§
Sevmek ne güzel duyguydu değil mi? Şimdi bu kelime o kadar alçaldılmış ki, herkes sevgi sözcüğünü duyduğunda yüzünü buruşturup, o işlerin boş olduğu hakkında birçok şey homurdanır.
Bir insana bağlı olup, onunla hayatını devam ettirmek ne kadar da muhteşem duyguydu. Tabi bunu bilmiyordum. Ama her kız gibi bunu yaşamak gibi bir hayalim ve isteğim vardı.Önümde beliren Taehyung'la odağımı ona verdim. Elindeki kulaklıkları yavaşca Jungkook'un kulağına geçirdi. Bu adamın uykusu bu kadar ağırmıydı ki?
Sonra ise, telefonunu alıp birkaç bir şey yaptı. Bana bakıp göz kırptı ve dudağını ısırıp ekrana bir kez dokundu. Zaten olan da bundan sonra olmuştu. Jungkook'un korkarak kendini kaybedip yere kapaklanması, sonra başını yerden kaldırıp vampiri andıran kırmızı gözleriyle etrafı süzmesi..
Taehyung'u gördüğünde ayağa hışımla kalkışı..
Şimdi ise arkamda saklanmış Taehyung'la, beni de korku sarmıştı."Taehyung, buraya gel."
Sesinin tınısı istemeden de olsa dişlerimin dudaklarımla buluşmasına sebep olmuştu.
Çok mu kızmıştı ya? Kesinlikle, evet. Az önce uyurken daha iyi gibiydi ya, ona bulaşan aklımı seveyim."Hyung, kusura bakma ya ben de emir kuluyum."
Ağzım az kala yere yapışacak kadar aralanmışken, Jungkook gözlerini kısıp başını yana yatırarak bakışlarını bana çevirdi.
"Ulan Taehyung, bir kurtulayım onun yapmadığını ben sana yapacağım dur sen dur."
Sinirle mırıldanıp, serte yutkundum.
"Taehyung kurtulmak için suçu üstüme atıyor, yani onu dövebilirsin."
Aradan çekilirken, 'Noona' diye yalvarış tınlı sesi geldi kulağıma.
'Çek cezanı' bakışlarımı ona atarken, Jungkook bakışlarını ikimiz arasında gezdiriyordu."Sürünün başı Kim Jennie, bu belli. Ama Taehyung, onun cezasından sonra seni çatıdan asacağım bekle beni."
Cümlenin ortasına gelmeden ben Jimin'in odasına gitmek için merdivenleri ikişer ikişer çıktım.
Arkamdan gelen sesi ile bağırarak Jimin'in odasına dalmıştım. Kapıyı kapatmama izin vermediği için saçını kurulayan Jimin'in arkasına geçmiştim."Jimin, kurta-"
"Yatağımda iş görmeyin de ne yaparsanız yapın." diyerek odadan çıkmıştı Jimin.
Ağzım açık kalmışken, şu an Jungkook'u umursamıyordum. Şu an dediğim birkaç saniye sürmüştü zaten. Yüzüm morarmışken, onun haraketlerini izliyordum. Kapıyı kapattı ve tam iki kez anahtarı çevirip, cebine attı. Şimdi tam anlamı ile 'Siktir!'
demeliydim galiba.Yüzümü normal hâline getirip, yapacaklarını izledim. En son cezalandırdığında ne olduğunu görmüştüm ki, şimdiki durumum da o olayın kırıntıları yüzündendi.
"Sana ceza vermeyi seviyorum."
Beni sevmeyi de deneyebilirsin mesela.
"Konu ceza olduğundandır, benimle ilgili olduğunu sanmıyorum."
Gerginlikden yanaklarımın içini ısırıyordum.
"Sen triplisin?"
Kaşlarım havalandı.
"Yoo."
"Özel gününde falan mısın?"
"Sen ne utanmaz adamsın ya. Konuyu biraz kendinle alakalandır. Belki cevap bulursun."
Onu umursamadan, aynaya dönüp karışmış saçlarımı düzeltmeye başladım. Umursamamak elde değildi, ama yapıyordum işte.
"Benim bir şey yaptığım kesin o zaman. İyi de hiçbir şey yapmadım."
Sorunun kendisi tam da o işte, gerizekalı.
"Gerizekalı mı?"
Sesli düşünen beynimi..
"Neden bu kadar zorlaştırıyorsun, ne yaptığımı söyle kurtul."
Alayla güldüm.
"Zorlaştırıyorum? Ben?"
Önüne dikilip, sinirle yüzüne baktım.
"Tam 1 hafta önce banyoda beni öpüp, birkaç gün sonra sanki küçük bir kızmış gibi beni takmaman, beni kullanmış gibi hissettirmen.. Bu olayı zorlaştıran da sensin, bu olayda zor olan da, Jungkook."
İçimdekileri dökmemle rahatlamış gibiydim.
"Özür dilerim."
Bakışlarım gözlerine mıhlanırken, o iki kelimenin o dudaklardan çıktığını hiç düşünmemiştim.
Düşünememiştim."Ne?"
"Zorlama güzelim, siktiğimin kelimeleri bir daha çıkmaz bu ağızdan."
Göz devirdim. Odadan çıkış olmadığı için, banyoya ilerleyecektim, ama belimden yakalayıp beni sertce kendine çekti. Bedenim titerken, nefesi boynumu yalayıp yutmuştu resmen. Kollarını tutup çekmeye çalışmıştım, ama o kadar sıkıydı ki..
"Bana sakın trip atma, bir daha."
Her kelimesinde, dudaklarını hafifce boynuma sürttüğü için dediklerine odaklanamamıştım.
"Şu an fırsatçılık yapıyorsun."
Kısık sesim, etkilendiğimi yansıtırken küfürlerimi tek tek sıraladım kendime.
"Hayır, şu an içimden geleni yapıyorum."
§
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheiro no cangote | jenkook
FanfictionSaçları boynuma değdiğinde huylanırken, burnunu boynuma hafifçe sürtüşünü hissettim. Ardından hoş sesi fısıltılı bir şekilde yankılandı kulaklarımda. "Cheiro no cangote." [ Jennie ๑ Jungkook ] © mavitzm | 2018