İLK ÇARESİZLİĞİM

Yağmur☔

Sabah gürültüyle uyandım. 

"Bu ses ne be,  sabah sabah bu enerjiyi nerden buluyorsunuz? "

diye söylene söylene aşağıya indim.  Aşağıda Emir abimi görünce sesin neden olduğunu anladım. Beyza'yla konuşuyorlardı.  Emir Abi diğerleriyle  pek anlaşmazdı ama Beyza'yla çok iyi anlaşırlardı. 

" Abii. Kerem de çıktı değil mi? " diye sordum.  Bu soruma sinirlense de cevap verdi. 

" Çıktı. Onu evine bıraktım öyle geldim.  Sen az bir benle gelsene " dedi ve beni kolumdan tutup odama çıkardı. Başka çarem olmadığı için olanları bir bir anlattım. Bir bir anlattım derken Kerem'in beni öptüğünü tabi söylemedim kız.  Salağız falan ama o kadar da değiliz yani. 

Emir Abim'in bana olan sert bakışları yerini yumuşak bakışlara bırakmıştı.

"Seviyor musun onu? "

" Sevmesem hafızamı kaybetmeme rağmen ona tekrar aşık olur muydum abi? "

"Of Belfu of.  Ne yapacağım seninle ben?  Ben senin küçüklüğünü biliyorum kızım.  Şimdi geçmiş karşıma ben aşık oldum diyorsun.  İyi tamam ama kurallarımı biliyorsun. "

" Biliyorum abi.  Teşekkür ederim.  "

Deyip sarıldım.  O da bana sarıldı."Ah küçük kız,  demek sen de aşık olacaktın ha? " dedi. "Oluyormuşum demekki abi"  dedim. 

"Hadi yeter bu kadar duygusallık.  Aşağı in adam gibi kahvaltı yap"  dedi.  Eveet,  Emir abinin duygusallığı buraya kadardı.  Yine adının hakkını verip bana emir yağdırdı ve aşağıya indi. 

Üzerimi giyinip aşağıya indim ve işte o soru geldi...

"Belfu! Merve nerede? "

Soruyu tabiki de Emir abim sormuştu.  Aha Belfu,  şimdi yandın.  Bir bahane bul... Bul... Bul... Düşün... Düşün... Düşün...

"A-abi şey ııı şey e-ekmek almaya gitti" 

Evet Belfu,  seni bu mantıklı cevabın için kutluyoruz. 

"Ekmek almaya gitti? Merve? "

İnanmadı işte. Yalan bile uyduramıyorum anasını satayım ya. 

" Evet abi Merve "

Tam o sırada kapıyı açan Merve içeriye girdi.  Elinde de ekmek vardı. 

" Evet abi,  ekmek almaya gittim.Bak!"

Dedi.  Sonra da dönüp bana göz kırptı. 

"Ben demiştim abi. Bak, ekmekler de geldiğine göre kahvaltıya başlayabiliriz.  "

Emir abim ikna olduğunda sofraya oturup kahvaltımızı yaptık.  Sonra da Merve'yle mutfağa gittik. 

" Kanka nasıl bu yalanı söyleyeceğimi anladın? "

" Ben anlarım.  Çünkü seni çok iyi tanıyorum salak kız. "

" Ama valla tam zamanında geldin.  Seviyom kız seni "

Diyip sıkı sıkı sarıldım.  Böyle dostlarım olduğu için şanslıydım.  Ardından gelen sesle ayrıldık.

" Belfu! Buraya gel! "

" Efendim abi"

"O,  seni arıyor "

" O kim abi? "

" Kerem işte,  aç şu telefonu delirtme beni "

" Tamam"

Telefonu alıp kulağıma götürdüm.