Bölüm 40"Kaçırıyorum.."
Batın DİNÇER;
"Bayılıyorum buraya. Hiç gülümsemeyi bırakma,hep gül.Tabi sadece benim yanımda."dediğimde gülümsemesi genişledi. Benim elim daha da gömüldü, yanağındaki çukura.
Bakışmamızı bozan şey zil sesiydi. Erva'nın üzerinde feracesi olmadığı için ben açmaya gittim. Feraceymiş ismi ben ona uzun ceket diyordum. Ne kadar da cahilmişim.
"Hayırlı sabahlar oğlum." diyerek içeri girdi annem.
"Anne ne öyle pat diye giriyorsun? belki müsait değiliz." dediğimde ağzı kulaklarına vardı.
"Gerçekten mi? ay hadi inşallah. Müsait değil miydiniz?" bu kadın da bizi yakınlaştırmaya çalışıyor sürekli. Daha birbirimizi sevdiğimizi, yakınlaştığımızı bilmiyor. En kısa sürede söyleyeyim de sevinsin.
"Yo gayet müsaitiz" diyerek içeri geçtim. Annemin hayal kırıklığını görmeyeyim çünkü görürsem gülerim. Erva feracesini giyip gelmişti. Annem onu böyle görünce daha da bir hayal kırıklığına uğradı. Hoşgeldin faslından sonra benim yanımdaki koltuklara oturdular.
" Ben temizlik için yardıma geleyim dedim." annemi Erva cevaplarken ben televizyon kanallarını karıştırıyordum. neden düzgün bir şey olmaz ki şu televizyonda? haber açmaya da cesaret edemiyorum. İçim kararıyor izleyince. Psikolojim bozuluyor.
"Batın'la birlikte yaptık. Sağ olsun yardım etti." Dediğinde annemin şaşkınlıktan ağzı beş karış açıldı.
"B-batınla temizlik mi yaptınız?"dediğinde Erva kafasını salladı.
"Ah! kafasına saksı düşmüş olmalı hatta saksı az gelir taş düşmüş olmalı, yoksa böyle bir şey yapmazdı."
"Batın değişti, değişiyor Meryem anne. Bu daha bir şey değil."
"Bakıyorum da kendinden çok eminsin." dediğimde kafasını sallayarak konuştu.
"Öyleyim çünkü artık seni tanıyorum."dediğinde güldüm. Beni mutlu etti bu cümlesi. Sevdiğim kadın beni tanıyor,beni seviyor.Niye sevinmeyeyim ki?bundan daha mutlu ne olabilir ki?
"İyi iyi, şükür" dedi annem gülerek.
"Kahvaltı yaptınız mı?" anneme sorduğunda annem başını iki yana salladı.Erva ile annem kahvaltı hazırlamaya giderken ben de koltuğa uzandım birazcık uyuyayım. uykucuğumla ne zamandır görüşmüyoruz, özlemiştir beni.
*******
Her ne kadar Erva olmadan uyuyamasam da, birazcık dinlenmiş oldum. Kahvaltı yaptıktan sonra kapı çaldı. Şu misafirler gelsin sonra da gitsin de kurtulalım ya. Ne misafirmiş arkadaş!
Erva kapıyı açarken biz de yanında bekliyorduk. Kapıda gördüğüm kişi babaanneden başkası değildi.Gülümseyerek gelip bana sarıldı.Erva'ya kısa bir gülümsemeden sonra direk yanıma geldi.size hayranlarımın olduğunu söylemiştim.7'den 70'e herkes bana hasta.
"Ah.. oğlum benim! Allah korumuş seni." annem ve Erva babaanneye şaşkınlıkla bakarken ben babaannenin omzuna kolumu attım ve içeriye ilerledik. Onlar gelen diğer misafirleri karşılıyorlardı.
Babaanne ve ben üçlü koltuğa ancak sığdık.Erva ve annem tekli koltuğa, genç bir kız ve bir kadın da ikili koltuğa yerleştiğinde babaanne konuştu.
"Ee oğlum rahatın nasıl? bakabiliyor mu sana Erva?" dediğinde Erva kaşlarını kaldırdı.
"Babaanne ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMTİHANIM~TAMAMLANDI~
EspiritualHer insanın hayatı farklıdır; dertleri, hüzünleri, imtihanları... Benim imtihanım farklı değil aslında, daha önce çok kez girilmiş bu sınava. Kimisi geçmiş kimisi kalmış... Peki ya ben ne yapacağım? Dayanabilecek miyim, bana tamamen zıt olan birine...