Bölüm 26" Emanet"Erva DİNÇER;
Batın bana bir adım yaklaştı ve ellerini yanaklarıma koydu. Korkuyordum. Yanlış bir şey yapmasından. hem de herkesin önünde. Kafasını bana yaklaşlaştırdığında gözlerimi korkuyla kapattım. Alnımda bir sıcaklık hissettiğimde rahatladım. Günahını almıştım. Dudaklarını alnımdan çektiğinde kendimi garip hissettim. Sanki dudakları içimi ısıtıyor gibiydi. Gözlerime baktı ve o can alıcı gülümsemesiyle konuştu.
Yani can alıcı dediysem de hemen inanmayın. Gamzesi var, bir de çok güzel gülüyor, bir de gözleri gülünce kanımın çekildiğini hissediyorum. Bir dakika o güldü mü? Hemde herkesin içinde? Hemde içerde bir sürü genç kız varken?!
Bir kızın iç çekişini duyunca kaşlarımı çattım ve fısıldadım.
"Gülme!" Dediğimde gülümsemesi genişledi. Allah'ım al benim canımı. Ben bu gülüşe nasıl dayanayım?
"Ben de güleyim o zaman" dediğimde gülümsemesi dondu. Tabiki de burada gülecek değilim. Sadece Batın gülmesin diye dedim. Yani ne yapayım? Bırakayım da gülsün mü?
"Hele bir gül. Sana bakan her erkeğin gözünü tek tek oymaz mıyım?!" Ciddi ciddi konuştuğunda ürktüm açıkçası.
Bizi tebrik etmeye geldikleri için tartışmamıza son verdik.
'Mutluluklar dileriz'
'Allah bir yastıkta kocatsın '
'Hayırlı olsun'
Gibi iyi dileklerini aldıktan sonra nikah dairesinin bakcesine çıktık. Ailelerimiz evlerine gitmişlerdi. Sadece Batın'ın 3 arkadaşı kalmıştı. Biraz rahatsızca yerimde kıpırdandım. Niye burada duruyoruz ya?
"Ya abi bak valla Onur'un fikriydi " bir çocuk bunu dediğinde Batın cevapladı.
"Kimin fikri olduğu önemli değil. Senin ağzın yok mu? Yapmayalım diyemez misin?"
"Ya ben dedim ki Batın'ın parasını elinden alırsanız daha çok sinirlenir ona para verelim barışır hatta yengeden -" devam edecekken Batın kesti.
"Hop! Sencede yanlış yerlere gitmiyor musun?" Ben anlamadım.
"Ya tamam siz barıştınız mı?" Gözlerimi onlar hariç her yerde gezdiriyordum. Hatta çimenlerin daha yeni sulandığını farkettim. Üstünde su damlacıkları vardı.
Elimde sıcaklık hissettiğimde Batın'ın ellerimizi kenetlediğini gördüm. Gözlerimi gözlerine çevirdigimde bana gülümsedi. Bana gülümsedi diyorum.BANA. Allah'ım neden bu kadar çok etkileniyorum ben?
Etrafa kısaca bir göz attığımda kimsenin olmadığını görünce derin bir nefes aldım. Şuan ona gülümsemek istesemde arkadaşları burada ve yapamıyorum.
"Biz küs değildik ki. Sadece aramızda ufak bir sorun vardı onu da çözdük. " dediğinde ben bile inandım. Sahi sorunu çözmüş muyduk?
"Hım iyiymiş. O zaman artık otele gelmene gerek yok" dediğinde içten içe sevindim. Otelde uyuyormuş. Tamam otellerde sürünüyor ama bar da değil, en azından.
"Yok hadi gidin ya! Karımla baş başa kalacağım " dediğinde yanaklarım alev aldı. Başımı hafifçe öne eğdim. Bu çocuk nerede ne konuşacağını hiç bilmez mi ya?
"Tamam abi sakin. Hadi Allah'a emanet olun" diyerek arabalarına ilerlediklerinde Batın'a hızlıca konuştum.
"Onları Allah'a emanet etmelisin . Eğer edersen allah emanetine sahip çıkar ve sizi bir daha mutlaka görüştürür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMTİHANIM~TAMAMLANDI~
EspiritualHer insanın hayatı farklıdır; dertleri, hüzünleri, imtihanları... Benim imtihanım farklı değil aslında, daha önce çok kez girilmiş bu sınava. Kimisi geçmiş kimisi kalmış... Peki ya ben ne yapacağım? Dayanabilecek miyim, bana tamamen zıt olan birine...