İlk Yenilgim🌫️

208 22 6
                                    

" Kaybetmekten korkuyordum ve korktukça daha da kaybediyordum."

Keremle olayımızın üzerinden 3 yıl geçmişti. Bu 3 yıl içinde bana çok iyi davranmış, intikam alacağını düşündüğüm için kendimden utanır hale gelmiştim.

Kerem'e artık onu sevdiğimi itiraf etmek istiyordum. Kalbim artık dayanamıyordu. Cesaretimi toplayıp Kerem'in yanına gitmeye karar verdim. O sırada yanında en yakın arkadaşlarımdan biri olan Melek vardı. Konuştuklarını duymak için yanaştığımda Melek Kerem'e onu sevdiğini söylüyordu. O an hiç şahit olmak istemeyeceğim bir andı. Melek, Kerem'i çok sevdiğimi biliyordu ve buna rağmen Kerem'i mi seviyordu? Ne yani dost bildiğim insan canımdan bir parça olan Kerem'i elimden mi alacaktı? Düşünceler beynimde yankılanıyordu. Kalbim paramparça olmuştu. Kardeşim dediğim insanın ihanetine uğramıştım. Daha fazla tutamadığım gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken Kerem'in beni gördüğünü fark ettim. Benim kan çanağı gözlerimle, onun kahverengi gözleri buluştuğunda hemen koşarak uzaklaştım oradan.

Çocukluğumdan beri üzgün olduğumda gittiğim araziye gittim. Oradaki banka oturup tüm bu başıma gelen olayları düşündüm. Başıma gelen en kötü şeylerden biriydi. Ben saatlerce Kerem'i ona anlatırken o nasıl olurda bana ihanet ederdi? Güvenim yerle bir olmuştu. Peki ya Kerem, o ne cevap verecekti. Evet dediğini düşündükçe kalbim sıkışıyordu. Kafamı dizlerime gömdüğümde omzumda bir el hissettim. O elin Kerem olduğu umuduyla kafamı kaldırdım ama o değildi. 9 kişilik arkadaş grubumuzdaki kendime en yakın hissettiğim erkek gelmişti, Murat. Murat bana sürekli destek olmuştu. Kerem'i sevdiğimi de biliyordu. Usulca yanıma oturdu. Tam konuşacaktım ki biliyorum deyip beni susturdu. Sadece bana sarıldı o kadar. O beni çok iyi anlıyordu, bunu biliyordum. " Ağla; saatlerce, günlerce ağla. Senin ne kadar zor bir durumda olduğunu biliyorum. Sana söylemek istediğim tek şey var o da Kerem'e fazla bağlanma. Eğer bağlanırsan seni daha da üzer, bunu sende biliyorsun. Biz seninle yıllarca arkadaşız, sen beni hep abin yerine koydun. Ben de seni küçük kız kardeşim yerine. Biliyorum çok seviyorsun ama kaybedeceksin, üzüleceksin. " dedi.

