Eveeeet!! Yine bir gece ansızın çıktım geldim :)
Yukarıya hala izlememiş olanlar için Aykırı' nın yeni tanıtım filmini bırakıyorum ve yeniden söylüyorum: 'Daha iyisini yapana dek en iyisi bu :)' Dilerim siz de beğenirsiniz :)
Bu konuda her türlü yeniliğe, süper ötesi fikirlere de açık olduğumu belirtiyorum ;)
Öyleyse hadi bakalım ben artık aradan çıkıp sizi bölümle baş başa bırakıyorum ama bölüm sonunda sohbete beklerim ona göre ;)
Şimdiden tüm Aykırı' lara iyi okumalar... <3<3
"Evet. Emindim. İçerideki kişi... Helen' di..."
Ruhuma ilaç olsun diye geldiğim yerde, ruhum bir kez daha kana bulanmıştı. Bay Çok Meşgul' ün 'Beni karşılamak yerine müstakbel(!) eşiyle gizli gizli konuşmasını gerektirecek kadar önemli ne olabilirdi ki?' diye düşünen yanım, 'Elbette ki bunun da vardır mantıklı bir açıklaması.' diyen diğer tarafımın ağzını kapıyordu. Öfkem burnumdan dışarı taşmaya başlamışken, sıkılı yumruklarımı kapıya indirmek yerine oldukları yerde tutmaya devam ediyordum.
Madem onun önceliği değildim, o da benim önceliğim olmayacaktı. Üstelik kalan enerjimi o sarışını yolmak için harcamak gibi bir niyetim de yoktu. Önce gidip kuvvetimi toplamalıydım. Toplamalıydım ki Pamir Bey bana eninde sonunda ve tabii ki tıpış tıpış açıklama yapmaya geldiğinde, onunla savaşacak kadar dinç olabileyim. Bu düşünceyle yeniden arkamı dönmüş ve gitmek için adım atmak üzereyken açılan kapı ve hemen ardından Pamir' in kulaklarımı iyileştiren sesi koridorda yankılanmıştı:
-Beria...
O anda hala sıkılı olan yumruğumla birlikte yeni bir iç çatışma yaşamaya başlamıştım. Ben: 'Beria, sakın ha yelkenleri suya indirme kızım!' derken, bilinçaltım: 'Yelken mi? Hangi yelken? Ha, sen şu sudaki yelkenleri diyorsun...' şeklinde iç çatışmama noktayı koymaya çalışıyordu.
Özlemiştim...
Yok hayır, özlememiştim. Ben... Az önceye kadar aslında yaşamıyor olduğumun farkına varmıştım. O yanımda değilken ölmüşüm meğer... İsmimi söylediğinde yeniden doğan hücrelerim fısıldamıştı bunu...
Sonuç olarak kıpırdayamadan birkaç saniye daha olduğum yerde dikilmem, Pamir' in hızlı adımlarla yanıma gelip karşıma geçtikten sonra da bana sıkıca sarılmasıyla sona ermişti. Sarılır sarılmaz burnu boynumdan sanki onu hayata yeniden döndürecek olan nefesi çekerken, dudakları da bana geldiği gece yanağına bıraktığım öpücüğün karşılığını boynuma hediye etmişti. İşte şimdi değil yelkenler, bütün limanı indirmiştim suya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIRI:3 YEMİN
FantasíaAYKIRI SERİSİ'NİN 3. KİTABIDIR! *** Zıtlıklar düğüm oldukları noktada da itebilirler mi birbirlerini? Yoksa verdikleri her tepki, bundan sonra onları itmek yerine birbirlerine mi çekecekti? Daha yakın! Şimdi herkes daha yakın! Hayaller ve gerçekle...