~ 0.5 ~

1.7K 101 14
                                    

1D - Right Now [Bölüm şarkısı]

Taksi evin önünde durduğunda göz yaşlarını silip ücreti ödedi ve indi Jimin. Ailesinin yanına gelmişti. Yol boyu ağlamıştı ve ailesine ne diyeceğini düşünmüştü. Bebeğe karşı gelmeyeceklerine hatta aksine mutlu olacaklarına emindi fakat neden ağladığını ve eşinin yanında olmak yerine burada olduğunu sorarlarsa ne diyecekti?
Bahçe kapısından girip ahşap kapının önünde durdu. Kar yağmaya başlamıştı. Gözlerini kapattı. En son Busan'a Jungkook ile gelmişti ve o zaman balayındaydılar. Göz yaşlarını silip kapıyı çaldı Jimin. Kapıyı kardeşinin açacağını düşünürken babası açtı ve donuk bakışlarla kendisine baktı.

"Oğlum?"

"Baba?"

"Bu havada, yalnız başına burada ne işin var?"

"Sizi görmek istedim. Gelebilir miyim?"

"Tabiki Jimin. Geç içeriye üşüyeceksin."

Jimin saygıyla eğilip içeriye girdi ve salona oturan kardeşine baktı. Kendisini en iyi o anlardı, hemde bakışlarından. JiHyun yerinden kalkıp Jimin'in yanına geldi ve ona sıkıca sarıldı.

"Hoş geldin hyung. Seni çok özledik."

"Ben de sizi özledim JiHyun. Annem nerede?"

"İş yemeğinde. Önemli bir toplantısı varmış."

"Pekala. Odama çıkabilir miyim?"

"Tabiki hyung. Keyfine bak."

Jimin kardeşi ve babasının önünde saygıyla eğilip odasına çıktı. Yalnız kalmak istiyordu ama birileriyle dertleşmeliydi. Belki mutfakta akşam yemeği hazırlarken düşüncelerinden kurtulabilir ve akşam ailesine küçük mucizesinden bahsedebilirdi. Valizini kenara bırakıp yatağına oturdu. Düşünmekten ve ağlamaktan başı ağrımıştı. Stres ve sinir hem kendisine hemde bebeğine zarar verebilirdi. Başını elleri arasına alıp derin bir nefes aldı. Korkuyordu. Eşini, çocuğunu, ailesini ve arkadaşlarını kaybetme korkusu içinde öyle bir yer edinmişti ki..

-

Üzerini değiştirip odasından çıktı ve aşağıya indi. JiHyun ve babası hala salonda belgesel izliyordu. Yanlarına gidip koltuklardan birine oturdu ve ellerini karnına sabitledi. Bebeği hissedilmeyecek kadar minikti fakat onu koruyup kollamak istiyordu.

"Jungkook ile bir sorun mu yaşadınız oğlum?"

"Hayır baba. Neden?"

"Üzgün görünüyorsun. Yüzün beyazlamış."

"Bir sorun yaşamadık baba. Ben iyiyim."

"Neden birlikte gelmediniz o zaman?"

"Jungkook şirketteki işleri dolayısıyla gelemedi."

"Pekala. Annen birazdan gelecektir. Ne yemek istersiniz?"

"Aslında ben bir şeyler hazırlasam?"

"Ne gerek var oğlum yorulmaya. Dışarıda sipariş verelim."

Düşündü Jimin. Dışardan yemesi sağlıklı olur muydu?

"Ah hayır. Son zamanlarda zaten dışarda yiyoruz. Ev yemekleri yemeyi özledim."

"Peki ama zahmetli bir şeyler yapma olur mu?"

"Tamam."

Kalkıp mutfağa geçti Jimin. Kolay bir şeyler yapacaktı ama ne?

-

Kimchi, tteokbokki, bibimbap ve kimbap hazırlayıp masaya yerleştirdi. O sırada annesi içeriye girdi ve neşeli sesi etrafta duyuldu.

"Ben geldim Park ailesi!"

Jimin hayranlıkla annesine bakarken kimse sesini çıkarıp Jimin'in burada olduğunu söylemiyordu.

"Kim yemek yaptı? Enfes kokuyor. Yeni yemek yememe rağmen acıktım."

"Ben yaptım bayan Park. Hoş geldiniz."

Annesi bir an şaşırsada sevinçle oğlunun yanına gidip onu kolları arasına aldı.

"Tanrım Park Jeon Jimin! Hoş geldin. Neden geleceğini haber vermedin?"

"Süpriz yapmak istedim anne."

Jimin dolan gözleriyle annesinden uzaklaşıp hazırladığı masayı işaret etti.

"Güzel olmuş mu?"

"Tanrım! Neden kendini yordun oğlum? Ben gelince hazırlardım bir şeyler."

"Yorulmadım. Sizin için bir şeyler yapmak beni mutlu ediyor."

"Geç hadi masaya. Bende geliyorum."

Park ailesinin erkekleri hep birlikte masaya geçtiğinde annesi üzerini değiştirmeye odasına gitmişti. JiHyun gözleri dolan abisine bakıp iç çekti. Bir sorun olduğu apaçık ortadaydı. Elbet anlatacağını biliyordu bu yüzden üstelemiyor, sadece susuyordu.

Jimin masaya oturan annesi bakıp gülümsedi. Ne güzel büyütmüştü kendisini ve kardeşini. Kendisi de yapabilecek miydi?

-

Jimin yemek boyunca bir kaç lokma yemiş daha sonra doyduğunu söyleyerek tabağını kaldırmıştı. Masada keyifle yemek yiyen ailesine tek tek baktı. "Söylemek için tam sırası" diye düşündü.

"Sizinle bir şey konuşmak istiyorum."

"Sorun mu var Jimin-ah?"

"Uhm. Sanırım. Yani belki."

"Çıkar bakalım ağzındaki baklayı."

"Ben.. ben size bunu nasıl söyleyebilirim bilmiyorum. Jungkook'a bile söyleyemedim. Korkup kaçtım."

"Ne olduysa seni yargılamayacağımızı biliyorsun hyung."

"Evet biliyorum. Peki ya vereceğiniz tepki? Beni asıl korkutan o."

"Söyle Jimin-ah."

"Ben hamileyim."

-

Mr.Park || {Jikook}✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin