§
"Benim işeyaramaz, üvey kuzenim nereye kayboldu ki?"
Elimi karnıma değdirdiğimde acıyla inlemiştim. Fena bir şekilde acıtıyordu.
"Of, of."
Gerçekten ağlamaya başlamıştım. Sinirlerim bozulmuştu. Bir taraftan alerjiden kaşınmam, bir taraftan da yanmam..
"Yerinde iki dakika dur Jennie."
dedi içeriye giren Jungkook.Krem getirmeye gitmişti. Elindeki kremle önümde durduğunda, kremi almaya çalıştım, ama kazağı bıraktığım an, sızlıyordu yanmış yer.
"Rahat dur, ben yaparım."
Yüzümü buruştururken, mecburen başımı salladım. Yavaşca kazağımı kaldırdığımda, elinde bandırdığı kremi diğer eline de yaydı. Sonra ise yavaşca karnımdaki yanığa sürdü. Çok yavaş ve nazikti. Acımı unutmuştum neredeyse. Başını karnıma bakmak için eydiğinde, şampuanının kokusu burnuma dolmuştu. Enfes kokuyordu, ama bu durumda dikkat edeceğim bir şey değildi bu. Gözlerim kapatırken, karnımdaki acının geçmesini diledim. Ama olmuyordu. Ne kadar krem sürsek de birkaç gün kötü olacaktı. Kazak ince olmasaydı derime geçmezdi, ama maalesef ki inceydi. Karnımı sonda sargıyla sardık. Boş sarmıştı acıtmaması için. Fazla yakınımda durması iki dakikadan bir sertce yutkunmama sebep oluyordu. Yakışıklıydı ama bu kadar soğuk olması ona karşı yakınlaşmamı engelliyordu. Gerçekten hoşlanmış olabilirdim, ta doğum günü gecemden beri..Tipi hoşuma gitmişti. Ama davranışları ve tavırları...ne bileyim işte.
"Bana bol bir t-shirt verebilir misin?"
Kremi ve artık kalmış sargıyı alarak odadan çıktı. Birkaç dakika sonra koyu mavi renkli bol kapşonlu ile geri dönmüştü. Kazağımın eteklerinden tuttuğunda onu engelledim.
"Kendim yapabil-"
"Rahat dur Jennie."
'Rahat dur, rahat dur, rahat dur'.
Başka bir şey bilmiyordu sanki.
Kazağımın eteklerinden tutup, hızlıca çıkardığında istemsizce kollarımı göğüslerime tutmuştum. Bir erkeğin önünde ilk defa sütyenle kalıyordum. O ise hiçbir yerime dikkat etmeden, kapşonluyu bana giydirmişti.
Gerçekten bakmamıştı. Bu halini de sevmiştim. Ama gıcık olma yanım daha ağır basıyordu."Sağol."
Başını sallayıp, koltuğa ilerledi ve uzandı. Yorgun görünüyordu. Ben ise oturduğum sandalyeden kalktım.
"Burada misafir odası veya boş oda var mı?"
"Çıktığında soldan 2-ci kapı." dedi kısaca.
Gece uyumamıştım. Aynı sebepler; ebeveyinlerim sağolsunlar.
Odaya girdiğimde burnuma gelen koku ile sarhoş olacağımı hissettim. Aynıydı. Onun saçından gelen şampuan kokusu ile aynıydı. Burası Jungkook'un odası olmalıydı. Yatağa girip, pikeyi üzerime örttüm. Sessiz, sakin her yer, kavga mavga yok. Rahatca uyuyabilirdim.
Bir çocuk anne, babasız çok huzurlu, yormaktan bıkmadın mı beni hayat?
§
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheiro no cangote | jenkook
FanfictionSaçları boynuma değdiğinde huylanırken, burnunu boynuma hafifçe sürtüşünü hissettim. Ardından hoş sesi fısıltılı bir şekilde yankılandı kulaklarımda. "Cheiro no cangote." [ Jennie ๑ Jungkook ] © mavitzm | 2018