından sonraki ilk skandalı… Shadow Boys’un lideri Alec ve Dark Angels’ın lideri Black önceden beraberlerdi!”

“Kehanetin için teşekkürler. Ama hiç yardımcı olmuyorsun.”dedi Taeyon A.J’ bakarak. Bakışlarını masaya başını vurmakta olan Min Hyuk’a çevirip sıkıntıyla iç çekti. Evet, bu sefer ki daha büyük bir sorundu…

“Benim işim bu!”dedi A.J Taeyon’un kınayan bakışlarını görmezden gelmeyi tercih ederek. “JMF’in kâhiniyim ben! Ben olmasaydım hiçbir şey yapamazlardı.”

“Neden geldiğin gibi sorun çıkarmaya başladın ki!”diye bağırdı Min Hyuk aniden başını kaldırarak. Odadaki herkes şaşkınlıkla karışık bir korkuyla ona döndüler. “Benim çocuklarımın tek bir skandalı bile yoktu!”

“Bu pek doğru sayılmaz…”diyerek onu düzeltti Hyun Joon. “Her ne kadar basında hiç skandalı olmayan şirket olsak da gerçek olan, en az skandalı olan şirket olduğumuz…”

“En azından basının bundan haberi yok! Çıkan skandallardan hiçbiri duyulmadı!”diyerek çıkıştı Min Hyuk sinirle. Bir ayda çıkan skandallardan bile fazla şu anki durumumuz.”

“Eğer halinden memnun değilsen, beni de kov.”dedi Taeyon gözlerini Min Hyuk’a dikerek. Bunların devamının da geleceğini hepsi biliyorlardı ama kimseye daha fazla sıkıntı vermek istemiyordu Taeyon.

“Tabi… Seni kovayım da tüm planlarım mahvolsun, değil mi? Bir de seni başka şirketlerin kapması gibi bir risk var…”

“Yeterince bu işle ilgilendiğimi düşünüyorum.”dedi Taeyon sakin ama buz gibi bir sesle  gözlerini Min Hyuk’dan bir an için olsun ayırmadan. “Eğer kovarsan başka bir şirkete girmek ya da şarkı söyleyip dans etmekten daha önemli işlerim olacaktır, emin ol.”

“Saçmalama!”diye bağırdı Min Hyuk.

Onun bu düşüncesine gerçekten kızmıştı. Ama Taeyon da onun bu haline kızmıştı. Bunların olacağını en başından beri biliyorlardı. O halde böyle davranmaması gerekiyordu! Min Hyuk onun gitmek gibi bir şeyi aklının ucundan bile geçiriyor olabilmesine tüm benliğiyle kızarken, Taeyon da onun bu bıkmış hallerine aynı şekilde kızıyordu. En sonunda iç çekerek başını iki yana salladı Min Hyuk.

“Hiçbir yere gidemezsin. Sana bir söz verdim ve ben sözünü tutan biriyim. Peşindekilerden kurtulmadığın sürece JMF’den de kurtulamazsın.”

“Okulda bir sürü fanımız var.”dedi A.J düşünceli bir sesle. Gözlerini endişeyle Taeyon’a dikti. “Seninle uğraşacaklardır.”

Min Hyuk sıkıntıyla arkasına yaslandı. Hyun Joon düşünceli bir şekilde dışarıya bakarken Taeyon da sinirle saçlarını karıştırdı. Ortamdaki gerginliği fark eden A.J bu durumu yok edebilmek için arkasına yaslanıp bacaklarını iki yana açarak yüzüne alaycı bir sırıtma yerleştirerek ekledi.

“Yeni kehanetim bu!”

“Zaten biliyor olduğumuz şeyleri kehanet olarak yutturmaya çalışarak daha ne kadar ilerleyebileceğini düşünüyorsun?”