İLK ÇARESİZLİĞİM

Ayrılık

Multimedia: Peri ve Burak

Kavgayı ayırdıktan sonra sinemaya doğru yol aldık. Merve Murat'a sinirlenmişti kavga çıkardı diye. Murat Merve'nin gönlünü almaya çalışıyordu. Berkay,  Melisa,  ben ve Kerem de yan yana yürüyorduk. Berkayla tam tanışamayan Kerem, bugün tanışmış hatta baya arkadaş olmuşlardı. Bunları düşünürken elimin hala Kerem'in elinde olduğunu gördüm.

-Çocukları dövdüğünüze göre elimi alabilir miyim sayın Çok Bilmiş?

-Hayır bayan çok bilmiş. Bi kere erkekler her yerde, sizi sahipsiz sanmasınlar. 

-Allah Allah biz kendimizi koruyamıyor muyuz?

-Tabiki korursun ama ben sana değil çevreye güvenmiyorum. 

-Sana taktığım ismin hakkını fazlasıyla veriyorsun.

-Evet.  Hem de fazlasıyla.  Sen de öyle. Biz bay ve bayan çok bilmiş olarak tamamlıyoruz birbirimizi. 

Bugün fark ettim de Kerem bi başkaydı.  Bana olan davranışlarıyla,  konuşmasıyla.  Ama bu yönü de hoşuma gitmedi değildi. 
Sinemaya gittiğimizde mısır alıp içeri girdik. Fazla da kimse yoktu zaten içeride. Kerem hemen yanımdaki koltukta oturdu. Cebinden lolipop çıkarıp bana uzattı.  Lolipopu seviyordum ve bunu biliyordu. Hemen alıp ağzıma attım.  Filmi izlerken Kerem bana dönüp kulağıma;

-Sen bana dün telefonda öptüm mü dedin yoksa bana mı öyle geldi?

- Şey ya evet de ağız alışkanlığı işte. Sende geri söyledin ama.

- Napim sen bi an öyle diyince bende söyleyiverdim.

-Sen beni utandırmakta master yaptın herhalde.

-Utanınca kıpkırmızı olmanı seviyorum. Tıpkı şuan olduğu gibi.

Gülümseyip "Filmi izleyemiyorum yaa"  dedim. Beni kolunun altına alıp "Gel buraya küçük kız"  dedi. O an öyle mutluydum ki bu anın hiç bitmesini istemiyordum. Arkamızda oturan Murat bizi öyle görünce "Noluyo lan orda. Kerem o kolunu çek, Belfu sen de beni delirtme"  diye bize kızdı. " Öff Murat ya " dedim.  " "Ne öfü lan.  Ben burda senin öz olmasa da diğer türlü abinim. Akıllı olun,  aklınızı alırım sizin." 
Merve Murat'a dönüp"  Kendin bana sinirlenip hırsını onlardan çıkarma."dedi. 
Burak'ın bize çağırışıyla herkes ona döndü.

"Arkadaşlar öncelikle hepiniz buraya bakın,  lütfen. Peri,  ben seni çok seviyorum.  Bunu daha önce anlamıştım ama sana açılamadım.  Mutluluğuma ve acıma ortak olur musun?  Benimle çıkar mısın? "
Hepimiz şaşırmıştık ama en şaşkını Peri'ydi. Burak'a dönüp" Olurum. Evet,  çıkarım. "diye bağırdı.
Herkes alkışlayıp yerine oturdu. Kerem'e dönüp" Çok tatlı değiller mi?" dedim.  "Evet. Çok güzel bir çift oldular"  dedi.  İçimden keşke biz de öyle olsak diye geçirdim. Ama bizimki imkansız gibi bir şeydi. Ben ne kadar istersem o kadar imkansızlaşıyordu.

Bu düşüncelerden sıyrılıp filme devam ettim.  Film bitince de sebebini bilmediğimiz nedenden Murat ve Merve kavgaya tutuştu. Anladığım kadarıyla Murat Merve'yi aldatmıştı.  Merve sinirden ağlarken Murat'a tokadı bastı sonra da sinirle çıkıp gitti.  Biz de peşinden koşarken ileride biriyle çarpıştı.  Ona da bağırdı. Biz de arkasından giderken çocuktan özür diledik ve eve kadar geldik.

