İsa, Asya’dan gelen mesajla bir anda afallamıştı. “Eli silahlı adamlar var” demişti son mesajında Asya. İsa odasından fırlayıp Bilalll, Hamzaaa diye bağırdığında Kara yanında bitip “Ne oldu?” demişti. “Adamlara ihtiyacım var. Otoparkta sorun varmış” dediğinde Kara “Bende geliyorum” demişti ve ona engel olacak vakti bile yoktu.
Otoparka vardıklarında duvarın kenarına sinmiş oturan kızı gördü. Başını dizlerine gömmüştü. Yüzü bile görünmüyordu. “Hala aynı Asya” diye geçirdi aklından İsa. Yine “korktuğunda kendini kabuğuna çekiyor” diye düşündü. “Kara sen burası ile ilgilen. Benim ilgilenmem gereken biri var” deyip Asya’nın yanına iki adımda ilerledi.
Hasan, yerde diz çökmüş, omuzlarından tutan iki adamla ve önündeki adamın eline indirdiği darbelerle baş etmeye çalışıyordu. Aslında, hiçbirini önemsemiyordu. Onun tek korktuğu Kara’ydı. Eğer bunları kulüpten içeri soksa Kara bir daha onun yaşamayacağının garantisini verirdi. Bu adamlar ise en fazla onun bir daha DJ’lik yapmasını engellerlerdi.
Hakan, acıdan tam kendini kaybetmek üzereyken ileriden “Orada neler oluyor?” diyen Kara’nın sesi ve silah patlaması ilişti kulaklarına. Kara’nın görüntüsü Hakan’ın soğuk terler dökmesine neden oldu. Daha ne olduğunu anlamadan diğer adamlar arabalarına atlayıp diğer taraftan kaçmışlardı. Ayağa kalkmış İsa’nın yardımıyla ilerlemeye çalışan Asya silah sesi ile bir anda korkudan bayılmıştı.
Kara, Hakan’a doğru yaklaşırken, Hakan gözleriyle onu izliyordu. Kara yanına gelip “Ne işin var burada?” dediğinde Hakan, Kara’nın sesindeki ürkütücü tondan korkup bir adım geri gitti. Derinden gelen, sakin bir sesi vardı. Öyle sakindi ki, bu sakinliği Hakan’ın beyninde kâbus gibi hayaller oluşturdu.
“Abi” diye kekeledi çenesi titreyerek.
“Abi?” diye tekrarladı Kara dalgınca.”Burada ne işin var dedim?”Hakan’ın gözleri kapanıp tekrar açıldı.
“O adamlar getirdi beni“. “O adamlar” dedi yine Kara aynı dalgınlıkla. Elini sakalına götürüp ovuşturdu. ”Ben kimseyi göremiyorum Hakan.”dedi gülerek. Hakan, bir anda donakaldı. Hakan’ı kaldırmaları için adamlarına işaret verdi. Bulundukları otopark sessizdi. Bu saatte kimsenin ziyaret etmeyeceği de belliydi.
“Hakan, senin uyuşturucu tacirleriyle ne işin vardı?” dedi Kara sakince.
“Satmam için zorlamaya geldiler abi.” dedi Hakan titreyerek.
“Neden seni kullanmak istediler?” Kara’nın sesi çok nazik çıkıyordu. Hakan, bu kadar korkmasaydı şoka girebilirdi.
“DJ lik yaparken satmam kolay olurmuş ve seni içeri alırlar bana dokunmazlarmış” Kara’nın yüzünden karanlık bir gölge geçti. Gözlerini kısıp Hakan’a baktı.
Hakan, Kara’nın bu sakinliğinin anlamını bilmiyordu ama otoparkta bulunan diğer adamlar iyi biliyorlardı. Kara, öfkeyle kaynıyordu.
Kara, “Pekâlâ.”dedi yine sakince.”Satman için malları kim verecekti?”
“Öldürürler beni abi.”Hakan, tekrar titremeye başladı.
“Şunun yüzüne su çarpın, korkudan bayılacak.”dedi Hakan’ın yanında duran adamlardan birine. Hemen Hakan’ın yüzüne buz gibi soğuk su çarpıldı. Hakan’ın saçları, gömleği, pantolonunun bir kısmı sırılsıklam olmuştu.
Kara, “Şimdi söyle bakalım. O malları kim verecekti?”
“Abi, benim bir suçum yok. Yapmayacağımı söylediğim için böyle oldu” dedi.
Hakan aniden öne doğru uzanıp, ellerini Kara’nın bacaklarına yapıştırdı ve yalvarırcasına bakmaya başladı.”Vallahi kabul etmemiştim abi.” Kara sıkkın bir nefes çekti içine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hala Unutamadım
ChickLitBirini sevmek, bu duyguyu kabullenmek ve itiraf etmek ne kadar zor olabilirdi? Asya için zordu, hatta imkansızdı. Çünkü o aşkı; izlediği dizilerden, okuduğu aşk romanlarından ibaret sanıyordu. Sonra o çıktı karşısına... Tüm dünyasını alt üst eden b...