İMTİHANIM~TAMAMLANDI~

🍉 Bölüm 33🍉

Bölüm 33"Ya kal, Ya git"

Erva DİNÇER;

"...benle kal. Galiba seni seveceğim"

Bu bir itiraf mıydı? teklif miydi?ama gerçekten şaşırdım. Seni seveceğim dedi. Bana alıştığını söyledi. gerçekten bana alışmış belli. Gitgide kendime benzetiyorum ben onu.

Boşanmak istediğimi söyledim ama bir sorun niye? çünkü gerçekten artık korkuyorum. Neyden hemen söyleyeyim. İşte bu dademinki dediğinden. Beni seveceğinden korkuyorum. Neden bilmiyorum ama kalbim sanki onu sevmemem için sinyal veriyor bana.

Batın hayalllerimdeki gibi değil ama ben Batın'ı hayalimdeki eşe tercih ederim. Batın dinimi öğreniyor artık hatta kısmen öğrendi denebilir. Benimle namazlarını kılıyor sanki o gece gördüğüm rüyadaki gibi. Batın uyarıyor beni namazımı geçirmemem için. İsteyerek yapıyor, istemeseydi eğer ben ona dinimi anlatamazdım ki. İçinde istek olmasaydı anlamazdı hiçbir şeyi ama namaz için onu çağırdığımda birkaç seslenmemden sonra gidiyor abdest almaya. Eğer istemeseydi burnumdan getirmez miydi?

Bilmiyorum ama birbirimizi seversek iyi olmayacağı için bir sıkıntı var içimde. Birbirimize alıştık sanırım. Alışkanlık olduk birbirimize.

Batın da dinine alıştı ve sanırım ayrılık vakti geldi. yapmak zorundayım,öyle hissediyorum.

Ellerimi Batın'ın sıcak ellerinin arasından çektim.

"olmaz Batın. Birbirimizi sevmeden ayrılalım" diyerek arkamı dönüp Hare'ye ilerledim. Batın'ın konuşması dikkat çekmişti ve neredeyse bütün lunapark bizi izliyordu. Herkes izliyor diye boynuna atlayacak değilim sonuçta.

Benim cevabımdan hoşnut olmayanlar söylenmeye başlası.

"Bıraktı gül gibi çocuğu"

"Ah! salak bu kız bu kadar yakışıklı bir adam teklif ediyor ve arkasına bakmadan gidiyor"

"ya sen boşver o kızı ben daha güzelim ondan"

"kızım seni oğluma alayım mı? o seni üzmez"

Her ne kadar Batın yakışıklı olsada tamam çok yakışıklı. Karşısındaki kızı bir bakışı ile büyüler ama sorun yakışıklılık değil her şey tip de bitmiyor. kalp lazım bana gerçi o da güzelleşiyor artık. Rabbim dolaşıyor artık onun kalbinde.

Kehribarı anımsatan kahvelerinin içinde  yakından bakınca belli olan ufak ufak yeşil benekleri olan bir gözlere sahip. Bakışları önemli benim için ama.

Kalın ve biçimli kaşları var. Sık sık birleşiyor hatta hiç ayrılmıyor onlar, kendisi sinirli olduğu için sürekli çatık kaşlarla geziyor.

Kahve ve siyah karışımı bir saçları var. Ön tarafları biraz daha uzun ve sanrım saçları önemli onun için ama kendine yakışıyor saçları.

Keskin bir kemik yapısı var. Dudakları ne ince ne kalın,burnu da normal.

Bu yani öve öve bitirilemeyen yakışıklılığı.

Hare'nin elini tutmuştum ki Batın bağırdı.

"Güzellikle olmsazsa zorla karıcım" ona döndüğümde bana doğru koşuyordu. yanıma geldiğinde önce kırgın bakışlarıyla baktı sonra bakışları sinire dönüştü. Önümde eğildi ve bir elini bacaklarımdan bir elini sırtımdan geçirip beni kucağına aldı.

"Batın ne yapıyorsun indir beni! herkes bize bakıyor" deyip başımı Batın'ın göğsüne yaslayıp ellerimle yüzümü kapattı.

"Bize değil bana bakıyorlar. Nerde görülmüş böyle meteor bir varlık?" elimle göğsüne vurdum. Egoist!