Merve, Murat'tan nefret ediyordu. Eve gelince sinirle odaya çıktı bizle de konuşmadı. Anladığımız kadarıyla her zamanki gibi Merve yine haklıydı ve Murat onu aldatmıştı. Bu yüzden ben bile Murat'a sinirliydim. Ne kadar yakın arkadaşım da olsa Merveyle bu kadar mutluyken neden başkasına gitmişti? Merve'yi merak eden Murat onu defalarca aradı ama Merve doğal olarak açmadı. Sonra bizi de aradı ama bizde açmadık. Murat, güzel başlayan günümüzün içine etmişti.

Akşam olunca Kerem Merve'yi merak edip beni aradı ben de şuan çok sinirli ve haklı diyip Merve'yi savundum. O da Merve'ye hak veriyordu.

-Hiç Muratla konuştun mu?

-Hayır. Konuşcaktım da sinirli olduğum için konuşmak istemedim.

-Bunun olması çok kötü oldu.

-Aynen.

-O değil de biz Peri ve Burak'ı da kutlayamadık doğru düzgün.

-Aa evet o da var ama benim bir süre Merve' ye destek olmam lazım.

-Arada uğrarım ben de. Bi ara Muratla da konuş.

-Tamam. Aklımda zaten o da. Bi ara onunla ayrı görüşeceğim zaten. Bunun hesabını sormam lazım.

-Sen de moralini bozma. Merve toparlar, güçlü o. Murat da elinde sonunda pişman olur zaten.

-Orası kesin zaten. Murat'ı hepimiz tanıyoruz iki gün sonra geri dönecek ama Merve buna tekmeyi basar bu sefer.

-Aynen öyle. Sen kendine iyi bak tamam mı? Olmazsa Merve'yi falan gezdiririz. Kafasını falan dağıtır.

-Bi ara yaparız onu da. Teşekkür ederim Kerem.

-Neden?

-Hem bugün bana yaşattıkların için hem de Merve'yi savunduğun için.

-Savunurum yani. Çünkü biz kaç yıllık dostuz, ayrıca senin de kaç yıllık kardeşin.

-Evet. İyi geceler.

-İyi geceler. Bu gece sen uyuyamazsın ama uyumaya çalış. Sağlığına zarar veriyorsun.

-Ne yapalım ki herkes paramparça oldu. Her şeyin farkındasın sen de.

-Evet farkındayım ama toparlanacağız. Hoşçakal.

-Hoşçakal.

Merve'nin bu durumuna iyice üzülmüştüm. Kafam dağılsın diye televizyon izleyeyim dedim, Merve de oradaydı. Yanına oturdum.

-Nasılsın?

-Biraz kırgın, biraz kızgın. Sen?

-Aynen öyle. Ama sen toparlarsın ben sana inanıyorum.

-Ben, bilemiyorum. Bunu bana nasıl yaptı?

-Bunu sana sadece şimdi değil ki her zaman yaptı. Ama sen sevginden göremedin.

-Evet, haklısın.

-Zaten sana geri döneceğini ikimiz de biliyoruz.

-Evet ama bu sefer onu asla affetmeyeceğim. O benim güvenimi yıktı. Sanırım artık Murat meselesini bitirip kafamı toparlamam lazım.

-Bence de öyle.Zaten biz artık liseye başlayacağız. Onunla aynı okulu tutturmayacağın belli.

-Evet. Belki böyle en iyisi olur.

-Zaten gözden uzak olan gönülden de ırak olurmuş. Sizin iş de öyle. Bakarsın yeni biri çıkar karşına.

-Kim bilir. Ama ben artık üzülmek istemiyorum.

-Zaten üzülme. Yeter bu kadar üzüldüğün. Bundan sonra mutlu olman lazım.

-Evet. İyi geceler

-İyi geceler.

Tüm bu olanları düşünerek uzun bi uykuya daldım.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Yorum yapmasanız bile oy vermek 5 saniye... Oylarınızı esirgemeyin!