34

3.3K 143 1
                                    

“Teni tenime değdiği anda kendimi güvende hissettim. Kollarındayken böylesine evde hissetmek bir zamanlar beni çok korkutmuştu ama yaşadığımız ayrılıktan sonra bile  bu kadar güvende hissedebildiğim tek yer yine onun kollarıydı.. Birisinin yanında böyle hissedebilmemin tek bir anlamı olabilirdi. Bense hala bu anlamdan korkuyordum. Ya tek ona karşı böyle duygular hisseden bensem”

Asya Kara’nın kollarında bunları düşünürken Kara ise gözlerinin onun o bakmaya asla doyamayacağını gözlerine dikmiş “Hali hazırda sana âşık olmasaydım Asya Dinç, her günün her dakikasında sana tekrar tekrar âşık olurdum” diye düşünüyordu. Müziğin bittiğini bile fark etmemişlerdi. Yaşlı çift “oğlum başka şarkı açalım mı?” dediğinde kendilerini topladılar. “Saol amca. Tek şarkı bize yeter” dedi Kara amcaya şakacı bir tonda.

Deniz kenarında bir banka oturdular. Kara hemen ceketini çıkarıp Asya’nın dizlerinin üstüne örttü.

“Neden ceketini dizlerime koyuyorsun? Ben, eteğime sahip çıkamayacak biri değilim.”

Kara, bir süre Asya’ya şaşkınlıkla baktı. Sonra da “Sen bacaklarının ne kadar dikkat dağıttığının farkında mısın?” diye sordu sakin bir sesle. “Ya da gözlerinin, ya da saçlarının, ya da… dudaklarının. Eğer elimden gelse senin başına bir çuval geçiririm. Ne demek istediğimi anlayabiliyor musun?”

Asya’nın gözleri irice açıldı. Ama yine de yavaşça başını salladı.

“Ve sen eteğine sahip çıkabilirsin. Ama eğer çevredekiler gözlerine sahip çıkamazsa, bakmak istediğinden olmasa bile gözü yanlışlıkla kayarsa bile, benim neler yapabileceğimi biliyor musun?”
Asya, bilmiyordu. Ama tahmin edebiliyordu. Yutkundu.

“Beni kim durduracak?” Asya, sadece Kara’ya bakıyordu. Dudaklarının arasından sadece sığ nefesler alıyor ama cevap veremiyordu.

“Ben söyleyeyim,” dedi Kara fısıltıyla. “Hiç kimse!”

“Bunun için” dedi Kara zorlukla gülümseyerek. "O ceket üzerinde kalacak. ”

“Anlıyorum,” dedi Asya kısık bir sesle ve arkaya yaslandı.

“Anlayışın için teşekkür ederim.”

Bir süre denize öylece baktılar. Tuhaftı konuşmasalar bile orada sabaha kadar onunla kalabileceğini düşündü Asya. Kara.. Kara.. bu yeni isim aslında ona o kadar uzaktı ki. Sevdiği adam bir taraftan gitmiş, bir taraftansa sanki o adamın içindeydi.

Kara içinde biriktirdiği soruları sormak için artık daha fazla bekleyemeyeceğini düşündü ve “Sana bazı sorularım olacak. Kesin cevap istediğim” dedi. Asya bunu beklediğinde “Sor” dedi sakince “Bunun için buradayız” dedi hissettiği heyecanı gizlemeye çalışarak. Yıllarca kafasını karıştıran o soruyu sordu ilk olarak

“Beni gerçekten sevmiş miydin?”

Asya hışımla yana döndü ve gözlerinin içine baktı gözleri kırıldığını belli edercesine buğulanmıştı.

“Kendimden fazla sevmiştim” dedi. Hala da seviyorum. Seninle olan günlerimi özlüyorum. HALA UNUTAMADIM demek istedi ama sustu.

“Hiç aklına geldim mi?”

“Çıkmadın ki sen her anımda yanımdaydın. Hayalin ve yanımdan eksik etmediğim uğurum dediğim bilekliğimle” diye düşündü ama  “Zaman zaman” dedi.. Sonsuz bir zaman…

“Seçtiğin hayattan mutlu musun?” Bu aslında beni bıraktığın için mutlu musun? Demekle aynıydı Kara için.

“Sanırım” dedi elleriyle oynarken. “Bu seçimi senin için yapmıştım ama sen bu fırsatı görmemişsin” demedi.

Belki de Eymen için en önemli soruyu sorma zamanıydı. Alacağı cevap Asya’nın ona karşı hala duyguları olup olmadığını anlaması için de bir yoldu.

“Seviyorsan, neden bir şey söylemeden gittin?”

“Telefonda söylemiştim” dedi Asya başını öne eğerek. “Sana bir mektup bıraktım İsa vermedi. Ablan bir şeyler söyledi ve ben ani bir karar aldım. Pişmanım, mutsuzum ve seni hala seviyorum” demek istedi yine sustu. Kara sinirden kuduruyordu.

“Telefonda söylemiştim” demişti. Kendimden fazla sevmiştim diyordu ama ayrılık bu kadar basitti ona göre. O an onu omuzlarından tutup sarsmak istedi “Ben acı çekerken sen nasıl mutlu olabildin? Aklına zaman zaman mı geldim? Sen lanet olsun aklımdan bir an bile çıkmadın!!” diye haykırmak istedi.

Asya’nın aklına o 8 yıl önceki dönüşü geldi. O ve kızlar.. Beyninde şimşekler çaktı. Gözlerinden akmayı bekleyen yaşlar geri çekildi yuvalarına.

“Soruların bittiyse ben sana bir şey sorabilir miyim?” dedi Asya gözlerine bakarak. Kara onaylarcasına başını salladı.

“Sen mutlu musun? Seçtiğin hayattan? Ailenden uzak, takındığıni şu ağır abi tipin ve adını bile hatırlamadığın kızlarla olan birlikteliklerinle” dedi. Ve cevabını beklemeye başladı.

Hala UnutamadımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin