Zeynep & Kadir

26 7 0
                                    

Zeynep'ten

Bugün yorucu da geçse Kadir'in attığı mesaj, tüm yorgunluğumu almıştı. Buluşma* içerikli bir mesaj atmıştı.  Kızların yanından kalkıp herzamanki buluştuğumuz cafeye doğru yol aldım.

-Merhaba

-Hoşgeldin,  sevgilim.

-Hoşbulduk, sevgilim.

-Seni çook özledim, bu yüzden de bir göreyim dedim.

-Ben de seni çok özledim.  Aslında zaten ben de sana bir şey söyleyecektim.

-Ne söyleyecektin birtanem?

-Emir Abi'nin en yakın arkadaşının yarın akşam düğünü var. Kerem, Murat, Barış, Berkay ve Ahmetcan geliyor sen de gelsene, lütfeeen.

-Sen böyle şirin şirin hareketler yaparken seni nasıl reddedebilirim ki?  Gelirim.  Ayrıca Ahmetcan kim?

-Hee siz daha onu bilmiyorsunuz.  Ahmetcan, bizim buzdolabının sevgilisi.

-Buzdolabı? Ohaa Beyza'nın mı?

-Aynen öyle aşkım.

-Beyza'ya bak sen. İnanamıyorum şuan. 

-İnan inan.

-Artık daha sonra kutlarız onları. Şimdi aklımdaki tek şey sen ve ben... Yani biz...

-Kadir?

-Efendim.

-Seni çok seviyorum biliyor musun?

-Biliyorum,  ben de seni çok seviyorum.  Hem de tahmin ettiğinden daha da fazla.

-Beni hiç bırakma tamam mı?  Benden hiç gitme...

-Asla gitmem,  sen beni bıraksan da ben seni bırakmam...

-Ben de seni bırakmam...

Kafamı göğsüne yasladım ve anın tadını çıkarmaya baktım... Bu anın hiç bozulmasını istemiyordum. Sipariş ettiğimiz kahveler gelince kafamı kaldırıp kahvemi yudumlamaya başladım. Kahveyi içerken Kadirle de bayağı konuşmuştuk. Hatta bir ara konuşmaya kendimizi kaptırmışız ki kahvemiz soğudu. 

Onunlayken saatler çabucak geçiyordu ve bugün de öyle olmuştu. Saatler ilerlerken ikimiz de cafede oturmaktan sıkılmıştık. Parka gitmeye karar verdik.  Çocuklar gibi tahteravalliye bindiğimizde Kadir diğer uca oturunca yukarıda asılı kaldım. Etrafımızdaki insanların 'bunlar uzaylı mı!?! " bakışlarını umursamadan Kadir'e bağırmaya başladım.

-Kadiiirrr indir beni yaa.  Burası çok yüksek!

-Orası mı yüksek?

-Eveet nolur indir beni yaa...

-Az önce" Kadiiirr tahteravalliye binelim mi?! " diye soran ben değildim.  Madem bindik biraz tadını çıkaralım değil mi?

-Gıcıklık yapmaaa.

-Ee sevgilimizi kızdıralım azcık di mi?

-Tamam, kızdım indir hadi.

-Tamam tamam,  gel buraya...

Beni onca insanın içinde kucağına alıp götürdü.  Deli çocuk!

Çiçekçinin önüne geldiğimizde bana bir demet gül aldı. 

-Al, birtanem. Senin kadar güzel değiller ama iştee...

-Senin yüzünden bugün hastanelik olacağım.

İLK ÇARESİZLİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin