Korku Evi

42 10 0
                                    

Sabah saat 11.00' de kalktım. Okullar bugün tatildi. Yüzümü yıkayıp kahvaltı yapmak için aşağıya indim. Kızlar ben gelene kadar kahvaltıyı hazırlamıştı. Bizimkiler de gelmişti. Kerem bana bakıp "Günaydın güzelim" dedi. Ona öpücük yollayıp Merve ve Murat'a baktım. Sonra da whatsappa girip Murat'a "Gece noldu knk" diye mesaj attım. Olanları anlatınca ağzım kulaklarımdaydı. Mutfağa Merve'nin yanına gidip fısıltıyla "Çıkıyorsunuz değil mi?" diye sordum. O da anlamamış gibi yapıp "Kimle?" diye cevap verdi. Ben de "Asansörle canım yaa. Salağa yatma lan senden önce Murat anlattı" dedim. O da "Of senden de bir şey kaçmıyo be evet çıkıyoruz knk" dedi. "Tamam o zaman bugün bir şeyler yapıyoruz" dedim. "Ne gibi" dedi. "Bilmiyorum onu daha düşünmedim ama düşünüyorum şuan" dedim.

Merve'yi darladıktan sonra Kerem'in yanına oturdum. Sonra da kahvaltı etmeye başladık. "Bugün bir şeyler yapalım yaa" dedim. Zeynep de "korku evine gitmeye ne dersiniz " dedi. Peri de bana uyar diye cevap verdi. Masada sessiz sessiz oturan Beyza'ya bakıp "Knk sana noldu? Şu son günlerde durgunsun biraz. " dedim. O da "Yok knk bir şeyim" diyip geçiştirdi beni. Ben de peki dedim.

Kahvaltı yaptıktan sonra korku evi için hazırlandık.

Korku evinin önüne geldiğimizde içimi bir ürperti kapladı. Ulan Zeynep bize dedin gidelim diye sonra ne mi oldu? Zeynep Kadirle buluşmaya gitti. Ekibimiz Kerem, ben, Peri, Barış, Merve ve Murat'tan oluşuyordu. Oyun moderatörü gelip kuralları anlattı ve bize şans diledi. Süremiz geldiğinde bir tünelden içeri girdik. İçerisi karanlıktı, güneş ışığı sayesinde önümüzü görebiliyorduk. Süremiz başladı.

Korktuğum için Kerem'in elini tutuyordum. Etraf gerilim doluydu. Karanlıkta yürürken yanımızdaki duvarların arasında bir hareketlilik sezdik. Korkuyla o tarafa baktığımızda hiç bir şey yoktu. Yürümeye devam ederken birden bir çığlık sesi duyuldu. Arkaya baktığımızda Peri gitmişti. Bu da ilk görevimizin Peri'yi kurtarmak olduğunu gösteriyordu.

Birbirimizden kopmadan Peri'yi aramaya koyulduk. Karanlık duvarlar, labirente benzeyen yollar, biz yürürken hareketlenen varlıklar ve daha birçoğu. Karşımıza birden yüzü kan içinde tıpkı bir zombiyi andıran adam çıktı. Onu görür görmez çığlığı bastım. Kerem beni sakinleştirmeye çalışırken adam birden ortalıktan kayboldu. Gerçekten korkunçtu ve bize bu fikri veren Zeynep 'in aklına tükürmeyi düşünüyordum.

"Ulan Zeynep, ben daha çok gencim Allah'ım. Aaaaaaa o neydi be? Kereem korkuyorum ben. Barış yanındaki kıza sahip çıkamadın valla. Kim bilir nereye sakladılar Peri' yi." diye saydırırken bir oda bulduk. Kerem odayı açmaya çalışınca kapının kilitli olduğunu söyledi. Kapının yanında bir kutu vardı. Kutunun içinde de bir not...

Bulmak istiyorsanız dostunuzu,
Yenmeniz gerekir korkunuzu.
Bulursanız anahtarı, kullanırsanız aklınızı,
Odaya girip kurtarırsınız kızı .
Anahtar çok yakınınızda,
Belki de bir adım uzağınızda...

Bu satırları okuyunca yakınımızdaki eşyalara bakmaya başladık. İki duvarın arasına bakmak için eğildiğimde bir çift gözle karşılaştım. Görünce korkudan çığlık attım. Kerem yanıma gelip "Noldu?" diye sordu. "O-orda biri vardı yaaa" dedim. Kerem de gülümseyip "Sence de normal değil mi?" dedi. Bunu derken gözü yerdeki anahtara takıldı. Anahtarı yerden alıp kapıyı açmak için denedi ve kapı açıldı. Hepimiz içeriye girdiğimizde kimse yoktu. Etrafı aramaya koyulduk. Yerde üstü kapanmış bir sandık duruyordu. Sandığı açtığımızda Peri'yi gördük. Elleri bağlı, ağzı da kapalıydı. Onu çözüp hep birlikte dışarıya çıktık.

Sonra birden ses yükseldi. İlk görevinizi tamamladınız sıra ikincisinde.

Merakla 2. görevimizin ne olduğunu düşünüyorduk . Yürümeye devam ederken fısıldayan bir ses duyduk.

"Bana yardım edin. "
"Bana yardım edin. "

Durmadan böyle söylüyordu fısıltılı sese sahip olan kişi. Sesin geldiği yöne doğru yürüdüğümüzde bir kadın vardı ve karnında da bıçak saplıydı. Bize baktığında içim ürperdi. Çok korkunç gözüküyordu. Keremle yanına yaklaşıp bıçağı çıkarmak için eğildik. Ben etraftaki bezlerden birini aldım. Kerem de bıçağın sapını tutup etrafa sarsmadan çıkardı. Çıkardığı gibi de ben, peşinden bezi yarasına bastırdım. Kadın bize baktı ve koşarak yanımızdan ayrıldı.

Hepimiz şaşkınca bakakaldık. Ne tuhaf bir işti bu yaa. Korku evinde bıçaklanmış bir kadın buluyorduk ama tedavi edince kadın sanki hiç bıçaklanmamış gibi koşarak gitmişti. Kadın gitmeden önce yere bir not bırakıp gitmişti.

Çıkmak istiyorsanız bu labirentten,
Tedavi ettiğiniz kadının izini sürün hemen.

Birbirimize şaşkın şaşkın bakarak kadının koştuğu yere doğru koşmaya başladık ama kadın hiç bir yerde yoktu. Bu yüzden de ekiplere ayrılmaya karar verdik. Çift halinde herkes bir yoldan aramaya başlayacaktı. Kerem ve ben uzun bir koridordan geçtikten sonra daha ileri gidemeyeceğimizi gördük çünkü koridorun sonunda duvar vardı. Biraz fazla yürüdüğümüz için yorulmuşum ve birazcık yere oturdum. Kerem de yorulmuştu. Dinlendikten sonra kalkmak için duvardan tutununca taşlardan birinin oynadığını fark ettim. İleri ittiğimde duvar tıpkı bir kapı gibi ortadan ikiye ayrılıp açıldı. Anlaşılan burası gizli bölmeydi. Keremle birbirimize bakıp ayrılan kapıdan içeriye girdik. Etrafı incelerken bizimkilerin fotoğraflarını gördük. Altında da bir not vardı.

Arkadaşlarınızdan ayrılmanız çok kötü oldu. Şimdi çıkışı bulmanız yetmiyormuş gibi bir de arkadaşlarınızı kurtarmanız gerekecek.

Keremle birbirimize baktık. Bu odadalardır belki diye dolaplara bakarken bir dolabın içinden bir adam çıktı. Büyük bir çığlık attım. Benimle birlikte Kerem de çığlık attı. Gerçekten adam bir anda çıkınca kalbime iniyordu az kalsın.

"Kereeem bu nasıl iş aq. Ben çok korkuyorum yaaa. "
" Sen bir de bana sor. Bok vardı da geldik buraya. "
" Zeynep'i eve gidince parçalıyacağım. "
" Kesinlikle "

Adam bize doğru yaklaşırken" Yaklaşma " diye bağırıyordum. Sonra birden cebinden peçete çıkarıp yüzünü silmeye başladı. Bi baktık ki o kişi Murat.

" Allah belanı versin Murat emi. Lan gerizekalı benim kalbime iniyordu burada. Şaka yapılacak yer mi lan burası " diye saydırırken o da gülüyordu. " Napim yaa. Moderatör yapmamı istedi. Eğer gizli kapıyı bulup benden kaçmazsınız 2. etabı da geçecektik vee geçtik. Artık tek görevimiz o kadını bulup buradan çıkmak" dedi. "Peki diğerleri nerede?" dedim. "Bak işte geliyorlar" dedi. Ekip tamamlanınca çıkış kapısını aramaya koyulduk. Gizli kapıları şifreleri bularak açtık ve 1 saatte çıkış kapısını bulduk.

"Oh bee dünya varmış " dedim. Kerem de bana katıldı. Hepimiz büyük bir korku yaşamıştık ve bir daha deneyeceğimizi sanmıyordum. Ordaki moderatör bize kamera görüntülerini ve çekilmiş bazı fotoğraflarımızı hediye etti. Biz de ona veda edip eve döndük. Eve döndüğümüzde Kadir ve Zeynep de evdeydi. "Ooo ne o çifte kumruların rahatını mı bozduk yoksa?" dedim. İkisi de "Hayır" dedi. Sonra Zeynep Kadir'i yol edip üzerini değiştirmek için yukarı çıktı.

Biz de görüntülerimizi izlemek için ayarlamalar yaptık. Korku evindeki o hallerimizi görünce hepimizin karnına gülmekten ağrılar girdi. O hallerimiz o kadar komikti ki. Hele Kerem ve benim Zeynep'e saydırmalarımız. Evet, korkutucuydu ama güzel bir gün oldu. Gülüp eğlendikten sonra herkes evlerine dağıldı. Biz de günün vermiş olduğu yoruculuğuyla uykuya daldık.


Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Yorum yapmasanız bile oy vermek 5 saniye... Oylarınızı esirgemeyin!

İLK ÇARESİZLİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin