Ufak Çaplı Bir Şok

44 8 0
                                    

Eve gittiğimde Ali'yle yüzleşmemizi düşünmeden edemedim. Sonunda Kerem'in olanlardan nasıl haberi olacağını öğrenecektim. Anahtar sesini duyunca bizimkilerin geldiğini anlayıp aşağıya indim. Hepsi beni merak etmişti.  Ne olduğunu sorun sorunca olanları anlatmak istedim ama daha her şey kesin olmadığı için karnım ağrıyordu o yüzden eve geldim diye bir bahane uydurdum.  Buna inanmadıkları belliydi ama çok da üstelemediler. Yarın Cumartesi günüydü. Yani okul tatildi.  Aslında Ali'yle hemen konuşamamam kötüydü ama şartlar gereği böyle olacaktı. 

Odama gidince annemin aradığını gördüm.  Uzun zamandır doğru düzgün konuşamıyorduk. Yarın köye,  yani yanlarına gelmemi istedi ve beni özlediklerini söyledi.  Aslında gitmek iyi fikirdi. Ben de kabul ettim. Kabul edince sevindi ve seni seviyorum diyip kapattı. Annemle konuştuğum zamanlar yüzümde tarifsiz bir gülümseme oluşuyordu. Kızlara yarın köye gideceğimizi söyledim.  Onlar da ailelerini özledikleri için kabul edip hazırlanmaya başladılar.

Gittiğimiz liseye köyden servis yoktu,  biz de bu yüzden bir olup hep beraber ev tuttuk ve hepimiz aynı evde yaşamaya karar vermiştik.  Çok güzel bir fikirdi bu.  Zamanında bizimkiler dert etse de zamanla alıştığımızı görünce rahatladılar.  Yarın erken kalkmak için erken yatmaya karar verdim ve uyumaya çalıştım.  Mesaj sesiyle irkildim. 

Alp:Belfu,  üzgünüm ama benim yarın ailemin yanına gitmem gerek.  Bu yüzden de Aliyle konuşma konusunu ertelemeliyiz.  Senin için sorun olur mu?

Belfu:Hayır olmaz.  Ben de annemlerin yanına gidecektim zaten. Artık Aliyle konuşmak Pazartesi gününe kaldı. 

Alp:O zaman sorun yok.  İyi geceler.

Belfu :İyi geceler.

Alp'e cevap verip uyumak için hazırlık yaptım ve uykuya daldım. 

Ertesi sabah erkenden kalktım.  Hayatımda ilk kez... İlk kez sabah erken kalktım.  Bunu gören Merve gelip ateşimi kontrol etti. Bu hareketine sabah sabah kahkaha atarak güldüm. Hazırlanıp arabaya bindik ve köye doğru yol aldık. 

Köy yoluna girdiğimizde buraları ne kadar özlediğimin farkına vardım.  Her yer ayrı güzel geldi gözüme. Havanın kokusunu içime çekip eve girdim. Beni ilk gören kız kardeşim Cansu oldu.  Direkt abla abla diye bağırarak bana sarıldı. Minicik bir şeydi yaa. Saçlarını karıştırınca bana sinirlenip söylene söylene içeri girdi. Bak sen şuna yaa diyerek ben de peşinden içeri girdim.  Annem beni görünce sarıldık.  Erkek kardeşim Kaan da bana sarıldı.

Evi çok özlemişim diye geçirdim içimden. Bizim kızlar da evlerine gitmişlerdi. Önce tüm aile kahvaltı yaptık. Uzun zamandır bu kadar huzurlu hissetmiyordum. Sofrayı topladıktan sonra balkona çıktım. Havanın kokusunu içime çekerken annem yanıma gelip oturdu. Bizim köydeki ev Keremler'in evinin sadece birazcık yukarısındaydı. Balkondan bakarken Keremler'in evini rahatça görebiliyordum. Gözlerim Keremler'in evine sabitlenince annem durumu anlayıp "Gittiler"  dedi. Annem Kerem'i sevdiğimi bilmiyordu.  Ona söyleyemedim çünkü küçüklüğümüzden beri onları kardeşim gibi gördüğümü zannediyordu. Evet,  öyleydi ama Kerem için böyle değildi. Annemin tepki vereceğini bildiğim için ona söylemeye cesaret edemedim hiçbir zaman.  "Evet, gittiler.  Biliyorum. Kerem gitmeden önce bizi görmeye gelmişti"  dedim.  "Bizi de görmeye geldi. Neden gidiyorsun diye sorduğumda cevap vermek istemedi sanırım. Ben de çok üstelemedim. Sahi neden gittiler?"  diye sordu. Aslında Kerem'in bizimkilerin yanına geleceğini düşünmüyordum. "Bilmiyorum anne. Biraz dışarıda dolaşmak istiyorum."  dedim.  Annem de onaylar şekilde başını salladı. 

