"Mutluyum" dedi Kara kendinden emin bir şekilde. "Babamın bana dayatmaya çalıştıkları yerine kendi seçimlerimle olduğum konuma geldim. İstediğim her şeye sahibim. Ağır abi tavrıma gelince" dedi kendini gösterek "beni yansıttığına inanıyorum" dedi zoraki bir gülümsemeyle.
"Hala düzgün bir ilişkin olmaması?" dedi Asya çekinerek. Hala kalbinin kendisine ait olup olmadığını anlamak istiyordu. "Birine bağlanıp kalmak bana göre değil" dedi Kara denize bakarak. Aslında hala sana bağlıyım dememek için kendini zorlukla tutarak.
"Peki sende birşeyler yok mu?" dedi Kara'da merakını gizlemeyerek çalışarak. Asya'nın eli istem dışı yüzük parmağına gitti. Bir süre önce takmak zorunda olduğu yüzüğü İstanbul'a gelince çıkarmıştı ama hala onu Lucas'a bağlayan bağı hissedebiliyordu. "Bilmiyorum" dedi parmağı ile oynamaya devam ederken.. Kara bakışlarını ona çevirdiğinde onun dalgın bakışlarını fark etti. "Söylemek istemiyorsun sanırım" dedi sakinliğini korumaya çalışarak. "Söylemem gereken bir şey olduğundan emin değilim" dedi. "Kalksak iyi olur. Yağmur yağacak gibi görünüyor" dedi Asya.
Otele varamadan yağmura yakalandılar. Korunmak için bir köşeye çekildiler. Ama Asya her zamanki gibi sadece izlemekle kalmadı ve kendini sokağın ortasına atıp dönmeye başladı. Kara "Hasta olacaksın. Şuraya gel" diye ne kadar diretsede onu dinlemedi. Hatta onu da kolundan çekiştirerek oyununa dahil etti. Kara'nın etrafında suyla oynayıp dönerken Kara'nın gözünde yine o ufak kız belirdi. "Yağmurdan ıslanmaktan nefret ederdim. Senle tanışmadan önce" diye fısıldadı o küçük kız.
Otele vardıklarında Kara Hamza'nın ayarladığı odasına gitti. Kıyafetleri bu hale geldiği için ne yapacağını bilmiyordu. Ama Asya yaptığının sorumluluğunu almaya kararlıydı. Oda servisini arayıp "306 numaralı odadaki arkadaşım için kıyafet almanızı istiyorum" deyip tahmini ölçüler vermişti. Kara, duştan çıktığında odasının kapısı çalındı. "Efendim, bunları Asya hanım gönderdi" diyen çocuğun elinden kıyafetleri alıp içeri geçti. Asya'nın kendisini düşünmesi hoşuna gitmişti. Ama söylediklerini hazmedemiyordu.
"Kendimden fazla seviyordum" bu cümleyi duymak için 12 yıl beklemişti. Gittiği o dönem için elbette bir özür beklemiyordu. Hem bir özür ne işe yarardı ki. İstediği "Hala unutamadım" demesiydi. Ama Asya onu unutmuştu. Bugün o bankta yüzük parmağı ile oynayan o kızı gördüğünde anlamıştı bunu. "Geçmişte de, gelecekte de peşinden koşan ben olmak istemiyorum artık" dedi."Ne kadar seversem seveyim artık kendinden taviz veren taraf ben olmayacağım" dedi kıyafetleri giyinirken.
"Bu saatte geldiğine inanamıyorum" dedi Olivia. "Konuşmamız biraz uzun sürdü" dedi Asya alışveriş poşetlerinde kıyafetlerini ararken. "Asya, şu Kara kim?" dedi Olivia. "Kara değil Eymen o" dedi Asya kendinden emin bir şekilde. Kendisiyle sokak ortasında dans eden adamı hatırlayarak. "Herkes hatta kendisi bile Kara diye seslense de o Eymen" dedi. Olivia'nın gözleri büyüdü. "Birlikte misiniz? Affetti mi seni?" dedi heyecanlanarak. "Sakin ol. Aramızda bir şey yok. Hem onun yeni benden hoşlandığını sanmıyorum" dedi Asya biraz üzülerek. Sonrasında kıyafetlerini alıp duş almaya gitti.
Kahvaltıya Olivia ile inen Asya'nın gözleri Kara'yı aradı ama hiçbir yerde göremedi. En sonunda dayanamayıp resepsiyona gitti. "306 nolu odayı bağlar mısınız?" dedi. "O oda boş efendim. Bu sabah çıkış yapmışlar" dedi kadın. Asya kendisine haber vermeden giden Kara'ya fazlasıyla bozuldu. "Nasılsa artık yan yanayız bay Kara benden kaçamazsın" dedi içinden. Sonrasında kadına teşekkür edip kendi çıkış işlemlerini de halletti.
Kara ile konuştuktan sonra duygularından emin olmuştu Asya. En başta ne kadar "Bu yeni adam Kara o Eymen değil, ondan korkuyorsun sevmiyorsun" diye kendini kandırmaya çalışsa da Eymen'in hala orada olduğunu bilmek kendini duygularına teslim etmesi gerektiğini göstermişti. Vapurdayken hemen THY'yi aradı ve Amerika için acil bilet aldı. Kararlıydı Lucas'la konuşacak aralarında arkadaşlıktan öte bir bağ olamayacağını anlatacaktı. Belki Kara kendisini sevmiyor olabilirdi ama onu kendisine aşık edecekti kararlıydı. Eymen ve Asya olmalarına engel olanlardan yardım alacaktı bu beraberliği gerçekleştirmek için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hala Unutamadım
Genç Kız EdebiyatıBirini sevmek, bu duyguyu kabullenmek ve itiraf etmek ne kadar zor olabilirdi? Asya için zordu, hatta imkansızdı. Çünkü o aşkı; izlediği dizilerden, okuduğu aşk romanlarından ibaret sanıyordu. Sonra o çıktı karşısına... Tüm dünyasını alt üst eden b...