Onu sadece dinlemekle yetinebildim. Biliyordum Kerem beni üzecekti ama ben en çok da onun yanında mutluydum. O Melek olayından sonra anladım ki Kerem'i yavaş yavaş kaybediyordum. Ben onu kaybetmekten korkuyordum ama korktukça da daha fazla kaybediyordum. Ellerimden kayıp gidiyordu ve benim ona gitme diyecek cesaretim yoktu. Kendimi toplayıp Murat'ın da yardımıyla okula geri döndük. Kerem öylece Muratla bize bakıyordu. Kıskanıyor muydu acaba bizi? Yok yok ben artık iyice saçmalıyordum. Eve gittiğimizde kendimi direkt yatağa attım ve yorganı kafama çekip kimseyle konuşmadım. Annemin ısrarıyla bir iki lokma yemek yiyip odama geri çıktım. Olanları düşündükçe ben hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim ve hiç bu kadar duygularıma yenik düşmemiştim. O benim ilk yenilgimdi. Sevdiğin kişinin bir başkasıyla olmasının hayalini bile kuramıyorken nasıl gerçek hallerini görmeye dayanabilirdim ki...

~~~~~~~~~~~~

Ben yorganın altında şekilden şekile girerken penceremden seslerin geldiğini fark ettim. Kalkıp pencereden baktığımda gördüğüme inanamıyordum. Kerem gelmişti. Telefonu işaret etti. Telefonuma baktığımda 'aşağı in' diye mesaj attı. 'İnmek istemiyorum' yazdım. 'Sen mi inersin yoksa ben mi oraya çıkayım' diye cevap verdi. 'Tamam bekle iniyorum' dedim. Saat 22.00'dı. Annem ve babam uyumuştu ben de gizlice aşağı indim, kapıyı da aralık bıraktım. Kerem beni kolumdan tuttu ve evin önündeki banka oturttu.

- Şimdi söyle bakalım bugün niye ağlıyordun ve o Muratla neden o kadar samimiydin?

-Şuan cevap vermek istemiyorum.
-Söyle dedim.

-Ne söylememi bekliyorsun. Her şeyi duydum Kerem. O Melek seni seviyor. Sende onu.

-Sen sadece Meleğin beni sevdiğini duydun. Ben ona hiç seni seviyorum dedim mi?

-Demedin ama sen de onu seviyorsun biliyorum.

-Senin bi halt bildiğin yok tamam mı? Sen sadece duymak istediklerini duyup gittin, benim senden sonra ona ne dediklerimi duymadın.

- O anki durumumla ben onu nasıl düşünebilirdim. Melekle seni öyle görünce sen de onu seviyorsun sandım.

-Tabi sen o anki durumunla benim ne söylediklerimi düşünemiyorsun ama Murat'a sarılabiliyorsun değil mi?

-Sen nerden biliyorsun?

-Belfu, ben seni sandığından fazla tanıyorum. Sen ağlarken arkanı döndüğünde dayanamadım peşinden geldim. O gittiğin yeri de sadece sen ve Murat'ın bildiğini sanıyorsun ama ben seninle ilgili her şeyi biliyorum.

-Her şeyi bilmiyorsun.

-O zaman anlat. Ben artık çok yoruldum. Benimle paylaşmayıp Murat'ın bildiği şey ne?

-Murat'ı her konumuza katmaz mısın?

-Katarım lan. Kıskandım anlamıyor musun?

-Neden kıskandın, söylesene.

-Bana diyene bak. Melekle beni yan yana görüp kıskanan sen değildin sanki.

-Evet bendim çünkü benim geçerli sebeplerim var.

-Neymiş o geçerli sebep?

-Çünkü, çünkü ben...

-Evet, çünkü sen...

Arkadan gelen sert sesle irkildim ve ikimizin konuşması bölündü. Aralık bıraktığım kapı kapanmıştı ve çıkan sert sesle babam uyanmıştı. İşte şimdi Kerem ve benim ölüm fermanım imzalanacaktı. Babamdan önce benim odama ulaşmam lazımdı ama kapı kapanmıştı. Kerem'in fikriyle pencereden girmeye karar verdim. Kerem beni sırtına alıp kaldırmaya çalıştı ama pencereye boyum yetişmedi. En son çareyle ben saklandım, Kerem de sarhoş numarası yapıp mahallede bağırmaya başladı.

Babam duyduğu ses ile dış kapıyı açıp sese bakmak için dışarı çıktı. Bende arkadan hemen sıvışıp odama kaçtım . Babam Kerem'i tanıyordu. Ah Kerem ah!  Bundan sonra Kerem beni sevse de babam asla izin vermezdi.  Daha şimdiden babamın gözünde kötü bir kişiliğe sahipti. Babamın Kerem'i zapt etmek için bağırış sesleri içeriden duyuluyordu. Onun bu haline gülmeden edemedim. Kıskançlığı yüzünden başına dert almıştı. Sesler kesilince gizliden gizliye pencereden baktığımda Kerem gitmişti. Derin bir nefes alıp rahatladım. Aklımdaki tek soru ise Kerem'in beni neden kıskanmasıydı. Sevmediğin bir insanı kıskanmak bana o an çok saçma gelmişti. Tamam şuan kimseyi sevmiyordu ama o kimse içinde ben de vardım. Ayrıca beni en yakın arkadaşlarından birinden kıskanması da ayrı bir tuhaftı zaten. Tüm gece bunları düşünmekten doğru düzgün uyuyamadım.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen... ❤️

Yorum yapmasanız bile oy vermek 5 saniye... Oylarınızı esirgemeyin!

İLK ÇARESİZLİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin