Bir sonraki bölüm final arkadaşlar..♡
Yorum ve oylarınızı(!) bırakmayı unutmayın.. ♡
Diğer hesap; thynightsGece ay'a,
Ben sana aşık.§
Şunu düşünüyordum daima; ya tırtılsak? Yarınımıza kelebek olarak devam edeceksek? Belki de hayat bunu istemediği için bu kadar acı ve zulme maruz bırakıyordu bizi. Ya da sabretmeyi öğrenmemizi istiyordu. Kolay kolay vazgeçmemizi istemiyor, sonuna kadar kanlar içinde kalana kadar savaşmamızı istiyordu. Belki de biz insanlar sadece yirmi dört saat yaşıyan bir kelebek gibiydik. Her salisesi bir yıla beraberdi ve dolmadan ölüme maruz kalıyorduk.
Yaşadığımız hayat mucizelerle doluyken, aynı zamanda bu mucizelerin ardında yatan gizemli ve korkunç gerçeklerle doluydu. Yani hiçbir şey imkansız değildi. Ama şu anda olduğumuz durumun çıkışı imkansız mıydı?
Tanrı bilirdi."Son sözlerinizi söyleyin, sizi dünya kurtarıcıları. Gönül isterdi ki, hepiniz burada olun, ama bu kadarla da yetinebiliriz. Esas olan yılanın başı, yani Kim Namjoon burada değil mi ama."
"Biliyor musun, Mark, sana acıyorum." dedi Namjoon.
"O nedenmiş?"
Namjoon birkaç adım öne ilerledi ve kollarını kendinden emin bir şekilde birbirine bağladı.
"Anakonda planını bilir misin?"
Kaşlarım havalanırken mekanın her tarafını süzdüm. Bunun anlamını biliyordum. Bakışlarım yukarılara çıktığında, sol tarafta Jimin'i sağ tarafta ise Hoseok'u görmüştüm. Ortada tilkiler cirit atıyorken, sinsi bir planın etrafta gezindiğini fark etmiştim. Zaten akıllıca davranmamak onların mizacına uymazdı.
"Sen tarih kitapları ile kafayı bozarken ben çalışıyordum, Namjoon, şimdi kısa kes ve ne demek istiyorsan net bir şekilde söyle."
Güldü Joon.
"Bunu bilmek için tarih kitapları ile kafamı bozmana gerek yok, Mark. Anakonda bir yılan türüdür ki, bunu biliyorsundur. Anakonda planı ise on dokuzuncu yüzyılda ABD' tarafından savaşlarda kazanmak için uygulanan bir plandır. Yılanın bu türü yavaşca düşmanının etrafını sarar ve bir anda çemberi daraltarak ölüme sürükler."
Mark'ın az önceki çok bilmiş ifadesi gitmiş, tedirginliğin nefesi yüzünü yalayıp yutmuştu.
"Yani kısaca şunu demek isterim ki, adamlarına söyle etrafınızdaki yere dağılmış iri tahta kalıntılarını kaldırıp baksınlar bir. Çok güzel bir manzarayla karşılaşacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheiro no cangote | jenkook
FanfictionSaçları boynuma değdiğinde huylanırken, burnunu boynuma hafifçe sürtüşünü hissettim. Ardından hoş sesi fısıltılı bir şekilde yankılandı kulaklarımda. "Cheiro no cangote." [ Jennie ๑ Jungkook ] © mavitzm | 2018