Sınıf arkadaşlarımın ya da hocalarımın önünde fikrimi savunmak kolaydı. Ama jürinin önünde bizim ve başka okulun öğrencilerinin dolu olduğu salonda konuşmak... İşte bu benim için kolay değildi. Yarışma günü gelip çatmıştı ama ben aklımdaki korku dolu düşünceler yüzünden fazlasıyla gergindim. Bir tarafımda buruktu. Çünkü Eymen yüzünden Kadir ve Serap'ı çağıramamıştım. İsa, Volkan, Elif ve Bahar'ı çağırmama müsaade etmişti. Okulun önünde hocanın gelmesini beklerken yanımıza Murat geldi.
"Biraz gelir misin?"
"Ne oldu?"
"Yarışmadan sonra biraz konuşabilir miyiz?"
"Şimdi neden değil?"
"Biraz uzun bir konuşma olacak."
"Hmm.. Merak ettim. Tamam konuşuruz."deyip bizimkilerin yanına döndüm.
Bizimkilerin ek olarak İmran ve Ümran'da katılmıştı. Eymen ve Yasemin hoca geldiklerinde servisteki yerlerimizi aldık. Murat ve Eymen önlerde bir yere kurulduklarında İmran beni dürtükleyip "Yine mi tartıştınız? Niye ayrı oturuyorsunuz?" dedi.
Elif hemen bana dönüp konuşmamı bekledi. Bense İmran'a 'biz dün ne konuştuk' bakışı atarak "Niye birlikte oturalım?" dedim. O da sanki bu olay yaşanmamış gibi hemen önüne döndü. Elif ise dedikodunun kokusunu almıştı. Ucundan da olsa bir şey koparmadan rahat etmezdi.
"Eymen'le aranda ne var? Her zamanki gibi İsa bildiği için tek bir soru bile sormuyor. Şu kıçı kırık İmran bile biliyor. Ama kaç yıllık arkadaşın olan benim hiçbir şeyden haberim yok"
"Saçmalıyorsun Elif. Klasik İmran bilmiyor musun? Sataşıyor aklınca"
"İnanmıyorum sana"
"Öyle mi?" deyip gıdıklamaya başladım. Bizi arka koltukta kudururken gören İsa durur mu?"Bir büyüyemediler gitti. Bunları alacak adam yandı Volki"
"Aklını o kadar yemiş birini bulamazlar sıkıntı yok" dedi Volkan'da.. Gıdıklamaya ara verip Elif'le güç birliği yaparak İsa ve Volkan'a laf yetiştirmeye başladık.
Ön tarafta muhabbet halinde olan Yasemin hoca, Eymen ve Murat bize döndüler.
"Arka 5'li çok hareketli" dedi Yasemin hoca. Bir anda sus pus olduk. Alttan İsa'yı çimdiklemeyi ihmal etmedim. O da elini boynuma dolayıp sıkmaya başladı. Eymen'in gözlerinde bir an karartı geçti.. 'Niye bu kadar yakınsınız mı?' yoksa 'Şuan yanındaki ben olmalıydım' bakışı mıydı anlayamadım. Hemen İsa'nın elinden kurtuldum.
Okula vardığımızda Yasemin hoca bizleri kenara çekip "Sizden başarı istiyorum. Bu ilk tur ve geçemeyeceğinizi hayal dahi etmedim. Çıkın ve orayı sallayın" dedi ve iç kısımdaki ayarlamalara bakma üzere gitti.
Saat yaklaştıkça daha çok gerildiğimi hissettim. Elimin, ayağımın titremesine bir türlü engel olamıyordum. Eymen gelip elimi tuttu. "Ben yanındayım. Oraya çıktığımızda sadece benimle kütüphanede konuştuğunu hayal etmeye çalış" dedi. Benimse o an aklımdan sahne korkusu çıkmış 'millet görecek' korkusu sarmıştı.
Herkes kendine o kadar dalmıştı ki. Eymen ve benim ne durumda olduğumuzdan bir haberlerdi. İsa ve Volkan diğer okuldaki kızları kesiyorlardı. Kızlarda Murat ve Ümran'la muhabbet halindeydi. İmran nerede? diye düşünüyordum ki İmran aramızda bitip ellerini omuzlarımıza koyup "Çifte kumrular yarışmada da el ele mi takılacaksınız?" dedi.
"Ne o kıskandın mı? İstersen Ümran'ı da alalım sahneye" dedi Eymen.
"Hiç fena olmaz" dediği esnada Yasemin hoca yanımıza geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hala Unutamadım
Genç Kız EdebiyatıBirini sevmek, bu duyguyu kabullenmek ve itiraf etmek ne kadar zor olabilirdi? Asya için zordu, hatta imkansızdı. Çünkü o aşkı; izlediği dizilerden, okuduğu aşk romanlarından ibaret sanıyordu. Sonra o çıktı karşısına... Tüm dünyasını alt üst eden b...