Sahne Bizim! -8-

356 23 3
                                    

Multimedia: Han Bin

8.Bölüm

Taeyon sabah gözlerini Ye Rim’in üstünde tepinerek onu rahatsız etmesi yerine güneşin yüzüne vurarak onu rahatsız etmesiyle açmayı tercih ettiğini düşünüyordu. Evet, gözlerini açtığı anda aklına gelen ilk şey buydu. Çünkü, ne yazık ki, Ye Rim tepesinde yatağında zıplar vaziyette onu kaldırmaya çalışıyordu.

Taeyon zorlukla yataktan kalktı ve Ye Rim’i yatakla olan uzun vedalaşmasının aksine kovalayarak odadan çıkardıktan sonra hızlıca hazırlandı. Odasındaki boy aynasına bakıp şapkasını da başına geçirdikten sonra okul için hazırdı. Her açıdan.

Beraber Eun Joong’un hazırlığı sofraya oturup kahvaltı yaptıktan sonra yine ayrı ayrı çıktılar yurttan. Taeyon, Ye Rim ve Eun Joong’a fazlasıyla alışmaya başlamıştı. Beraber günün her saati şakalaşıp eğlenebileceği arkadaşları olmasını özlemişti. JMF’in stajyeri olduktan sonra tek doğru düzgün görüştüğü kişi her son dört aydır her sabah bindiği otobüsün şoförüydü.

Aklına şoför ahjussi gelince Taeyon yiyeceği azarı düşününce yüzünü buruşturdu. Uzun zamandır ondan haber alamıyordu –birkaç gün gibi uzun bir zamandır- ve Taeyon için endişelenmişti. Taeyon ona haber verememişti ve onu görmeye gittiğinde bunun acısını kafasını patlatacak kadar şişirecek olan bir konuşmayla ödeyecekti.

Hyun Joon’un içinde olduğu arabada arka tarafa binerken üstündeki montu hızlıca çıkarıp arabada bıraktığı diğer montu giydi. Bu arada Hyun Joon ona son haberleri iletiyordu. Se Na’nın Starship Entertainment ile anlaşma yapmasının daha iyi olacağını düşünüyordu Min Hyuk. Starship’in başkanı onun çok yakın arkadaşlarından biriydi ve piyasadaki diğer rakiplerine olan düşmanca tavrının aksine Starship, JMF’in dostu olan tek şirketti. Mi Nam ise şirkettin çıkarmayı düşündüğü başka bir grubun üyesi olacaktı.

“Bundan Se Na’nın haberi var mı?”diye sordu Taeyon.

“Se Na’ya söylememiz gereken vakti Min Hyuk’u sakinleştirmeye ayırmıştık.”dedi Hyun Joon gözlerini devirerek. Min Hyuk oda boşaldıktan sonra içindeki öfkeyi boşaltmak için odayı dağıtmayı seçmişti ve Hyun Joon ile In Na onu sakinleştirmek için bayağı çaba sarf etmişlerdi. En sonunda onu sakinleştiren kim olmuştu peki? Young Seung Ho! “Bugün söyleyeceğiz.”

“Beni suçlayacak.”dedi Taeyon başını umutsuzca iki yana sallayarak. Hiçbir suçu olmasa da suçlanacaktı, yine… Hayır, bu duruma üzülmüyordu. Sadece kendisini sakin kalmaya zorladığı ve kaslarına o kadar eziyet etmek zorunda kaldığı için sinirlenmişti. O merdivenleri kaç kere inip çıkmıştı… Ah…

“Eğer onlar için yaptığın şeyleri gizlerse bu şekilde seni ezmeye çalışırlar Taeyon.” Hyun Joon açıkça Taeyon’a kızdığını belirtse de Taeyon omuz silkti. “Ya yaptığın iyilikleri açıkça söyle ya da hiç bulaşma!”

“İkisini de yapamayacağımı biliyorsun.”dedi Taeyon arabadan inerken. Onları bekleyen öbür siyah arabaya geçerken Hyun Joon sinirle nefesini verdi. Taeyon’u ikna edemeyeceğini bile Hyun Joon çözümü konuyu değiştirmekte buldu. Arabanın sürücü koltuğuna geçerken yanına oturan Taeyon’a bakıp konuştu.

“Grup bu şekilde daha başarılı olacaktır.”

“Doğru.”dedi Taeyon başını onaylarcasına sallarken. “Kızlarla çok iyi anlaşıyoruz. Tek sıkıntım şapka ve maske… Onlardan kurtulmak istiyorum artık.”

“Biraz daha dayan.”dedi Hyun Joon ona güç verircesine. Arabayı çalıştırırken ekledi. “Şarkıları hazırladınız mı?”

“Bitirdik bile!” Hyun Joon’u eli direksiyonu tutmadan havada kalakalmıştı. Şaşkınlıkla Taeyon’a baktı. Şaşkınlığı onun Taeyon olduğu gerçeğiyle geçerken önüne döndü.

Sahne Bizim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin