Olduğum konumda bir saate yakın öylece beklemiştim. Herkes saat 9 gibi hazırlanıp aşağı inmişti. Eymen’i sordular. Elif’in dürtüklemeleriyle kendime ancak gelebilmiştim
- Eve gitmesi gerekiyormuş. O yüzden erkenden ayrıldı deyip geçiştirdim..
Canan’sa bana tuhaf gözlerle bakıyordu. Kenara çekti ve ‘Sen biriyle mi öpüştün. Dudakların şişmiş gibi ’ dedi sorduğu soruyla bir anda vücudumdan elektrik geçtiğini hissettim. Olamazdı değil mi? Ben ve Eymen..
- Hey sana soruyorum. Daldın gittin
- Saçmalama kızım ne şişmesi.. Sadece hafif ruj sürdüm ondan farklı gelmiş olabilir deyip kahvaltı hazırlamaya koyuldum. İsa arada hınzır gülümsemeler atıyordu. Bu hayra alamet değildi ama eve gidince kokusu kesin çıkardı. Saar 11-12 gibi toparlanıp evlere gitmek üzere dağılacakken
- Asya senle bir işimiz var. Biz evden biraz geç çıkalım.
- Tamam bekle.. Millet siz gidin. Biz İsa ile sonra çıkacağız.
- ‘Görüşürüz’ deyip ayrıldılar..
- Evet, İsa bey ne konuşacaksın acaba önemli olsa iyi olur. Kafam zaten fena durumda hıncını senden alırım..
- Eymen gitti diye sinirimi senden alacağım demiyorsun da
- Ne?
- Hadi ama Asya, tamam herkesi kandır ama bari bana yapma. Dün gördüm sizi Eymen’le..
- Nasıl gördün? Ne diyorsun? Cidden dediklerinden tek kelime anlamıyorum.
-İçtikten sonraki konuşmanızdan bahsediyorum. Elimden şişeyi alınca bir süre sonra uyumuşsunuzdur diye aşağı inip tekrar aşırayım diye düşündüm ama sizi balkonda konuşurken buldum. Sonra merak edip kulak misafiri oldum.
- Bizi mi dinledin?
- Sorry.. Ama ne yapayım çok merak ettim. Hele ki senin içmiş halin o kadar komikti ki..
- Peki ne konuştuk tam olarak duydun mu?
- Hatırlamıyor musun?
- Hayır. Sanırım önemli bir şeydi. Çünkü Eymen sabah bozuldu ve gitti.
- Bende olsam bozulurdum. Hatta sana gelişine 2 tokat atardım dedi gülerek ama kızgın olduğumu fark edince durup devam etti. Onun ne dediğinden çok senin ne söylediğini söyleyeyim mi?
- Çatlatmada özet geç lütfen..
konuştuklarımızı anlattı. O konuşurken termometredeki sıcaklık çizelgesi gibi adım adım kızardığımı hissettim. Pancar gibi bir Asya görünce İsa patlattı kahkahayı..
- Az fena değilsin Asya.. Çocuğa kıskandığını belli et, öp sonrada eyvallah de.. Cık cık cık kardeşime yakıştıramadım bunu..Duyduklarımı hazmedemiyordum. Ben mi yapmıştım bunları hem de içkinin etkisiyle.. Ve o beni mi seviyordu.. Kalbim patlayacak gibiydi
- Sakın hatırladığımı ve bizi gördüğünü Eymen’e söyleme
- Ne?
-Söyleme.. Madem ayık kafa anlamıyorum, o zaman bana anlatmaya çalışsın dedim gülümseyerek.
Eve vardığımdan annem ne yaptığımızı falan sordu. Eymen yokmuş gibi anlattım olayları. Sonrasında ise kursa gitmekten kurtulamadım..
Saat 9 da eve gelmiştim ama ölmek üzereydim. Acaba Eymen nette miydi? Hiçbir şey olmamış gibi konuşsam ne tepki verirdi diye düşündüm.. Çıkarken ki son sözü hala kulaklarımdaydı..
“Duygularını, duygularımı”
Nete girdiğimde beklemeye koyuldum. Elime bir çay aldım. Tam yudumlayacaktım ki onun online olduğu bildirimi geldi. Bir anda sıcak çayı kafama dikmiş bulundum. Boğazım fena yandı ve buz yemek zorunda kaldım. Annem krize girdi.
- Hakkı bizim kıza bir haller olmuş. Şuna bak çayı nasılda kafaya dikti. Artık ne gördüyse bilgisayarda deyip imalı imalı baktı.Annem beni izlemeyi bırakınca Eymen’e
- Hala küs müyüz? yazıp beklemeye koyuldum. Bir şeyler yazıp siliyordu. Merakıma yenik düşüp tekrar yazdım.
- Yazıp yazıp sileceğine bana göndersen de bende okusam..
- Pencere açık sana yazmamı mı bekliyorsun deyince ne diyeceğimi şaşırdım. Kendi elimle yakalanmıştım.
- Sabah bayağı sinirliydin. O yüzden merak ediyorum doğal olarak
- Sırf ondan yani.. Hala hatırlamadın mı?
- Hatırlamamı gerekecek kadar önemli ne konuştuk ?
dedim. Bana unutmayacağım bir biçimde sevdiğini söylemesini istiyordum. İsa’nın anlattıklarından sanki ben önce itiraf etmişim gibi bir sonuç çıkıyordu. Ve ben böyle olmasını istemiyordum
- Gerçekten öğrenmek istiyor musun?
- Tabi ki
- Asla.. söy-le-me-ye-ce-ğim..
- Ne?
- Fazla önemli bir şey değildi?
- Önemli değimliydi? Ondan mı sabah burnumdan getirdin. Senin yüzünden Canan’dan saçma laflar bile işittim haberin var mı?
- Ne gibi saçma laflar?
- Kanı beynime sıçratıp, vücudumdan elektrik geçmesini sağlayan saçmalıklar
uzun süre bir şey yazmadı. Gülme krizine girdiğinden %100 emindim.
- Gülme ve cevap ver. Önemli değil miydi cidden konuştuklarımız?
- Hatırlamadığına göre evet
- Uyuz, hatırlatmaya çalışma zaten sen..
- Hatırlamak istiyorsun yani.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Ben anladım sen merak etme
- Ben çıkıyorum, sınava çalışacağım. Görüşürüz deyip hemen çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hala Unutamadım
Chick-LitBirini sevmek, bu duyguyu kabullenmek ve itiraf etmek ne kadar zor olabilirdi? Asya için zordu, hatta imkansızdı. Çünkü o aşkı; izlediği dizilerden, okuduğu aşk romanlarından ibaret sanıyordu. Sonra o çıktı karşısına... Tüm dünyasını alt üst eden b...