Biraz kafamı dağıtmak için yolda yürümeye başladım. Yol tıpkı orman yolu gibiydi,  ben de yolun en çok bu özelliğini seviyordum zaten. Kulaklığımı da takıp şarkı dinlemeye başladım. Biraz yürüdükten sonra, yıllar önce Keremle birlikte diktiğimiz ağacı gördüm. Ağacın yanına gittiğimde kocaman olduğunu fark ettim. Üzerinde de K❤️B yazıyordu. Bu yazıyı Kerem'den habersiz ben yazmıştım. Hemen ağacın fotoğrafını çekip whatsapptan Kerem'e yolladım.  Anında çevrimiçi oldu. 

Belfu:

Belfu:Hatırladın mı bu ağacı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belfu:Hatırladın mı bu ağacı?

Kerem :Hiç unutmadım ki. Ama açıkçası çok büyümüş.

Belfu :Sence de büyümesi normal değil mi?  Bunca yıl geçmişken...

Kerem :Eski günleri mi hatırladın?

Belfu :Sence?  Sayende sadece eski günleri hatırlayarak mutlu olabiliyorum. 

Kerem :Böyle olmasını istemediğimi biliyorsun. Seni üzmek istemediğimi de.

Belfu :Ben hiçbir şey bilmiyorum Kerem.  Sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun. Neden gittiğini bile.

Kerem son söylediğime görüldü atıp bıraktı. Bu çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. Kafamı dinlemek isterken ona mesaj atarsam olacağı buydu zaten. Söylene söyleyene eve geri döndüm. İçeri girecekken Cansu yine yolumu kesti.  Çık kız önümden bücür diye cırladım. O da bana bakıp göz devirdi. "Abla ya ben bücür değilim ben artık büyüdüm."  dedi.  Küçücük boyuyla bana karşı gelince kucağıma alıp içeri girdik.  Tabi o beni bırak diye kucağımdan inmeye çalışıyordu.  Annemin sesini duyunca bağırmaya başladım.  "Anne ya senin bu bücür kızın dillenmiş haberin olsun.  Bir de bana geveze dersiniz,  bu benden de geveze."  Hem bağırıp hem de annemin sesinin geldiği yöne  gidiyordum. Odaya girmemle kısa bir şok geçirmem bir oldu.  "A-Alp,  sen burda ne arıyorsun be"  dedim. Karşımda Alp ve yanında tanımadığım bir kadın oturuyordu.  Annem de onların karşılarına oturmuş konuşuyordu. "Aaa,  bakın benim kız da geldi işte.  Bırak kız,  kardeşini. Bu arada siz Alple tanışıyor musunuz?"  diye sordu annem. Alp benden önce davranıp "Selma Teyze, biz Belfuyla aynı sınıftayız.  Ayrıca aynı mahallede oturuyoruz. "  dedi.  Annem de "Gerçekten mi?  Aynı mahallede oturacağınızı ve aynı okula gideceğinizi bilsem sizi daha önce tanıştırırdım. Kızım bak bu Gül teyzen.  Alp'in annesi,  benim de çocukluk arkadaşım."  dedi. Böyle olacağını hiç de tahmin etmiyordum.  Şaşkınlığımı yüzümden silip Gül teyzenin yanına gittim ve elini öptüm.  Gül Teyze bana bakıp "Maşallah,  ne güzel de kızın varmış Selma. Görmeyeli ne çok büyümüş."  dedi.  Ben de ona karşılık gülümsedim.  Bu arada Kaan nerde diye bir soru attım ortaya.  Annem de "O arkadaşıyla dolaşmaya gitti,  biraz gezip gelecekmiş."  dedi.  Vay bee,  kimin kardeşi.  Aynı ablası yeminle bu çocuk diye içimden geçirdim.  Geçirdiğim şeye de deli gibi kendi kendime güldüm. Alp Gül Teyze'ye dönüp "Ben de biraz dışarıda dolaşsam size ayıp olur mu anne"  diye sordu.  Gül Teyze de hayır anlamında başını salladı. Alp tam gidecekken Gül Teyze "Belfu da seninle gelsin.  Buralara gelmeyeli uzun zaman oldu unutmuşsundur bazı yerleri" diye de ekledi. Alp tamam anlamında kafasını sallayınca ben de kalkıp Alple dışarıya çıktık. 

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Yorum yapmasanız bile oy vermek 5 saniye... Oylarınızı esirgemeyin!

İLK ÇARESİZLİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin