Mutluluk

47 9 0
                                    

Multimedia :Ateş

Son ders Matematikti. Bu dersten sonra Kerem ve Ateş kavga edecekti. Ateş'i tanıdığım kadarıyla çok tehlikeli biriydi.  Aklıma bizimkiler geldi.  Uzun zamandır görüşmediğimiz Faruk ve Ali.  Onlar hep beraberlerdi. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi ama araya zaman girince pek fazla görüşemez olmuşlardı.  Faruk'u arayıp Ali de alıp bizim okula gelmelerini istedim.  Kerem'in kavga edeceğini de söyledim.  O da tamam sen merak etme geliyoruz diyip kapattı.  Murat'ı da aramıştım ama telefonu kapalıydı.  Ya da çekmeyen bir yerdeydi bilmiyorum.

Hoca derse geldiğinde tüm ders boyunca Kerem'i düşündüm.  Sonra hocanın sesiyle irkildim. 

-Belfu kalk şu soruyu da sen çöz.
-Peki hocam. 

Kalkıp soruya baktığımda hiç bir şey anlamadım ama arkadan gelen fısıltılarla zar zor çözebildim. Hocadan doğru olduğu yanıtını alınca yerime oturdum.  "Bir şey bilmediğin halde iyi çözdün"  dedi Alp.  Onu umursamadım. " Kerem'i düşünüyorsun değil mi?"  diye sordu.  "Düşünüp düşünmemem seni ilgilendirmez Alp"  dedim.  "Peki"  dedi .  Ders saati bitince koşarak Kerem'in yanına gittim.  Herkes kavga olacak yerde toplanmıştı.

-Sevgilim,  emin misin?
-Evet.
-Korkuyorum.
-Korkma.

Yüzümü ellerinin arasına alıp alnımı öptü.  Ateş'in sesiyle ayrıldık.  "Bırak bu romantizm işlerini Keremm"  diye bağırdı.  Kerem de "Sanane lan"  dedi. 

Ateş'e doğru yaklaşınca kavgaya sadece Ateş'in gelmediğini gördüm. Arkasında 10 kişilik bir grup duruyordu.  Arkadan bağırdım "Lan şerefsiz gücün yetmiyor değil mi tek gelmeye?"  dedim.  Kerem bana sus işareti yapsa da susmuyordum.  Ateş bana bakıp sırıttı."  Cık cık çok ayıp Belfucuğum.  Şerefsiz falan oluyor mu? " dedi. " Bilmem,  sana en çok yakışan kelimenin bu olduğunu düşündüm " dedim.  Birden araba sesinin geldiği yöne baktım.  Gelenler Murat,  Ali ve Faruk'tu.  Kerem şaşkın şaşkın onlara bakıyordu.  Murat öne çıkıp" Hiç öyle bakma abicim.  Kavga var dediler geldik " deyip sırıttı. Kerem'in arkasına geçtiler. Ardından Kadir ve Barış da geldi. " Bizsiz olmaz " dediler.  Ama beni en çok şaşırtan kişi Alp'ti.  Kerem'in yanına geçip" Ne kadar nefret etsem de eski dostumu kavga ederken öylece mal gibi izleyecek değilim " dedi.  Sonrası mı?  Sonrası şöyle kavgayı önce Ateş laf atarak başlattı.  Bu lafa karşılık Kerem Ateş'in yüzüne yumruk attı.  Ateş de Kerem' e geri yumruk attı.  Yani 7  kişiye 10 kişi dalınca hepsinin yüzü yara bere içinde oldu.  Kavgayı kazanan mı?  Kazanan kişi bizim gruptu. Evet,  Ateş'in grubu da çok iyi kavga ediyordu ama bizimkiler sonlara doğru kontrollerini kaybedince karşı taraf mahvoldu. 

Kavga sonrasında herkes bizim takımı bağıra çağıra desteklerken polisin siren sesiyle ortalığı büyük bir sessizlik kapladı.  Sanırım,  bu olay başımıza fena patlamıştı.

Polisler bizi karakola götürünce herkes bir şeyler anlattı.  En sonunda ailemizi arayacaklarken herkes karşı çıkınca polis akıllanalım diye birkaç saatliğine bizi hapishanede tuttu. 

Hapisten çıkınca Murat konuşmaya başladı.  "Olum içerdeyken düşünmeye çok fırsatım oldu.  Bu hapishane adamı çürütür bee"  dedi.  Sanırsın 2 saat değil de 2 yıl yatmış gibi konuşuyordu.  Herkes onun bu söylediğine güldü.  Murat'a dönüp "Senin kavgadan nasıl haberin oldu?"  diye sordum.  O da "Merve söyledi"  dedi.  Ben de "Ee iyi amaa ben seni aradım telefonun kapalıydı"  dedim.  O da "Evet,  çekmiyordu.  Merve de yanımdaydı öyle haber verdi"  dedi.  İkisine de sizinle sonra görüşeceğiz bakışı atıp kafamı Kerem'e çevirdim. 

-Yüzün...
-Acımıyor
-Yalancı
-Acımıyor ciddiyim.  Ama nasıl benzettik karşı tarafı?
-Çok iyi benzettiniz ama bilmem farkında mısınız?  Okulun en belalı tipleri siz oldunuz artık.  Çünkü Ateş kavgada yenildi.
-Olsun bir şey olmaz.
-Bunun hesabını bizden soracağına eminim. 
-Biz varken bi bok yapamaz.
-Zaman gösterecek.

İLK ÇARESİZLİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin